Evlilikte sınırlar üzerine

Evlilikte Sınırlar Üzerine

Evlilikte sınırlar üzerine

Bir ilişkinin yeterince iyi ilerleyebilmesi için her şeyden önce her iki kişinin de bireysel olarak iyi olması gerekir…

Çiftlerden birinin kendisi ile ilgili çözülmemiş soru işaretleri, içinden çıkamadığı problemleri varsa; hatta kişi sorunlarından kaçıp kurtulabilmek ümidi ile evlilik kararı almışsa sorunların çok daha fazla zorlayacak şekilde karşısına çıkması kaçınılmazdır.

Aynı şekilde bir ilişki sürecinde öncelikle sağlıklı karı-kocalık ilişkisi kurulmadan, aileye çocuk katılırsa hatta çocuk kararı sorunları çözer ümidi ile verilirse, sorunların eskisinden de büyük şekilde devam edeceğini unutmamak gerekir…

Yine bir ilişkiye başlarken kişilerin kök ailelerinden nasıl ayrıldıkları ve yeni ailelerine nasıl merhaba dedikleri de çok önemlidir. Artık iki kişilik yeni bir aile kurulduğunu, bu ailenin kendisine ait yeni bir sınırının olması gerektiğini her iki tarafın da fark etmesi ve bu sınıra gerekli özenin gösterilmesi evliliğin sağlıklı şekilde sürdürülmesi için çok önemlidir. İki kişi arasında karı kocalık ilişkisi başladığında artık bu ilişki üzerinde üçüncü bir kişinin söz sahibi olmaması gerekir. Kişilerin de aralarında yaşadıkları çatışmaları ya da almaları gereken kararları ortak bir karar olmadığı sürece üçüncü kişilere yansıtmamaları gerekir.

Hayatta bireysel sınırlar sağlıklı bir benliği sürdürmek için çok önemlidir. Kişinin kendisi ile ilgili önemli adımları atabilmesi, gerektiğinde durabilmesi ya da çevresindeki kişileri durdurabilmesi, gerektiğinde hayır diyebilmesi…

Aynı şekilde karı-kocalık ilişkisinde de sınırları net bir şekilde çizebilmek ve koruyabilmek ilişki açısından hayati öneme sahiptir. Zira uzun yıllar evli kaldıktan sonra bile halen çoğu çiftin en çok gündemde olan probleminin eşlerden birinin kök ailesinin evliliğe yaptığı müdahaleler olduğunu görebiliyoruz.

Evlilik ilişkisi tabi ki kök aileyi yok saymayı, onlardan uzaklaşmayı gerektirmez ancak yeni kurulan aileyi yeterince benimsemeyi, sahiplenmeyi, yeni bir sınır çizmeyi ve o sınırı korumayı gerektirir…


 

 

Bu makale 29 Temmuz 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Sibel Kuru

1985 yılında doğdum, çocukluğumu Karadeniz'in çok güzel bir köyünde geçirdim... Tek hayalim olan Hacettepe Psikoloji bölümünden 2007 yılında mezun oldum. Mezun olduktan sonra 2 yıl Artikülasyon ve Akıcı Konuşma Bozukluğu olan çocuklar ve aileleri ile çalıştım.  Ardından yaklaşık 13 yıl; Emniyet Genel Müdürlüğünde çalışan personel ve ailelerine yönelik psikolojik destek, eğitim faaliyeti gibi çalışmalar sürdürdüm; Adalet Bakanlığına bağlı olarak boşanma, evlat edinme, velayet gibi konularda çocuklar ve ailelerine yaşadıkları bu zorlu süreçte destek olmaya çalıştım. Bu süreçte ayrıca; İletişim, Öfke Kontrolü, Stres Yönetimi, Sınav Kaygısı, İntihar, Motivasyon, Psikolojik Sağlamlık, Beden Dili gibi konularda seminerler verme fırsatım oldu. Farklı illerde ve kurumlarda çalıştığım 15 yıllık süre boyunca mesleğimi yardımcı olmaya çalıştığ ...

Etiketler
Evlilikte uyum sorunu
Uzm. Psk. Sibel Kuru
Uzm. Psk. Sibel Kuru
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube