Hissettiklerimi nasıl anlatacağımı bilmiyorum

Hissettiklerimi nasıl anlatacağımı bilmiyorum

Hepimiz kendimizi iyi hissetmek, iyi bir hayata sahip olmak, hayattan keyif alarak ve en önemlisi de anın tadını çıkararak yaşamak istiyoruz. Ancak bazılarımız için bu mümkün olmuyor. Ailemizi, işimizi, sosyal yaşantımızı, sahip olduklarımızı ve olmadıklarımızı, maddi kaynaklarımızı, eğitimimizi ve daha pek çok etkeni gözden geçiriyoruz ancak nedenine dair bir ize çoğu zaman rastlayamıyoruz. Bu nedeni sorgularken hepimizin gözden kaçırdığı bir etken var, duygularımız. Evet, duygularımız. Çoğu zaman onları ihmal ediyoruz, ifade etmiyoruz, belli etmekten çekiniyor ve kaçınıyoruz. Ancak bizim psikolojik olarak tam bir iyi oluş hali gösterebilmemiz için öncelikle duygularımızın farkında olmamız ve onları ifade edebiliyor olmamız gerekiyor.

Kendimizle ilgili istediğimiz şeylerin her zaman daha iyisini çocuklarımız için istiyoruz. Bizlerden daha iyi standartlarda yaşamaları için var gücümüzle çalışıyor, çabalıyoruz. En büyük arzumuz onların kendilerini iyi tanıyan ve ne istediğini bilen bireyler olmaları. İşte tam da bu noktada devreye duygular giriyor. Biz yetişkinler için kritik bir noktada olan duygular, çocuklarımız için de aynı konumda. Ve onların duygularının farkında olma, duygularını ifade etme ve duygularını çekinmeden yaşama konusunda biz yetişkinlerin desteğine ihtiyacı var.

Duygularının farkında olmak, kendi hissettiklerini ve diğerlerinin ne hissettiğini anlayabilmek demektir. Duyguları ifade etmek ise, sözel ya da davranışsal olarak hissedilen duyguyu belli etmektir. Çocuklarımız bu konuda biz yetişkinlerin yönlendirmelerine ve geri bildirimlerine ihtiyaç duyarlar. Özellikle içinde bulunduğumuz bu pandemi döneminde çocuklar duygularının anlaşılmasına ve yaşadıklarını ifade etmeye daha çok ihtiyaç duymaktadır.

Çocuklarımızı duygularını ifade etmeleri konusunda nasıl destekleyebiliriz?

Kendi hissettiğiniz duyguları çocuklarınızla paylaşabilirsiniz. Bu örnekler onlar için ipucu gibidir ve sizlerin anlattıklarından esinlenerek kendilerine bir yol çizerler.

Örneğin; “Bugün biraz kızgın ve mutsuz hissediyorum. Çünkü arkadaşımla toplantıda bir sorun yaşadık ve konuşamadık. Yarın arkadaşımla bu sorunu konuşursam kendimi daha rahat hissedeceğim ve mutlu olacağım.”

Çocuklar bazen duygularını ifade etmekte zorlanabilirler, bu konuda siz onlara sözel olarak destek olabilirsiniz.

Örneğin; “Sanırım şu an biraz öfkelisin, öfken geçene kadar seninle birlikte bekleyebilirim ve sonra seninle yaşadığın olay hakkında konuşabiliriz. Sana bu konuda belki yardımcı olabilirim.”

Duygular her zaman sözel olarak ifade edilmez. Ağlamak duyguyu ifade etmenin yollarından biridir. Ancak isteklerini ağlayarak ifade etmekle karıştırmamak gerekir.

Bazen ne yazık ki duygularımızı ifade ederken özellikle öfkeli olduğumuz zamanlarda uygun olmayan davranışsal tepkiler gösterebiliyoruz. Öfkeliyken bağırmak, kapıyı çarpmak, duvara vurmak gibi. Kendimiz bu tepkilerimizi değiştirebilir ve kendimize alternatif bir yol bulabilirsek çocuklarımıza da alternatif üretmiş oluruz. Aynı zamanda çocuğunuzla bu deneyimlerinizi paylaşırsanız da ona fikir vermiş olursunuz.

Örneğin; “Ben kızgın olduğum zaman önce elimi yüzümü yıkıyorum, ardından kendimi daha sakin hissetmek için yalnız kalmayı tercih ediyorum. Tamamen sakinleştikten sonra da sorun yaşadığım kişiyle gidip konuşmayı tercih ediyorum.”

Aynı durum karşısında herkes farklı duygular hissedebilir. Yaşam deneyimlerimiz duygularımızı nasıl yorumlayacağımızı etkiler. Bu sebeple çocuğunuz ve siz aynı olay karşısında aynı duyguyu hissetmeyebilirsiniz. Bu noktada onun düşüncelerini öğrenmeniz duygularınızın ayrımını yapmanıza yardımcı olur.

Bazen kendinizi iyi hissetmediğiniz ve çocuğunuzun ağlamasına katlanamayacak durumda olduğunuz zamanlar olabilir. Böyle zamanlarda ona kendisini suçlu hissettirmeden kendi duygusunu fark etmesini ve yaşamasını sağlayarak yardımcı olabilirsiniz.

Örneğin; “Sanırım hala kendini iyi hissetmiyorsun ve sakinleşmek için biraz daha ağlamaya ihtiyacın var. Ağlayabilirsin ancak ben bu sırada içeride olacağım, beş dakikalık bir alarm kuruyorum çaldığı zaman yeniden yanına gelip sana bakacağım.” şeklinde bir bildirim verebilirsiniz.

Duyguların farkında olmak ve onları ifade etmek kişisel gelişimimizin çok önemli bir parçasıdır. Ancak gözden kaçırmamamız gereken bir nokta daha var ki o da her duyguyu kabullenmek. Bazen yalnızca mutlu olmalıyız gibi bir yanılgıya düşebiliyor ve çocuklarımızı da bu doğrultuda yönlendirebiliyoruz. Ancak üzülmek de, öfke de, mutluluk da, şaşkınlık da onlara ve bizlere pek çok şey öğretiyor. Duygularımızın her biri bizleri içimizde ayrı ayrı yolculuklara davet ediyor. Gelin çocuklarımızın bu yolculuklarına hep beraber tanıklık edelim :)

Uz. Kl. Psk. Gonca BAĞLAR YILMAZ

Kitap Önerileri:

     

Bu makale 19 Nisan 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Gonca Bağlar Yılmaz

Psk. Gonca Bağlar Yılmaz lise öğreniminin ardından İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nü ta burslu kazanmış ve bölümünü 2013 yılında başarı ile tamamlayarak psikolog unvanını almıştır.  Lisans öğrenimi süresince çeşitli kurumlarda stajlar yaptı ve gönüllü olarak çalıştı. Mezun olduktan sonra kişisel gelişimini devam ettirmek için MMPI (Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri) ve çocuk gelişim testleri başta olmak üzere dünyada en çok başvurulan testlerin eğitimlerini alanında uzman olan kişilerden almıştır. Aynı zamanda Depresyonun, Obsesif Kompulsif Bozukluğun, Panik Bozukluğunun, Sosyal Kaygı Bozukluğunun ve Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Bilişsel Davranışçı Terapisi eğitimlerini tamamlamış olup, bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı'nın Aile Danışmanlığı sertifika programına katılarak Aile Danışmanı ünvanını almıştır. Psk. ...

Etiketler
Duygusal tepkiler
Uzm. Kl. Psk. Gonca Bağlar Yılmaz
Uzm. Kl. Psk. Gonca Bağlar Yılmaz
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube