Kafa içi basıncında yükselme, görme sinirinde bası ve ödem gelişmesine neden olur ve göz dibi muayenesinde ödem görülebilir. Göz dibi ödemi en önemli bulgudur. Baş ağrısı genellikle sabahları daha belirgin olur, şiddeti ayağa kalkma ile gün içerisinde azalır. Ağrı tüm başta hissedilir ve ıkınma, öksürme, gülme gibi durumlarda artar. Şiddetli ve zonklayıcı olan baş ağrıları bazen bulantı ve kusmaya neden olabilir ve yanlışlıkla migren tanısı konulabilir.
Tedavi edilmeyen hastalarda zamanla kalıcı görme alanı kayıpları ve sonunda tam körlük gelişebilir. Bazen çift görme görülebilmektedir.
Tanı için nörolojik muayene sonrası göz dibi muayenesi, görme alanı muayenesi, VEP incelemesi, beyin MR görüntülemesi yapılır ve BOS basıncı ölçülür. Kafa içi hipertansiyonunun MR bulguları ve görme alanı bulguları tipiktir ve tanıda çok yardımcı olur. BOS basıncının ölçülmesi için lomber ponksiyon (LP) denilen işlem yapılır. Bu işlem için hasta yatar pozisyondayken bel bölgesinden bir iğne yardımıyla omurilik sıvısına ulaşılır ve ölçüm yapılır. BOS basıncının 250 mm/BOS üzerinde olması tanıyı destekler.
Tedavisi için öncelikle yapılması gereken kontrollü olarak kilo vermektir. Ek olarak kafa içi basıncını düşürmek için BOS yapımızı azaltan veya emilimini artıran ilaçlar kullanılır. A vitamini içeren besinler (karaciğer gibi) yasaklanır. Nadiren ve çok zorunlu kalındığında cerrahi tedavi ve shunt uygulaması gerekebilir. Tedavinin takibi baş ağrısının takibine ve görmenin takibine dayanır. Ağrıları ve görmesi düzelen hastalarda tedavi 6 ay-1 yıl arasında devam edilir. Bu süre içinde sorun tekrar etmezse ilaçlar çok yavaş azaltılmaya başlanır. İlaç azaltma süresince de sorun olmazsa ilaçlar kesilebilir.