Pek çok danışanımızın aklına takılan bir sorudur. Yakınlarıma anlattığım halde fayda göremiyorum çözüm bulamıyorum, terapinin farkı ne ki çözüm bulacağım, anlatınca rahatlayacağım? Bunu sağlayan 5 bileşen vardır.
Terapist danışanı gözlemleyerek elde ettiği bilgileri sentezleyerek psikolojik bağlamda değerlendirme yapar; danışanın bilinçli olarak düşünemeyeceği bir neden-sonuç bağlantısı kurar.
Değişim isteği ile gelen bir danışanın varlığı, yaşadığı acıyı, kaygıyı, meseleyi çözmek dindirmek isteyen kişi. Değişim için esas olan istektir. Danışanın terapi sürecine başlaması buna karar vermesi büyük bir adımdır.
Profesyonel İlişki, klinik görüşme ilişkisel bir süreç olduğu için nelerin nasıl söylendiğine yönelik devam eden bir özeni ve dikkati çağrıştırıyor. Yani terapist danışanı yargılamadan objektif bir şekilde dinler. Aralarında güven ve samimiyet arttıkça terapi süreci daha keyifli ve işlevsel bir hale gelecektir. Ancak yakınlarında önce yakınlık sağlandığından anlatılanlar istenmese de süzgeçten geçirilir. Çünkü yargılanmaktan, eleştirilmekten korkar. Ancak terapistin onu yargılamadan dinleyeceğini bilmesi rahat olması ve olduğu gibi anlatması açısından çok kıymetlidir.
Dinleme, terapist danışanı değerlendirmek, anlamak ve amaçlarına ulaşmasına yardım etmek için aktif dinleme becerileri kullanır. Danışanın anlatması için onu teşvik eder ve cesaretlendirir.
Psikolojik Teknikler, seanslar sadece anlat-dinle şeklinde yürümez. Danışanın ihtiyacına göre pek çok çeşitli teknikler kullanılır. Bunları uygulamak uzmanlık gerektirir.Somut olarak gözle görülmesi farkındalık açısından önemlidir. Aynı zamanda gerekli noktalarda psikoeğitimler sunulur.