Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gittikçe hızlandığı ve arttığı bu dönemde, teknolojinin de aynı hızla günlük yaşamımıza girmesi birçok kişinin yaşamını daha kolay ve keyifli hale getirdi fakat beraberinde yaşanan bu değişim birçok kullanıcının da olumsuz etkilenmesine neden olmaya başladı. Son zamanlarda çocuklarda ve ergenlerde çok fazla gündeme gelen internet-oyun bağımlılığı gündemimizin ilk sırasında yerini alıyor. İnternet’te çok fazla zaman geçirmek ve internet üzerinden oyun oynamak ilk zamanlarda alışkanlık olarak görünmüş olsa da yerini ‘bağımlılık’ olarak adlandırmaya bıraktı. Bu yazının amacı; Çağımızın gizli tehlikesi olan: internet ve oyun bağımlılığının nedenleri, etkileri ve çözüm yolları ile ilgili kısaca bilgi vermektir.
İNTERNET BAĞIMLILIĞI NEDİR VE BELİRTİLERİ NELERDİR?
İnternet, milyarlarca web sayfasının kullanıldığı, elektronik posta kullanımı, eğitimin, alışverişin ve sohbet sayfalarının yer aldığı, kullanıldığı ve insanlar arasında yoğun bir etkileşimin oluştuğu sanal bir ortamdır. İnternet, içinde bulunduğumuz bilgi çağının en önemli gereksinimlerinden biridir fakat bu kullanım, sağladığı faydaların yanında kötüye kullanım ve bağımlılık oluşturma riskini de beraberinde getirmektedir. Peki, bir kişide İnternet bağımlılığı rahatsızlığının olduğunu nasıl anlarız?
İnternet Bağımlılığı’nın bir rahatsızlık olduğunun net bir şekilde anlaşılması açısından bu rahatsızlığın belirtilerinin açıklanması gerekmektedir. Eğer bir birey 12 ay boyunca aşağıdaki belirtilerin 3 veya daha fazlasını gösteriyor ise bu kişide İnternet Bağımlılığı olduğu düşünülmektedir.
*İnterneti ilk kullanmaya başladığı zaman ile karşılaştırıldığında şu anki kullanım süresinin artması
*İnternete bağlı olmadığı zamanlarda kişinin sosyal yaşamdan geri çekilmesi veya içine kapanması
*İnternet kullanımı yüzünden eğitim, iş veya kariyer fırsatını riske atması
*İnternette daha fazla zaman geçirmek için ailesine ve arkadaşlarına yalan söylemesi, kendini soyutlaması onlardan uzaklaşması
*İnternet kullanımını gerçek hayat problemlerinden bir kaçış gibi görmesi
*İnternet kullanımını kesmeye veya harcadığı zamanı düşürmeye çalıştığında kişinin huzursuz hissetmesi ve daha çabuk sinirlenmesi
*İnternet kullanımını kontrol edememe
Eğer birey yukarıda açıklanmış olan belirtileri 12 aydan kısa bir sürede gösteriyorsa, ‘Bağımlı’ olarak adlandırılmaz.
OYUN BAĞIMLILIĞI NEDİR VE BELİRTİLERİ NELERDİR?
Bağımlılık yapan maddenin kullanımı sırasında ve sonrasında sağladığı olumlu hisler kişinin o maddeyi kullanıma devam etmesi için bir sebeptir. Bağımlılık yapan madde bireyin üzerinde hoş hisler bırakır ya da olumsuz hislerinin kaybolmasını sağlar. Bu sebeple, kullanımdan hemen sonra gelen iyi his, bağımlılığın olumsuz sonuçlarından daha önemli görülür.
Bunu bilgisayar oyunlarının çok oynanması ve bağımlılık yaratması sürecinde değerlendirecek olursak, oyunun verdiği görsel uyarıcıların vücutta yarattığı fizyolojik hoşluk hissi sonucu kullanımının sürdürülmesi olarak düşünebiliriz. Oyun oynama sırasında ve sonrasında da fizyolojik bir rahatlama hisseder. Oyun oynandıktan sonra hissedilen bu tip rahatlatıcı duygular ise oyun oynama davranışının tekrar tekrar yapılıp bir alışkanlık ve hatta bağımlılık haline gelmesine yol açar.
* Kişi kendini bilgisayar başında daha iyi hisseder.
*Oyun başında daha fazla zaman geçirir.
* Aile ve arkadaşlardan uzaklaşır.
* Bilgisayardan uzaklaşınca huzursuz ve sinirli olur.
Bu gibi durumların görülmesi ‘Oyun Bağımlılığı’ tehlike çanının çaldığını bize göstermektedir. Bir diğer önemli konu ise oyunların içerikleridir. Şiddet içerikli oyunların oynanmasının çocuklarda ve ergenlerde ciddi problemlere neden olduğunu görüyoruz. Örneğin, oyun içerisindeki şiddetsahnelerinin fazla ise, şiddet sahneleri sık sık tekrarlıyorsa ve oyun sahneleri içerisinde şiddetin sonrasında ödül söz konusu ise çocukların bu tarz şiddet içerikli oyunlara ilgisi artmaktadır.
Bu durum küçük çocuklarda korku hissinin oluşmasına neden olur. Anne ve babalarından sevgi alacakları dönemde çocukların şiddet içerikli oyunlar oynaması ya da izlemesi, saldırganlığa meyillerinin artmasına yol açmaktadır.
Aynı zamanda şiddet içeren oyunlar, çocukların gündelik yaşamında, şiddete eğilim göstermesine neden olmaktadır ve bu çocuklar saldırganlıktan zevk almaktadır. Bu oyunlar sadece şiddet değil, hırs ve mutluluk duygusunun tatminini de sağlar. Stratejiye dayalı savaş ve şiddet oyunlarını oynayan bir çocuk, o oyunda başarılı olursa kazanma duygusunu tadacak ve mutlu olacaktır. Çocuk aslında bunu otomatik bir bilgisayar ortamında çok da çaba harcamadan elde eder.
Oysa günlük hayatta mutluluk çoğumuzun daha az elde ettiği bir şeydir ve çaba gerektirir. Oyunlarda bu duyguya sahip olabilmek çok daha kolaydır ve bu sebepten dolayı çocukların oyun oynama davranışları pekiştirilmiş olur.
Eğer çocuk oyunda başarılı olamazsa fazlasıyla hırslanır ve tekrar dener. Başaramaz ise tekrar dener… Her seferinde “game over” yazısını görerek oyun tarafından reddedilen bir çocuk, hırs gibi genellikle zarar veren bir duyguya ilaveten öfke hissedecektir. Çünkü reddedilmişlik, öfkeyle sonuçlanır.
Öfke tekrar başarmaya yönelik bir hırs doğurur ve bu kısır döngü, mutluluk hormonu uğrunda sürer gider. İşte oyun bağımlılığının temelinde yatan asıl süreç budur.
Şiddet içerikli bilgisayar oyunların diğer zararlı etkileri şöyle sıralanabilir:
*Düşmanlık duygularını beslemekte, kaygı düzeyinde artışa neden olmaktadır.
*Bu oyunlar fiziksel güç kullanımında artışa yol açmaktadır. Günlük hayatta, mutsuz edici olaylara daha saldırgan tepkiler vermeye sebep olmaktadır.
*Sosyal davranışlarda azalma söz konusudur.
*Şiddet içerikli oyunlar ile geçirilen zaman arttıkça obeziteriski de artmaktadır.
*Bilgisayar başında geçirilen zaman arttıkça akademik başarıda azalma görülmektedir.
AİLELERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR!
*Sohbet ederek ve zaman ayırarak çocuklarınızın ne kadar önemli olduklarını onlara hatırlatın.
*Bilgisayar kullanımı konusunda özellikle çocuk ve gençleri doğru bir şekilde eğitmeliyiz.
*Bilgisayar kullanım sürelerine müdahale edilebilmeli, bilgisayarlarında hangi programların veya oyunların yüklü olduğu kontrol edilebilmeli, evde bilgisayarın yeri kolay görülebilir şekilde düzenlenmelidir.
*Özellikle küçük çocukların, gerek televizyon izlerken gerekse bilgisayarda oyun oynarken mümkün olduğunca yalnız bırakılmaması gerekir.
* Bedensel gelişimi desteklemek amacıyla bilgisayar oyunu oynamak yerine, ailelerin çocuklarıyla alternatif fiziksel etkinlikler (kitap okuma, parka gitme, somut oyunlar oynama vb.) yaparak nitelikli zaman geçirmeleri önemlidir.
Bilgisayar oyunlarının olumsuz etkilerinden korumak amacıyla çocuk ve gençlere bilgisayar kullanmayı yasaklamak belki birçok ailenin ilk aklına gelen tedbir olabilir. Ancak yasaklamak hiçbir zaman bu soruna kalıcı çözüm getirmez. Bu gibi önlemlerde çocuk ve gençler ebeveynleri tarafından kontrol edilemedikleri zamanlarda yasakları uygulamamayı tercih edebilir ya da ev dışında bu imkânları elde etmek amacını güdebilirler. O halde ailelerin çocuklarıyla yakın temasta olmaları ve bilgisayarı olumlu yönde kullanmaları için çocuklarıyla kolay bir iletişim ortamı sağlamalar daha kalıcı bir çözüm getirecektir.