Kafamdaki Canavar
Özellikle “over thinking” dediğimiz aşırı düşünme sendromuna sahip kişilerin zihinlerinin içinde hep bir canavar konuşur durur. Bu canavar çoğu zaman ya geçmişte yaşanılan pişmanlıklara yönelik suçlayıcı; ya da geleceğe dair konuların her ayrıntısını düşünerek kurgulayarak kuşkucu konuşmalar yapar. Asla gerçekçi davranarak şimdiki yapacakları hakkında yol gösterici değildir; yani iyi bir rehber değildir. Bu canavar, genellikle yargılayıcı ve eleştirel ebeveynleri simgeleyerek suçlayıcı bir tavırla kişiye hep kendini kusurlu hissettirir. Ya da aşırı korumacı kollayıcı, müdahaleci ve kaygılı ebeveynleri temsil ederek kişiyi paniğe sürekler
Bu canavar susmadığında da kaygı bozukluklarına yol açabilir. Oysa ki bu canavar zincirlerini kırıp özgürleştiğinde; yani kusurlu olma cesaretine sahip, hata yapmayı da göze alan ve yaptığı hatalardan dersler çıkararak yoluna devam edebilen bir rehbere dönüştüğünde kişi hedeflerine doğru hızla ilerler.
Özetle, ebeveynlerimizin kalıplarından çıkıp “Ben ne istiyorum?, Beni ne mutlu eder? ,İsteklerimi elde etmek için neler yapabilirim?” şeklinde sorun odaklı düşünme biçimi yerine çözüm odaklı düşünme biçimine geçmeyi başarabilirsek hayatımızın kontrolünü ele alırız ve kaygılarımızdan biraz olsun arınırız. Kaygı yerini heyecana ve umuda bırakır.