Evliliği Yıpratan Dört Tehlikeli İletişim Tarzı

1. Eleştiri
Eleştiri, partnerin davranışına değil, kişiliğine yönelik olumsuz değerlendirmelerle kendini gösterir.
-
Örnek: “Sen zaten hep böylesin, hiçbir zaman beni dinlemiyorsun.”
Eleştiri, sorunu çözmek yerine partnerin değerini küçültür. Bu, zamanla karşılıklı savunmayı ve uzaklaşmayı tetikler.
Çözüm: Eleştiriyi kişiliğe yöneltmek yerine, “Ben dili” kullanarak duyguyu ve ihtiyacı dile getirmek:
“Ben kendimi duyulmamış hissediyorum, lütfen bu konuda daha dikkatli olur musun?
2. Aşağılama / Hor görme
Gottman’ın en tehlikeli bulduğu atlıdır. Partneri küçümsemek, alay etmek, göz devirme, iğneleme, alaycı mimikler, hakaretler bu gruba girer.
-
Örnek: “Seninle uğraşmaya değmez, zaten hiçbir şeyi beceremiyorsun.”
Aşağılama, eşler arasındaki saygıyı yok eder ve ilişkide duygusal güvenliği zedeler. Uzun vadede bu durum çiftlerin birbirinden kopmasına yol açar.
Çözüm: Partneri küçümsemek yerine, ilişkide takdir ve minnettarlığı artırmak. Olumlu özellikleri dile getirmek, sevgi dilini daha fazla kullanmak.
3. Savunmacılık
Partner kendini sürekli saldırıya uğramış hisseder ve hemen savunmaya geçer.
-
Örnek: “Ben mi suçluyum yani? Sen de hiç bana destek olmuyorsun.”
Savunmacılık, sorumluluk almayı engeller ve çatışmanın daha da büyümesine sebep olur. Bu durum, bir “kısır döngü” yaratır: eleştiri → savunma → daha çok eleştiri.
Çözüm: Sorumluluğun kendi payına düşen kısmını kabul edebilmek.
“Evet, haklısın bu konuda daha dikkatli olabilirdim.” gibi küçük kabuller ilişkide gerilimi büyük ölçüde düşürür.
4. Duvar Örme / İçine Kapanma
Çatışma anında partnerin tamamen sessizleşmesi, göz temasından kaçınması, fiziksel olarak uzaklaşmasıdır. Dışarıdan soğukkanlı görünebilir ama içeride yoğun kaygı ve öfke yaşanır.
-
Örnek: Tartışma sırasında eşin hiçbir şey söylemeden odadan çıkması, günlerce konuşmaması.
Bu davranış, diğer eşte “yok sayılma” duygusu yaratır ve ilişkideki bağları koparır.
Çözüm: Tartışma anında mola vermek ama bunu açıkça dile getirmek.
“Şu an çok gerginim, biraz sakinleşip sonra konuşalım” demek, hem çatışmayı ertelemeyi hem de güveni korumayı sağlar.
John Gottman’ın araştırmaları, bu dört iletişim tarzının ilişkilerde ciddi yıkıcı etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Ancak iyi haber şudur: Bu atlıların panzehirleri vardır. Eleştiri yerine yapıcı ifade, aşağılama yerine takdir, savunmacılık yerine sorumluluk alma, duvar örme yerine sağlıklı mola…
Çiftler bu farkındalıkları geliştirdiklerinde, ilişkilerinde daha güvenli, saygılı ve sevgi dolu bir alan inşa edebilirler.
Çift Terapisinin Etkisi
Çiftler bu döngülerin içinde sıkıştıklarında çoğu zaman tek başlarına çıkmakta zorlanabilirler. Çünkü eleştiri, aşağılama, savunmacılık ve duvar örme davranışları bir kere yerleştiğinde, ilişkiyi yavaş yavaş yıpratır. Böyle durumlarda terapi desteği almak, ilişkinin sağlıklı bir zeminde yeniden inşa edilmesine büyük katkı sağlar. Terapi süreci, çiftlere hem iletişim becerilerini geliştirmek hem de duygularını güvenli bir ortamda paylaşmak için alan sunar. Bu sayede partnerler birbirlerini daha iyi duyabilir, empati kurabilir ve ilişkilerini güçlendirecek yeni yollar öğrenebilirler.