Jinekomasti!


JİNEKOMASTİ : Erkek beden algılamasında giderek artan sayıda genç erkeğin sıkıntısı
Jinekomasti erkek memesinin olağandan büyük olması halidir ve bir çok neden bu duruma yol açabilir. Ergenlik çağında ve yaşlılık hallerinde normal kabul edilir. Jinekomasti, hormonal değişikliklere bağlı olarak, en sık 13-15 yaşlarındaki (pubertedeki) erkek çocuklarında görülür ve genç erkeklerin %90’ ında bu durum kendiliğinden bir yıl içinde geçer. Gerilemeyen durumlarda kalıcı jinekomasti olarak ergen erkeklerde devam eder.
Ayrıca, bazı organ kanserleri (akciğer, karaciğer, testis, böbreküstü), tiroid, akciğer, testis ve karaciğer (siroz, hepatit) hastalıkları, şişmanlık, uzun süreli ilaç kullanımı (alkol, amfetamin, simetidin, trisiklik antidepresanlar, mariahuana, vücut geliştirmede kullanılan anabolik steroidler, vs) gibi sebepler jinekomasti oluşumunda rol oynayabilir. Ancak erişkin erkeklerde, meme kanseri olasılığı unutulmamalıdır.
Doku yapısı göz önüne alındığında jinekomastinin üç ana tipi vardır: Glandüler (meme dokusu) , lipomatöz (yağ dokusu) ve mixt tip (hem glanduler hem lipomatöz). Glandüler tipte büyümeyi gerçek meme dokusu, lipomatöz tipte ise yağ dokusu hücreleri oluşturur. Mixt tipte ise hem meme glandı hem de yağ dokusunda artış mevcuttur.
Mevcut meme büyüklüğü hastayı rahatsız ediyor ise çözüm cerrahi uygulamadır. Ameliyata karar vermeden önce rutin kan tetkiklerinin yanında seks ve tiroid hormonları bakılmalı ve meme ultrasonografisi yapılmalıdır. Ameliyat lokal veya genel anestezi altında yapılabilir. Memenin büyüklüğü ve doku yapısı ameliyat şeklini etkiler. Meme büyüklüğüne yol açan yağ dokusu ise (lipomatöz) tedavi liposuctiondır. Burada gerçekten bir meme dokusu artışı yoktur ve yağ fazlalığı koltuk altına yakın bir bölgede bir ya da iki adet 0.5 cm kadar kesi yapılarak ince kanüller vasıtası ile ortadan kaldırılır. Kanüllerin girdiği 0.5 cm lik yerde dikkati çeken bir iz kalmaz.
Glanduler jinekomastide çoğu zaman meme dokusunun cerrahi olarak çıkartılması gerekmektedir. Bunun için tercihen meme başının alt bölümünde meme başı/normal deri sınırında meme başı aleyhinde olacak şekilde yarım çember şeklinde bir kesi yapmak yeterlidir, genellikle dikkat çeken iz kalmaz.
Mixt jinekomastide genellikle açık cerrahi ve liposuction birlikte kullanılır. Önce liposuction ile yağlı doku aspire edilir, glandüler yapı meme başına yapılan kısa bir kesi ile cerrahi olarak çıkartılır.
Aşırı büyük /sarkık memelerde ,meme dokusu ile birlikte deri fazlalığının da çıkarılması gerekebilir. Bu tür ameliyatlarda meme başında dikkati çekmeyen kısa bir izden, tüm meme başını çepeçevre saran bir ize veya anahtar deliği şeklinde nedbeye kadar uzanan değişik boyutlarda kesi yapılabilir.
Ameliyat sonrası pansuman üzerine baskı amacıyla hemen korse takılır. Korse en az 2 hafta, tercihan 4 hafta takılmalıdır. Liposuction yapıldıysa oluşacak şişlikler ortalama 4 hafta içinde iyileşir. Meme derisi göğüs duvarına yapışır. Dren kullanıldı ise 24-48 saat içinde drenler alınır. 7-10 gün sonra dikişler alınır. Hasta 3-4 gün içinde normal faaliyetlerine dönebilir
Her ameliyatta olduğu gibi jinekomasti ameliyatının da erken ve geç dönem riskleri vardır ve hasta bundan haberdar olmalıdır.Erken dönemde;hematom (deri altında kan birikimi), seroma (deri altında sıvı birikimi), meme başı nekrozu (doku çürümesi) ve infeksiyon oluşabilir. Ancak doku kaybı ve infeksiyon görülme olasılığı çok çok azdır. Jinekomasti ameliyatı sonrasında koruyucu olarak antibiotik kullanılır. Göğüs derisinin yapışması ve sıvı toplanmasının azaltılması amacıyla ameliyat sonrası göğüs korsesi kullanılır, gereken durumlarda ameliyat bölgesine dren konabilir.
Geç dönem riskleri asimetri (iki taraf arasında fark), meme başı altında çukurluk, göğüs duvarı düzensizliği şeklinde sıralanabilir. Mevcut durum hastayı rahatsız edici düzeyde ise revizyon yapılması gerekecektir. Meme başında his kusuru çoğu zaman geçicidir.
İz kalma riski özellikle genç erkek hastalarda ve ailelerinde sıkıntı yaratmaktadır. Liposuction yapılan vakalarda herhangi bir iz –hastanın hipertrofik nedbe/keloid oluşumuna yatkınlığı yoksa - kalmaz. Doku çıkartılması gereken durumlarda, memenin kahverengi kısmının alt yarısından yarım çember şeklinde bir kesi yapılır ve bu kesi iyileştiğinde çok az iz kalır. Deri çıkartılması gereken nadir durumlarda ise, iz kalması kaçınılmazdır. Her durumda kalan iz kişinin “yara iyileşmesi özelliğine” bağlıdır.
Prof.Dr.Sıdıka Kurul
Genel Cerrahi, Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı