Hasta bina sendromu nedir ?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) farklı dönemlerde yayınladığı raporlarda, günümüz insanlarının zamanının %90’ını kapalı mekanlarda, bu oranın %70’ini iş, geri kalanın %20’sini ise ev ortamlarında geçirdiğini belirtilmektedir. Zamanın büyük çoğunluğu iç mekanlarda geçirildiği için, bu ortamların hava kalitesi de en az dış ortam hava kalitesi kadar önemlidir. Özellikle kış aylarında, ısı yalıtımı ön planda olduğundan binalar yeterince havalandırılamamakta ve iç ortamdaki kirletici konsantrasyonları sağlık için tehdit oluşturabilecek seviyelere ulaşmaktadır.
Bina ile ilgili hastalıklar ve hasta bina sendromunun en önemli nedenleri ısı yalıtımının ön plana çıktığı binalardaki yetersiz havalandırma koşulları, kimyasal ve mikrobiyal kirliliktir. Hasta bina sendromu belirli bir iç ortamdayken ortaya çıkan ve o ortam terk edildikten sonra kaybolan ve binada yaşayan kişilerin çoğunluğunu etkileyen semptomlar dizisidir. Yapılan çalışmalarda hasta bina sendromunda en sık gözlenen burun ve boğazı etkileyen (akıntı, tahriş, kızarıklık) semptomlar olup bunu sırasıyla konsantrasyon bozukluğu, gözlerde akıntı, kızarıklık, tahriş ve yorgunluk izlemiştir.
Kişisel (yaş, cinsiyet, kişide var olan hastalıklar, meslek, sigara kullanımı, çocuklukta çevresel maruziyet), mikrobiyolojik (biyoaerosollar), kimyasal (CO2 konsantrasyonu, UOB), fiziksel (havalandırma sistemleri ve havalandırma oranı, evle ilgili faktörler, iç ortam sıcaklığı ve bağıl nem, duvardan duvara halı) ve psikolojik faktörlerin kombinasyonu hasta bina sendromu şikayetlerini artırmaktadır. Hasta bina sendromuna bağlı gözlenen semptomların önlenebilmesi için iç ortamda uygun iklimlendirme koşulları sağlanmalı ve bina içerisinde iç ortam kirleticilerinin emisyonları azaltılmalıdır.
Klimayı doğru kullanmazsanız hasta olabilirsiniz!
Kapalı ortamların havalandırmasının sağlanmasında önemli bir yardımcı olan klimalar, doğru kullanılmadığında ve bakımları düzenli olarak yapılmadığında hastalık kaynağına dönüşebilirler. Özellikle klimalı ortamlarda sigara içilmesi hastalıkların yayılmasında önemli bir etkendir. Sağlıklı çalışmayan klimalar, nezle, grip ve alerjik sorunların artmasına; beraberinde sinüslerin görevini yerine getiremeyerek ciddi göz ve baş ağrılarına neden olan sinüzit problemiyle karşılaşılmasına zemin hazırlar. Bu nedenle sağlığınıza dikkat ettiğiniz halde sık sık hastalanıyorsanız çalıştığınız ortamdaki şartları gözden geçirin.
Kapalı ortamlarda sağlığınızı kaybetmemek için!
Kullandığınız havalandırma sisteminin bakımını düzenli olarak yaptırın.
Alerji riskini ortadan kaldıracak filtreler içeren havalandırma sistemleri kullanın.
Nem dengesini koruyucu klimalar tercih edin.
Bulunduğunuz alanları klima dışında da mümkün olduğunca pencere ve kapıları açarak havalandırın.
Çalışma sırasında kullandığınız molaları mümkün olduğunca açık havada geçirmeye çalışın.
Çalışma ortamında sigara içmeyin
Oda sıcaklığını ideal ölçü olan 21-26⁰C’de tutun. Gereğinden fazla ısıtma veya soğutma sağlık problemlerini beraberinde getirebilir.
Burnunuzda deviasyon, polip, alerji gibi problemler varsa kontrol altına alınması için düzenli olarak kulak burun boğaz muayenenizi olun.
Hastalıkların temel bulaşma nedeni olan hijyen problemi yaşamamak için ellerinizi sık sık yıkayın.