Duygu Odaklı Terapi ile Duygusal Farkındalık ve Düzenleme Becerileri Kazanmak

Duygu odaklı bireysel terapi, duyguların merkeze alındığı ve duygusal deneyimin anlaşılmasının terapi sürecindeki önemli bir faktör olduğu bir terapi yöntemidir. Bu yaklaşım, duyguların bireyin yaşam deneyimleri üzerindeki etkisini vurgular ve duygusal deneyimin anlaşılması ve düzenlenmesi yoluyla kişinin iyileşme sürecine destek olmayı hedefler.
Leslie Greenberg’in öncülük ettiği duygu odaklı bireysel terapi, duyguların anlaşılmasının, duygusal deneyimin işlenmesinin ve duygusal farkındalığın artırılmasının iyileşme sürecindeki önemini vurgular. Bu terapi yaklaşımı, bireyin duygusal deneyimlerini ifade etmesini ve anlamlandırmasını teşvik eder. Duygu odaklı bireysel terapinin temellerini oluşturan bazı önemli prensipler şunlardır:
1. Duygu Odaklı Çalışma: Duygu odaklı bireysel terapi, duyguları merkeze alır ve bireyin duygusal deneyimini keşfetmesine ve ifade etmesine yardımcı olur. Terapist, bireyin duygusal ifadesini teşvik eder ve duygusal deneyimin anlamını anlamak için duygusal tepkileri inceler.
2. Duygusal Farkındalık: Duygu odaklı bireysel terapide, duygusal farkındalık büyük bir öneme sahiptir. Terapist, bireyin duygusal deneyimini fark etmesini teşvik eder ve bu duygusal deneyimleri derinlemesine anlayabilmek için terapi sürecini kullanır. Duygusal farkındalığın sağlanması için empatik irdeleme, empatik varsayımlar ve odaklanma gibi yaklaşım ve tekniklere başvurur.
3. Duygusal Deneyimlerin İşlenmesi: Duygu odaklı bireysel terapi, bireyin duygusal deneyimlerini anlamlandırmak ve işlemek için bir ortam sağlar. Terapist, bireye duygusal deneyimlerini anlatmaları için güvenli bir ortam sunar ve bu deneyimleri anlamlandırmalarına yardımcı olur. Güvenli bir ortam içerisinde duygunun duygu ile değiştirilmesi hedeflenir. Amaç kişinin ikincil, işlevsel olmayan (maladaptif) veya aracı duygularından birincil işlevsel (adaptif) duygularına erişmesi ve bu duygularını işlemlemesidir.
4. Duygu Düzenleme Becerileri: Duygu odaklı bireysel terapi, bireyin duygusal deneyimlerini düzenlemesine ve duygusal tepkilerini daha sağlıklı bir şekilde ifade etmesine yardımcı olmayı hedefler. Terapist, bireye duygusal düzenleme becerileri öğretir ve duygusal deneyimlerle daha etkili bir şekilde başa çıkmalarına yardımcı olur. Duygu regülasyonunun sağlanması için çeşitli zihin-beden odaklı yaklaşım ve tekniklere başvurur.
Duygu odaklı bireysel terapi, bireylerin duygusal deneyimlerini anlamlandırmalarını, ifade etmelerini ve düzenlemelerini destekleyerek kişisel gelişim ve iyileşmeyi teşvik eder. Bu terapi yöntemi, bireylerin kendilerini daha iyi anlamalarına ve daha sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olabilir. Sonuç olarak, duygu odaklı bireysel terapi, bireylerin duygusal sağlıklarını iyileştirmek ve daha tatmin edici bir yaşam sürdürmek için etkili bir araç olabilir.
Duygu odaklı terapide vurgulanan duygu türleri birincil duygular, ikincil duygular ve aracı duygulardır. Bu duygular işlevsel (adaptif) ve işlevsel olmayan (maladaptif) duygular olarak ikiye ayrılmaktadır. İşlevsel duygular ulaşılması hedeflenen, bir olay ya da durum karşısında ilk anda ortaya çıkan doğal tepkilerdir, kişinin evrimsel yapısına uygun olarak ortaya çıkar ve uyaran yok olduğunda ortadan kalkar. İşlevsel olmayan (maladaptif) duygular bireyin doğasına aykırı bir şekilde, uyaran ortadan kalktığında etkileri devam eder, geçmişteki kaynaklara bağlı olarak ortaya çıkar, sağlıksız ve bireye zarar veren, ortadan kaldırılması istenen duygulardır.
Birincil duygular başka bir duygu ile açıklanamayan, anda gerçekleşen olaylara verilen doğal reaksiyonlardır. Örneğin tehlike karşısında korku, sınır ihlali karşısında öfke, bir kayıp durumunda ise üzüntü hissetmek birincil olarak hissedilebilecek duygulardır. Psikoterapide ulaşılması ve pekiştirilmesi hedeflenen duygular birincil duygulardır.
Fakat birincil duyguların tolere edilemediği zamanlarda bu duyguları maskeleme amacıyla bir savunma davranışı olarak ikincil duygular ortaya çıkarlar. Örneğin bir öfke duygusunun altında bir hayal kırıklığı, güçsüzlük ve üzüntü duygusu olabilir fakat bu duyguların üstü öfke duygusu ile örtülmüş olabilir. Bu durumda terapistin irdelemesi gereken şey bu duyguların altında başka duyguların da var olup olmadığıdır. Araçsal, aracı ya da manipülatif duygular, bireylerin belli bir doğrultuda düşünmesi, davranması veya hissetmesi için kurgulanmış duygu biçimleridir. Belirli bir amaca hizmet ederler. Örneğin birey başkalarının korku hissetmesi için öfkeli bir davranışı kasıtlı olarak sergileyebilir, başkalarına kendini acındırmak için üzüntü duygusu sergileyebilir.
Duygu odaklı terapi, gerçek anlamda danışana değer veren, duygu düzenleyici empatik ilişki üzerine şekillenmiş bir psikoterapi yaklaşımıdır. Bu manada ilişki başlı başına bir iyileştirici etkiye sahipken terapistin empati ve kabule dayalı tutumu danışanın acı veren duygularının onay ve ifadesine yol açar, kendiliğini güçlendirir ve danışan kendisini olduğu gibi kabullenmeye başlar.
Terapist ile kurulan ilişki adeta bir tampon görevi görerek danışanın stresli duygularını birlikte düzenler. Zamanla danışan terapistle olan bu uyumlu, duyarlı, yansıtıcı ilişkiyi içselleştirir ve danışan kendi iç dünyasını düzenleme ve kendini sakinleştirme becerisini geliştirir.
Empatik müdahaleler, danışanın duygusal durumlarını doğru bir şekilde empatik bir şekilde anlamayı ve bu duygusal deneyimleri kelimelere dökmeyi içerir. Empatik keşfetme ve empatik varsayım, danışanların kendi duygusal durumlarını keşfetmelerine olanak tanır.
Kaynakça: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3720202
Yazar: Kubilay TANER





