Duygu koçu ebeveyn olmak

Ebeveyn olarak birçok zorlu davranışa maruz kalıyorsunuz değil mi? Sabırlı olmak belki de burada kilit bir konu. Fakat başka bir konu daha var. Duygu Koçu Ebeveyn olmak. Belki duymuşsunuzdur çünkü son zamanlarda oldukça popüler bir yaklaşım. Gelin duygu koçu ebeveyn nedir biraz buraya bakalım.

Duygu koçu ebeveyn olmak

 Duygu koçu ebeveyn olabilmenin ilk basamağı kendini regüle edebilmekten geçiyor. Evet, her konunun başında olduğu gibi burada da konu biziz. Biz kendimizi regüle edebilirsek, ancak o zaman, çocuğun davranışının altındaki ihtiyacı gören bir tarafta olabiliyoruz. “Bana bu davranışı ile ne demek istiyor?” bu soruyu sorabilmek kolay değil çünkü davranışın getirdiği duyguları regüle etmek kolay değil.

 Nasıl olacak bu regülasyon?

 Gerekliyse kendi sürecinizden geçerek ve kaynaklarınızı keşfederek. Ne yaparken mutlu oluyorum? Çocuğumun ağlama krizleri sırasında neden öfkeleniyorum? Konu onun ağlaması mı yoksa kendimi başarısız bir ebeveyn olarak mı görüyorum?

 Tüm bu soruları kendinize sorarak başlayabilirsiniz.

 Kendimizi regüle etmeyi başardıysak duygu koçu ebeveyn olmak neden önemli buraları konuşalım şimdi.

 Çocukken nasıl disipline edildiniz? Hangi disiplin yöntemleri işe yaramıyordu?

 Onaylamayan disiplin türünün çocuklardaki motivasyonu dışsaldır. Vurmak, bağırmak, suçlamak, tehdit etmek, ayrıcalığın kaybı bu tür disiplinlere örnek verilebilir. Çocuk belirli davranışları yanında disiplin sağlayan kişi olduğu için yapmaz.

 Bir diğer tür ise izin verici disiplindir. Kurallar ve rehberlik yoktur. Çocuklara sınır koymak kimi zaman onların ihtiyacı olan bir durum olabilir. İzin verici disiplinde ise sınırlar yoktur.

 İlgisiz disiplinde ise çocuğun duyguları önemli görülmez. Negatif duyguların kabulünden söz edemeyiz.

 Duygu koçu disiplinde ise tartışma, saygı ve sebepler vardır. Yani, çocuk olumsuz davranışı yaptığında onun neden yanlış olduğunu ve neyin nasıl daha uygun yapılacağını öğrenir. Ebeveyn ve çocuk davranış hakkında tartışır ve ortak bir fikre varılır. Bu içsel motivasyonun oluşmasını sağlar. Örneğin masaya ayaklarını koyan bir çocuk düşünün. Çocuğa direkt yapma dediniz ve kızdınız. Ama onun için masa yere ayak basmakla aynı anlama geliyor. Sizin bakış açınızı bilmiyor. “Masaya ayak basmıyoruz çünkü orası bizim yemek yediğimiz yer ve kirlenir.” Belki bu cümleyi defalarca söylüyoruz ama o kadar disiplin türünden sadece bu yöntem çocuğa ileride davranışlarını sorgulayıp neyi neden yapmaması gerektiği altyapısını oluşturuyor.

 Çoğu kişinin nasıl bir ebeveyn olduğu nasıl bir çocuk geçirdiği ile doğrudan bağlantılı olabilir. Çok baskı altında büyüyen bir kişi çocuğunu sınırları olmayan ve her şeye izin veren bir model ile büyütmek isteyebilir.

 Yaptığınız her seçim ver kararda sizin etkiniz olsa da, sizin elinizde olmayan bazı süreçler vardır. Bunları fark etmek ise çok büyük bir adım.

 Zorlu bir çocukluk geçiren yaralı tarafınızı kabul edip bu kötü deneyimleri dönüştürmeye çalışmak, yapılacak iyi hamlelerden biri olabilir. Unutmayın, muhtemelen sizin anne ve babanızın da zorlu bir çocukluğu vardı. Şimdi siz zinciri kıran olabilirsiniz.

 

 Çocuklar kendilerini regüle demezler. Bebekken onu kucağınıza aldığınızda, sesiniz ve temasınız ile sakinleştiğini görmüşsünüzdür. Yaşamın ilk yılları ve ergenlik dönemi duygu regülasyonunun geliştiği kritik dönemlerden ikisidir.

 Regüle olamayan bir çocuk nasıl mı olur peki? Bağırır, vurur, fırlatır, ağlar… ne kadar tanıdık değil mi? Bu anlara şahit olmak hiç kolay değil. Dolayısıyla sabrınız için hepinize teşekkürler sevgili ebeveynler…

 Etkili duygusal regülasyon nasıl olur biraz burayı inceleyelim. Çocuk yoğun bir şekilde endişe ve dehşet duygularını yaşamaya başlıyor sonrasında ağlıyor. Ebeveyn de kısa süreliğine bir endişe yaşıyor. Kendi duygularını regüle edebilmeyi başaran ebeveyn, çocuğu sözlü ve fiziksel olarak yatıştırmaya çalışıyor. Çocuğunun duygularını tanıdığını ve her şeyin düzeleceğini iletiyor. Sonunda çocuk regüle oluyor ve sakinleşiyor. Zamanla bu tekrar ettikçe çocuk yaşadığı yoğun duyguları nasıl regüle edeceğini de öğrenmiş oluyor. Burada tutarlı bir yol izlemek çok önemli bu yüzden, bakım verenlerin aynı dilden konuşması, iş birliği içinde ilerlemesi süreç için daha iyi olacaktır.

 Duygu koçu ebeveyn olma yolu şu kısımlardan geçiyor;

  1. Ebeveyn Öz-Regülasyon
  2. Ebeveyn Öncülüğünde Ko-Regülasyon
  3. Çocuğun Öz-Regülasyonu

 

 Pozitif ebeveyn, destekler, cesaretlendirir, başarıyı takdir eder, dinler, açıklar, güvenir, ilham olur ve sabırlıdır. Pozitif ve duygu koçu ebeveyn olmak çocuk ile kurulan bağın daha güçlü olmasını sağlıyor. Çevreleri ile daha iyi arkadaşlıklar kuran, kuvvetli bağları olan ve stresle daha iyi başa çıkan çocuklar olmalarına vesile oluyor.

 Duygu koçu ebeveyn olmanın ilk adımı çocuğumuza duyguları kendi yaşına göre anlatmaktan geçiyor. Bu duygular nasıl gösterilir, yüz ifadeleri nelerdir, çocuğunuz bu duyguları nasıl gösteriyor bu konular hakkında konuşmak doğru bir yoldur.

 Çocuğunuzun duygularını farkına varmak için duyguları içeren posterlerden yararlanabilirsiniz. Belki buzdolabının üstünde bir tane bulundurur ve her gün okuldan geldikten sonra bugün nasıl hissettiğini göstermesini isteyebilir ve bu konu hakkında sohbet edebilirsiniz.

 İlk başta duyguları adlandırdık, zorlu bir duygu yaşadığında ifade etmesi adına sözcükleri kullanması gerektiğini belirttik. Sonrasında belirli rahatlama teknikleri gösterdik fakat bunu sakin iken göstermek önemlidir. Unutmayın, regüle olamayan bir çocuk zaten anlattığınız bilgilere de kapalı olacaktır. Bu yüzden sakin bir gündelik zamanınızda, olumsuz bir duygu ile karşılaştığında kendisini nasıl sakinleştirebilir bunun hakkında konuşabilirsiniz. Zorlu bir durumda ona ne yapacağı konusunda yönlendirme ve destekte bulunmak da rahatlatıcı olacaktır. Sonrasında çocuk regüle olmayı başardıysa artık pozitif cümleler kurarak onu teşvik etmek gerekir.

 Yazımı buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Bir sonraki konuda görüşmek üzere,

Sevgiyle kalın.

Bu makale 12 Nisan 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Bengü Tank

Psk. Bengü Hatice Tank, Lisans eğitimini İstanbul Kent Üniversitesi’nde onur derecesi ile mezun olarak tamamladıktan sonra eğitimine uzmanlığını aldığı Haliç Üniversitesi devam etmiştir. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi’nde Çocuk Gelişimi ön lisans bölümüne de halen devam etmektedir. Lisans dönemi boyunca birçok farklı klinikte stajyer olarak çalışarak deneyim kazanmıştır. Lisans eğitimi bittikten sonra Rehabilitasyon Merkezi’nde 2 ay boyunca Psikolog olarak çalışmıştır. Sonrasında Prof. Dr. Sevcan Karakoç’un yapmış olduğu “Çocuk ve Ergen Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi” ve Nilüfer Devecigil’den “Deneyimsel Oyun Terapisi” ve Psikiyatrist Doğan Şahin’den “Dinamik Psikoterapi Temel Düzey” eğitimlerini alarak çocuk ve ergenlerle çalışmaya başlamıştır. Şu anda özel bir klinikte yüz yüze ve online danışan görmektedir.

Etiketler
Aile
Psk. Bengü Tank
Psk. Bengü Tank
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube