Gebelik ve venöz yetersizlik

Gebelik ve venöz yetersizlik

VARİS kadınlarda erkeklere göre daha sık görülen ve VENÖZ YETERSİZLİK adı verilen ciddi bir toplardamar hastalığının ciltteki belirtilerinden birisidir. %85 oranında genetik olması dışında kadınlarda çok daha fazla görülmesinin ana nedeni gebeliklerdir.

Ailelerinde genetik yatkınlık olmasa bile kadınların VARİS ve VENÖZ YETERSİZLİK ile mücadeleleri gebeliklerle başlar.

Gebelikle birlikte gittikçe büyüyen rahmin hemen yakın komşuluğundaki ana toplardamarlara (iliak venler ve vena cava inferior) yaptığı baskı sonucu bacaklardaki venlerde (toplardamar) basınç gittikçe artar, ven kapakçıkları bozulmaya başlar, ven duvarları direncini kaybederek genişler, gebeliğin sonunda büyük bir kısmı kalıcı olan varisler ve venöz yetersizlik oluşur.

Eğer gebelik öncesinde varisler varsa, varisler olmasa da genetik yatkınlık belirtisi olan ebeveynlerde varis, venöz yetersizlik ve damar içi pıhtılaşma hikayesi mevcut ise bu kişilerin gebelik sırasında veya sonrasında ciddi problemler yaşayabileceklerini bilmeleri gerekir.

Venöz yetersizliğin gebeler açısından en talihsiz sonucu sıklıkla oluşan yüzeysel toplardamar pıhtı ve iltihapları (tromboflebitis) ve derin ventrombozu yani “derin toplardamar pıhtılaşması”dır. 

Gebelerde derin ven trombozu riski 5 kat, lohusalıkta bir 5 kat daha artarak normalin 10 katı bir orana ulaşır. Derin ven trombozunun klinik belirtileri bacaklarda oluşan ağrılar, morarma ve bacağın saatler içinde şişmesi olup asıl tehlike bunları takibeden günler içinde  solunum zorluğu, hızlı soluma, nefes açlığı, terleme, kan tükürme, öksürük, bayılma, göğüs ağrısı, ani sağ kalp yetersizliği, tansiyon düşüklüğü, şok ile seyreden PulmonerEmboli(Akciğer Pıhtılaşması) adını verdiğimiz ölümcül hastalığa neden olmasıdır. Ani şuur kaybı ve açıklanamayan ani solunum sıkıntılarında akciğer embolisi düşünülmelidir. 

Kadınlar için diğer tehlike derin ven trombozu olasılığının hormon preparatları ile oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) kullananlarda artmasıdır.

Özellikle çalışan kadınlarda işleri gereği şıklığın vazgeçilmezi olarak kullanılan topuklu ayakkabıların sürekli giyilmesinin yeni varisler ve venöz kanın durgunlaşmasına bağlı venözyetersizlik oluşturduğu bilinmelidir. Başlangıçta kozmetik bir sorun gibi algılanan varislerin erken dönemde tedavileri yüz güldürücüdür.

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Mehmet Okan Özdemir

İlköğrenimimi Ankara Gazi Osman Paşa İlkokulunda, Ortaokul ve Lise öğrenimimi 1972-1979 yılları arasında T.E.D Ankara Koleji’nde tamamladıktan sonra Bursa  Tıp Fakültesini kazandım. 1985 yılında Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra zorunlu hizmetimi 1985-1987  yılları arasında Rize Fındıklı Verem Savaş Dispanseri Başhekimi olarak sürdürdüm. 1987-1992 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak çalıştım ve 1992 yılında uzman olarak SSK Bursa Bölge Hastanesinde Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı olarak göreve başladım.Bu sürenin önemli bir bölümünde Klinik Sorumlusu ve İSO Kalite Eğitmeni olarak görev yaptım. Askerliğimi İzmir Hatay 8OO Yataklı Askeri Hastanede tamamladıktan sonra kesintisiz olarak 17 yıl çalıştığım  Bursa Çekirge Devlet Hastanesinde ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Varis oluşumu
Op. Dr. Mehmet Okan Özdemir
Op. Dr. Mehmet Okan Özdemir
Bursa - Kalp Damar Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube