Doktorsitesi.com

Kalp krizi ve egzersiz

Dr. Öğr. Üyesi Ateş Şendil
Dr. Öğr. Üyesi Ateş Şendil
2 Eylül 2016518 görüntülenme
Randevu Al
Kalp krizi ve egzersiz

Kalbimiz vücudumuzun en önemli organlarından birisidir. Sağlıklı çalıştığı süre içerisinde herhangi bir sıkıntı yaratmayan kalbimiz olumsuz koşulların etkisiyle bazı sorunlar yaşamaya başlar. Bundan 20-30 yıl öncesine kadar orta ve ileri yaş grubu hastalığı olarak bilinen kalp krizi son yıllarda artık genç yaş grubunda da görülen bir hastalık olmuştur.

Kalbimiz günlük yaptığımız işe göre bazen daha fazla bazen daha az oksijene ihtiyaç duyar. Oksijeni kalbin kendi damarları yani koroner damarları getirirler. Eğer koroner damarlarda bir tıkanıklık veya daralma söz konusu ise kalp yeteri kadar oksijen alamaz, beslenemez. Beslenemeyen kalp dokusu ölür, işlevini yitirir ve kanı pompalayamaz hale gelir. Sonuç olarak ölümcül bir tablo olan kalp krizi ortaya çıkar. Kalp krizi geçirmiş kimselerde ölen dokunun yerine yenisi gelmez. İşlevsiz bir yara tabakası oluşur. Yani kalp krizinin verdiği hasar geri dönüşü olmayan bir hasardır.

Kalp krizine neden olan koroner damar tıkanıklığının en önemli sebebi “atheroskleroz”dur. Atheroskleroz, damarların içine yağ birikintilerinin oturması demektir. Sigara içenlerde ve kolesterolü yüksek kimselerde bu birikintiler sinsice büyürler ve zamanla koroner damarı tamamen tıkarlar. Sonuçta kalbin beslenmesi bozulur ve kalp krizi meydana gelir.

Göğüs ağrısı, kalp krizinin en önemli belirtisidir; fakat özellikle şeker hastalarında ve yaşlılarda, bu ağrı çok belirsiz olabilir ya da hiç hissedilmeyebilir. Ağrı sıklıkla göğüsten omuz ya da kollara, ense, dişler, çene, karın veya sırta doğru yayılır. Bazen ağrı sadece bu bölgelerden birinde hissedilir.
Kalp krizindeki ağrının özelliklerini başlıklar halinde belirtecek olursak;
•Ağrı 20 dakikadan fazla genellikle saatlerce sürer ve genelde dinlenme ile geçmez
•Ağrı, şiddetli vasıftadır. Fakat keskin veya belirsiz olabilir,
•Ağrı, sıkıştıran, ağırlık, baskı yapıcı tarzda olabilir,
•Göğüste daralma hissi uyandırabilir,
•“Göğüsde fil oturuyormuş” gibi veya
•Hazımsızlık olarak da hissedilebilir. Beraberinde sıklıkla terleme ve ölüm korkusu da vardır

Kendi başına ya da göğüsteki ağrıyla birlikte hissedilebilen diğer belirtiler şunlardır:

•Nefes darlığı
•Öksürük
•Baş dönmesi ve sersemleme
•Bayılma
•Mide bulantısı ve kusma
•Sıkıntı.

Kalp krizinin oluşmasına neden olan etkenler

•Yüksek Kolesterol
•Yüksek Kan Basıncı
•Sigara
•Yetersiz Fiziksel Aktivite
•Şişmanlık
•Şeker Hastalığı
•Stress dir.

Tüm bu etkenleri kontrol altında tutmak bizim elimizdedir. Bu etkenlere ne kadar az sahip olursak kalp krizine yakalanma şansımız da o kadar az olacaktır. Bu nedenle özellikle yapmamız gereken şeyler;

•Düzenli checkup yaptırmak.
•Kan basıncını kontrol etmek.
•Kolesterolü kontrol etmek.
•Sigara içmemek
•Düzenli egzersiz yapmak.
•İdeal kiloda olmak
•Diyetimize dikkat etmek
•Stresle başa çıkabilmekdir.

Özellikle haftada 2 ya da 3 kez 30-45 dakika arası yapılan yürüyüş, bisiklete binmek veya yüzme gibi basit egzersizler kalp krizini oluşmasına neden olan pek çok etkenin olumsuz etkilerini ortadan kaldırabilir. Bu nedenle egzersizi bir yaşam biçimi haline getirmek hem kalbimizi hem de bizleri koruyacaktır.

Dr. Ateş Şendil

Etiketler

SporEgzersizin kalp hastalıklarında rolüKalp krizi ve egzersizKalp krizini sporla önlermiyizEgzersizin yararları

Yazar Hakkında

Dr. Öğr. Üyesi Ateş Şendil

Dr. Öğr. Üyesi Ateş Şendil

Dr. Ateş ŞENDİL, 1966 yılında Ankara'da doğmuştur. İlköğrenimini Ankara’da, orta ve lise öğrenimini ise İstanbul 50. Yıl Küçükyalı Lisesi'nde tamamlamıştır. Lisans öncesi eğitiminin tamamlanmasının hemen ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanmıştır. Kars’da mecburi hizmetini tamamlamasının ardından 2000 yılında Ankara Tabip Odasının Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Kürsüsü'nde açmış olduğu Spor Hekimliği Kursu’nu bitirmiştir. 2002 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nden Sporcu Sağlığı Uzmanı unvanını almıştır. 2008 yılında aynı enstitünün Spor Bilimleri ve Teknolojisi Anabilim Dalı'nda Egzersiz Fizyolojisi doktorasını tamamlamıştır. 2010 yılında ise 5 yıl süren bir eğitim sonucunda Almanya’nın en büyük Osteopati okullarından olan ‘Institut für angewandte Osteopathie’ den Osteopat olarak mezun olmuştur. 2006 ile 2013 yılları arasında bu okulda Diferansiyel Diagnoz Dersleri’ni vermiştir.

Dr. Şendil, 2007 yılında Amerika'da Caring Medikal and Rehabilitation Service'de Doktor Ross HAUSERR ve ekibi ile 3 ay süre Proloterapi üzerine çalıştı. 2004 yılında Ankara Üniversitesi Spor Hekimliği Anabilim Dalında Prof. Dr. Emin ERGEN'den Spor Yaralanmalarında Kuru İğneleme Kursu’nu almıştır. 2011 yılında Spor Yaralanmalarında PRP uygulaması üzerine 10 gün süre ile Real Madrid Futbol Takımı Medikal Ekibiyle beraber çalışmalar yapmıştır. 2004-2006 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulunda 3 dönem süresince ‘Spor Yaralanmaları, Anatomi, Sportif Rehabilitasyon’ derslerini konuk Öğretim Görevlisi olarak vermiştir. 2002 yılında Serbest Güreş A Mili Takımı ile başlayan Takım doktorluğu serüveni, U-15, U-16, U-17, U-18 Genç Milli Futbol Takım Doktorluğu, Ankaragücü, Malatyaspor, Ankaraspor, Ankarademirspor, Bugsaşspor, Şekerspor, Türk Telekom PTT gibi pek çok futbol takımında da devam etmiştir. Günümüzde ise Ziraat Bankası Voleybol A Takımı Doktoru olarak görev yapmakta ve kariyerini başarılı bir şekilde devam ettirmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır