Kayıplarımız

Sanki yaşamımızın kirasını veriyor gibi…  Kaybettiğimiz şeylerin yokluğuyla beraber yeni bir hayatımız başlıyor. O bildiğimiz tanıdığımız hayatın yerine bir şeyleri geride bıraktığımız, ayrıldığımız, koptuğumuz ve kaybettiğimiz şeylerin boşluğuyla bambaşka bir sürecin içine giriyoruz.

Kayıplarımız

Sanki yaşamımızın kirasını veriyor gibi…  Kaybettiğimiz şeylerin yokluğuyla beraber yeni bir hayatımız başlıyor. O bildiğimiz tanıdığımız hayatın yerine bir şeyleri geride bıraktığımız, ayrıldığımız, koptuğumuz ve kaybettiğimiz şeylerin boşluğuyla bambaşka bir sürecin içine giriyoruz.  O bambaşka yaşantımıza adapte olmaya çalışırken aslında eski yaşantımıza ve eski benimize veda ediyoruz. Bu vedayla birlikte bir yas sürecine girmiş oluyoruz. İnsanın cok sevdigi birine, eski yaşantısına, mesleğine ,değer verip kaybettiği, koptuğu, ayrıldığı her neyse ona veda etmesi cok zorken onlarla beraberken yaşadığı eski beninden de ayrılması ve ona veda etmesi de cok güçtür. Fakakayıt vedalaşmayı yapmadığımız şeyler kendini varetmeye devam edebilir.  Kaybettiklerimizin yasını tutmalı ve sonra onlarla içsel vedalaşmayı yapmalıyız. Belki elimize bir kalem kağıt alarak değer verip kaybettiğimiz, koptuğumuz, ayrıldığımız şey her neyse onunla vedalaşmayı yapabilir ve duygularımızı, hislerimizi, içimizi dökebiliriz. Aynı şekilde yeni yaşantımızın içine girebilmek için eski benimize veda etmeyi de gerçekleştirmeliyiz.  Kaybettiklerimizin yasını tutmalıyız ki kabullenme evresine daha kolay ve sağlıklı bir şekilde ulaşabilelim. Kayıplarımızı, ayrılıklarımızı kabullenme dönemine geldiğimizde ise artık eski ben olmuyoruz. Değişmiş, dönüşmüş ve ruhsal yapısı, iç dünyası olgunlaşmış bir birey haline geliyoruz.

Bu makale 2 Ocak 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Rümeysa Öztürk

Uzm. Psk. Rümeysa Öztürk; İstanbul Kültür Üniversitesi ingilizce hazırlıkla beraber Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünü onur derecesi ile bitirdim. İstanbul Arel Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans eğitimimi tamamladım. Üniversite yıllarımda Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde zorunlu psikolojik danışmanlık stajlarımı tamamladım. Kendilik ve İlişkisel Psikoloji Enstitüsünde ise gönüllü klinik stajlarımı tamamladım. Mezun olduktan sonra milli eğitim bakanlığı kapsamında psikolojik danışmanlık görevimi yerine getirdim. Mesleğimi icra ederken çoğunlukla psikodinamik yaklaşımlı terapilere yönelmek istediğimi keşfettim. Bu sebeple Dinamik Psikoterapi eğitimi aldım.  “Psikoterapi Enstitüsü” bünyesinde Dr. Tahir Özakkaş ve Dr. Fatma Canan Güllü’den Uluslararası Duygu Odaklı Bireysel Terapi eğitimini tamamladım. Bu eğitimden so ...

Etiketler
kayıplar
Uzm. Kl. Psk. Rümeysa Öztürk
Uzm. Kl. Psk. Rümeysa Öztürk
İstanbul - Klinik Psikolog
Facebook Twitter Instagram Youtube