Doktorsitesi.com

Evliliği Yıpratan Dört Tehlikeli İletişim Tarzı

Uzm. Psk. Hayriye Nur Akbaşoğlu
Uzm. Psk. Hayriye Nur Akbaşoğlu
1 Ekim 2025845 görüntülenme
Randevu Al
Amerikalı psikolog John Gottman, yıllarca süren çift araştırmalarında evliliklerin yıkımına en çok sebep olan dört iletişim tarzını “Mahşerin Dört Atlısı” olarak adlandırmıştır. Bu kavram, çiftlerin arasındaki iletişimi zehirleyen, ilişki doyumunu düşüren ve uzun vadede boşanmaya götüren dinamikleri özetler.
Evliliği Yıpratan Dört Tehlikeli İletişim Tarzı

1. Eleştiri 

Eleştiri, partnerin davranışına değil, kişiliğine yönelik olumsuz değerlendirmelerle kendini gösterir.

  • Örnek: “Sen zaten hep böylesin, hiçbir zaman beni dinlemiyorsun.”
    Eleştiri, sorunu çözmek yerine partnerin değerini küçültür. Bu, zamanla karşılıklı savunmayı ve uzaklaşmayı tetikler.

Çözüm: Eleştiriyi kişiliğe yöneltmek yerine, “Ben dili” kullanarak duyguyu ve ihtiyacı dile getirmek:
“Ben kendimi duyulmamış hissediyorum, lütfen bu konuda daha dikkatli olur musun?

2. Aşağılama / Hor görme 

Gottman’ın en tehlikeli bulduğu atlıdır. Partneri küçümsemek, alay etmek, göz devirme, iğneleme, alaycı mimikler, hakaretler bu gruba girer.

  • Örnek: “Seninle uğraşmaya değmez, zaten hiçbir şeyi beceremiyorsun.”

Aşağılama, eşler arasındaki saygıyı yok eder ve ilişkide duygusal güvenliği zedeler. Uzun vadede bu durum çiftlerin birbirinden kopmasına yol açar.

Çözüm: Partneri küçümsemek yerine, ilişkide takdir ve minnettarlığı artırmak. Olumlu özellikleri dile getirmek, sevgi dilini daha fazla kullanmak.

3. Savunmacılık 

Partner kendini sürekli saldırıya uğramış hisseder ve hemen savunmaya geçer.

  • Örnek: “Ben mi suçluyum yani? Sen de hiç bana destek olmuyorsun.”

Savunmacılık, sorumluluk almayı engeller ve çatışmanın daha da büyümesine sebep olur. Bu durum, bir “kısır döngü” yaratır: eleştiri → savunma → daha çok eleştiri.

Çözüm: Sorumluluğun kendi payına düşen kısmını kabul edebilmek.
“Evet, haklısın bu konuda daha dikkatli olabilirdim.” gibi küçük kabuller ilişkide gerilimi büyük ölçüde düşürür.

4. Duvar Örme / İçine Kapanma 

Çatışma anında partnerin tamamen sessizleşmesi, göz temasından kaçınması, fiziksel olarak uzaklaşmasıdır. Dışarıdan soğukkanlı görünebilir ama içeride yoğun kaygı ve öfke yaşanır.

  • Örnek: Tartışma sırasında eşin hiçbir şey söylemeden odadan çıkması, günlerce konuşmaması.

Bu davranış, diğer eşte “yok sayılma” duygusu yaratır ve ilişkideki bağları koparır.

Çözüm: Tartışma anında mola vermek ama bunu açıkça dile getirmek.
“Şu an çok gerginim, biraz sakinleşip sonra konuşalım” demek, hem çatışmayı ertelemeyi hem de güveni korumayı sağlar.

John Gottman’ın araştırmaları, bu dört iletişim tarzının ilişkilerde ciddi yıkıcı etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Ancak iyi haber şudur: Bu atlıların panzehirleri vardır. Eleştiri yerine yapıcı ifade, aşağılama yerine takdir, savunmacılık yerine sorumluluk alma, duvar örme yerine sağlıklı mola…

Çiftler bu farkındalıkları geliştirdiklerinde, ilişkilerinde daha güvenli, saygılı ve sevgi dolu bir alan inşa edebilirler.

Çift Terapisinin Etkisi

Çiftler bu döngülerin içinde sıkıştıklarında çoğu zaman tek başlarına çıkmakta zorlanabilirler. Çünkü eleştiri, aşağılama, savunmacılık ve duvar örme davranışları bir kere yerleştiğinde, ilişkiyi yavaş yavaş yıpratır. Böyle durumlarda terapi desteği almak, ilişkinin sağlıklı bir zeminde yeniden inşa edilmesine büyük katkı sağlar. Terapi süreci, çiftlere hem iletişim becerilerini geliştirmek hem de duygularını güvenli bir ortamda paylaşmak için alan sunar. Bu sayede partnerler birbirlerini daha iyi duyabilir, empati kurabilir ve ilişkilerini güçlendirecek yeni yollar öğrenebilirler.

Etiketler

Çift terapisiAile içi problemlerÇift terapisini gerektiren nedelerEvlilikte uyum sorunuEvlilik terapisiEvlilere psikolojik destekAile ve evlilikAile içi çatışmaEvlilik terapileri

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Hayriye Nur Akbaşoğlu

Uzm. Psk. Hayriye Nur Akbaşoğlu

Uzm. Psk. Hayriye Nur Akbaşoğlu, lisans eğitimini İstinye Üniversitesi'nde tamamladıktan sonra uzmanlık eğitimini İstanbul Ayvansaray Üniversitesi'nde almıştır. Haziran 2024’ten itibaren mesleki çalışmalarına başlayan Akbaşoğlu, bireysel danışmanlık sürecinde danışanlarının yaşam kalitesini artırmaya yönelik bilimsel ve etik temelli bir yaklaşım benimsemektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır