İçimizdeki çocuk özümüzde yaşayan güçlü bir varlıktır.Sağlıklı ve mutlu çocuk büyük bir merakla çevresini keşfeder, duygularını gizlemez,canı yandığında ağlar,öfkelendiğinde bağırır,mutlu olduğunda içten güler.Bu çocuk aynı zamanda içgüdüseldir.Kime güvenip kime güvenemeyeceğini bilir.Oynamayı ve keşfetmeyi sever.Yaratıcı ve canlıdır.
Zaman geçtikçe çocuk yetişkinlerle iletişime geçtikçe yetişkinlere has düşünceler, talepler,çocuğun duygularını ve içgüdülerinin sesini bastırmaya başlar.Ailelerden ve öğretmenlerden gelen olumsuz mesajlar çocuğun merak, içgüdüleri ve enerjisini alıp götürür.Çocuğun doğallığına ket vurulmuştur. O artık eski canlı, enerjik çocuk olamaktan çıkmış hayatta kalma adına ruhunu derinlere saklayıp hapsetmiştir.İçsel çocuk sürekli olarak dikkatimizi çekmeye çalışır ama çoğumuz onun sesini unutmuşuzdur.Aslında kaybettiğimiz gerçek hisler ve içgüdülerin yanında asıl kaybımız içimizdeki çocuktur.Çocuksu ihtiyaçlarımızı çoğu zaman göz ardı etmemizin ve onun sesini dinlemememizin nedeni onu çok derinlere gömmemizdir.Çoğu zaman bir arkadaşımıza bağırmak, ya da canımız yandığında doyasıya ağlamak isteriz ama içimizdeki yetişkin bu derinlerdeki çocuğun sesini bastırıp izin vermez.
Her birimiz hayatta kalma adına içimizdeki çocuğu inkar etmişizdir.Aslında bu da bir tür istismardır.Bunun nedeni yaşadığımız dünyanın içimizdeki bu kırılgan ve hassas parçamız için güvenli olmaması.İçimizdeki çocuk benliğimizin tam merkezinde.Hisseden benliğimiz olarak bize istek ve enerji sağlıyor.İçimizdeki çocuğu iyileştirmeden onu yaşamımızın bir parçası haline getirmeden tam ve mutlu yetişkinler olmamız çok zor.
İçimizdeki çocuk engellendiğinde spontanlığımızı ve yaşam enerjimizi kaybederiz.Bu da zamanla enerji kaybına,kronik ya da ciddi hastalıklara sebep olur.İçimizdeki çocğu saklamak gerçek bizi saklamakla eşdeğerdedir. Onu saklamak etrafımızdaki insanların bizi tanıyamamalarına, gerçek hislerimizi, düşüncelerimizi bilememelerine neden olur. Yani aslında sakladığımız biziz.Bu da diğer insanlarla gerçek yakınlığı kurmamıza engel olur.Gerçek insan olabilmemiz için içimizdeki çocuğun kucaklanmaya, kabul edilmeye, sevilmeye, düşüncelerini açıklamasına ihtiyacı var.İçimizdeki çocuğu şifalandırmak aynı azamanda şu andaki yetişkini de şifalandırmaktır.