Dokuzuncu sınıf lise öğrencilerinde madde kullanımının duygu düzenleme ve bağlanma stilleri ile ilişkisinin incelenmesi

Öz Bu araştırmanın amacı 9. Sınıf lise öğrencilerinde madde kullanım bozuklukları ve madde kullanım bozukluklarına etki eden faktörlerin, duygu düzenleme becerileri ve bağlanma stilleri ile ilişkisinin incelenmesidir. Ek olarak, bu değişkenlerin hangi sosyodemografik değişkenlerden etkilendiği araştırılmıştır.

Dokuzuncu sınıf lise öğrencilerinde madde kullanımının duygu düzenleme ve bağlanma stilleri ile ilişkisinin incelenmesi

 
Aydın ERİNCİK, Yüksek Lisans Öğrencisi, Yakındoğu Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Lefkoşa KKTC, e-posta: aydiner35@hotmail.com ORCID: https://orcid.org/0000-0002-0331-4430 
 
Yrd. Doç. Dr. Hande ÇELİKAY SÖYLER, Yakındoğu Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Lefkoşa KKTC, e-posta: hande.celikay@neu.edu.tr ORCID: https://orcid.org/0000-0001-6735-1321 
 
Azime Nur GÜRBÜZ, Lisans Öğrencisi, Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, İzmir, e-posta: azimenurg@gmail.com ORCID: https://orcid.org/0000-0003-1982-4686 
 
Öz Bu araştırmanın amacı 9. Sınıf lise öğrencilerinde madde kullanım bozuklukları ve madde kullanım bozukluklarına etki eden faktörlerin, duygu düzenleme becerileri ve bağlanma stilleri ile ilişkisinin incelenmesidir. Ek olarak, bu değişkenlerin hangi sosyodemografik değişkenlerden etkilendiği araştırılmıştır. Araştırma verileri Kişisel Bilgi Formu, Ergenlerde Bağımlılık Profili Endeksi (BAPİ-E), İlişki Ölçekleri Anketi (İÖA, Ergenler İçin Duygu Düzenleme Ölçeği (EİDDÖ) kullanılarak elde edilmiştir. Ölçeklerden elde edilen veriler arasındaki ilişkiyi ortaya koyan ilişkisel tarama modelinin yer aldığı kesitsel çalışma modeli kullanılmıştır. Analizler sonucunda ergenlerde bağımlılık şiddeti arttıkça dışsal işlevsel olmayan duygu düzenleme stratejilerinin arttığı saptanmıştır. Bağımlılık şiddeti ile bağlanma stilleri arasında anlamlı ilişki gözlenmemiştir. Kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre madde kullanımına yönelik daha şiddetli istek duydukları ve madde kullanımını bırakmaya yönelik motivasyonlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Elde edilen sonuçlar literatürdeki bulgularla karşılaştırılarak tartışılmış, sınırlılıklar ve bu doğrultuda öneriler paylaşılmıştır.  
 
Anahtar Kelimeler: Ergenlik, Madde Kullanımı, Duygu Düzenleme, Bağlanma Stilleri Makale Gönderme Tarihi: 28.10.2022  Makale Kabul Tarihi: 00.00.2022  Önerilen Atıf:  Erincik, A., Çelikay Söyler, H. ve Gürbüz, A. N. (2022). Dokuzuncu Sınıf Lise Öğrencilerinde Madde Kullanımının Duygu Düzenleme ve Bağlanma Stilleri ile İlişkisinin İncelenmesi, Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi, 5(12): ?-?. 
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi, 5(12): ?-?. 
 2 
 
 
 
Journal of Social, Humanities and Administrative Sciences 2022, 5(12): ?-? DOI:10.26677/TR1010.2022.  ISSN: 2667–422X Dergi web sayfası: www.sobibder.org  
 RESEARCH PAPER 
 
Examining the Relationship Between Substance use, Emotion Regulation and Attachment Styles in Ninth-Grade High School Students 
 
Aydın ERİNCİK, MSc. Student, Near East University, Institute of Graduate Programs, Nicosia TRNC, e-mail: aydiner35@hotmail.com ORCID: https://orcid.org/0000-0002-0331-4430 
 
Assistant Prof. Dr. Hande ÇELİKAY SÖYLER, Near East University, Faculty of Arts and Sciences, Nicosia TRNC, e-mail: hande.celikay@neu.edu.tr  ORCID: https://orcid.org/0000-0001-6735-1321 
 
Azime Nur GÜRBÜZ, Undergraduate Student, Ege University, Faculty of Literature, İzmir, email: azimenurg@gmail.com ORCID: https://orcid.org/0000-0003-1982-4686 
 
Abstract This research aims to examine the relationship between substance use disorders, the factors affecting substance use disorders, emotion regulation, and attachment styles in ninth-grade high school students. Additionally, it was examined which sociodemographic variables influenced these variables. Personal Information Form, Addiction Profile Index in Adolescents (BAPI-E), Relationship Scales Questionnaire (IÖA), and Emotion Regulation Scale (EIDDÖ) were used. A cross-sectional study model with a relational model was used to identify the relationship between the variables. It was found that as the severity of addiction increases in adolescents, external dysfunctional emotion regulation strategies increase. No significant relationship was observed between the severity of addiction and attachment styles. It has been found that female students have a more severe desire for substance use than male students, and their motivation to quit substance use is higher. The results were compared with findings from the literature, limitations and recommendations were presented.  
 
Keywords: Adolescence, Substance Use, Emotion Regulation, Attachment Styles. Received: 28.10.2022 Accepted: 00.00.2022 Suggested Citation:  Erincik, A., Çelikay Söyler, H. and Gürbüz, A. N. (2022). Examining the Relationship Between Substance use, Emotion Regulation, and Attachment Styles in Ninth-Grade High School Students, Journal of Social, Humanities and Administrative Sciences, 5(12): ?-?. 
Aydın ERİNCİK Hande ÇELİKAY SÖYLER ve Azime Nur GÜRBÜZ 
 
 

GİRİŞ Ergenlik dönemi, çocukluk ile yetişkinlik arası bir dönem olup fiziksel, duygusal, bilişsel ve psikolojik açıdan birçok değişikliğin hızlı bir şekilde geliştiği fırtınalı bir dönemdir (Santrock, 2014). Yaşanan tüm bu değişikliklere sağlıklı bir şekilde adapte olmak, bireyin sonraki süreçlerde düzenli bir hayat sürebilmesi için önem taşımaktadır. Fakat sosyal çevresini keşfetme eğiliminde olan ergenler, yaşadığı fırtınalı sürecin etkisi ve sosyal ortamın da katkısıyla alkol kullanımı veya yasal olmayan maddelere eğilim gösterebilmektedir (Baysan Arabacı vd., 2017:136). ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) tarafından ‘ergenlik’ 15-17 yaş aralığındaki bireyleri temsil etmektedir. (CDC, 2021). Dolayısıyla ergenler üzerine yapılan çalışmalar bu yaş aralığını kapsamaktadır. CDC tarafından yayınlanan verilere göre liseye giden öğrencilerin %15’inin yasadışı ilaç kullandıkları, %14’ünün ise reçeteli opioidların kötüye kullandığı görülmektedir (CDC, 2022). Yıllar içerisinde yapılan çalışma sonuçlarına göre 8., 10., ve 12., sınıf öğrencilerinde alkol kullanımının yaşam boyu prevelansı sırası ile %27, %49, ve %66 bulunmuştur. Ergenlerde madde kullanım veya bağımlılık görülme sıklığı alkol için %2.7-8; Marijuana için %2.7-7; yasadışı ilaçlar için %2-9 aralığındadır. Ayrıca ergenlik çağında madde kullanım bozukluğuna sahip olma, erkeklerde kızlara oranla daha yaygındır (espa ve ark., 2017). Alkol ve Diğer Uyuşturucu Kullanımına Yönelik Avrupa Okul Anketi Projesi'nin (ESPAD) 2019 yılında yayınlamış olduğu son raporda 35 Avrupa ülkesinden toplanan verilere göre 16 yaşına gelmiş öğrencilerde yaşam boyu madde kullanım prevalansı sigara için %41, elektronik sigara için %40, alkol için %79, yasadışı bir madde için %17, uçucular için %7.2, yeni nesil psikoaktifler için %3.4, ilaç kötüye kullanımı %9.2 olarak bulunmuştur (ESPAD, 2020:13-15tür).  Ülkemizde ise ergenlikte madde kullanımı üzerine yapılan en kapsamlı çalışmalar, genç nüfusun ayrıca incelendiği 2012 Türkiye Uyuşturucu Raporu’nda belirtilmiştir (Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi, 2012:58-59). Bu rapora göre madde kullanımının yaşam boyu prevalansı 1995, 1998, 2001 ve 2003 yıllarında sırası ile %4, %3.6, %3 ve %4 bulunmuştur. Esrar dışında en az bir kez madde kullanım oranları 1995 ylında %1 ve 2003 yılında %3 olarak belirtilirken en az bir kez eroin kullanımı ise 1998 yılında %1.6, 2001 yılında %2.1 olarak raporlanmıştır. Yine aynı raporda yer alan, 2011 yılında büyük bir örneklem grubu ile gerçekleştirilen araştırma sonuçları ise ergenlerde yaşamları boyunca en az bir kez madde kullananların oranının %1.5 olduğunu göstermektedir. Bu oran erkek öğrencilerde (%2.3) kız öğrencilere (%0.7) kıyasla daha yüksektir. Lise öğrencilerinde yaşam boyu madde kullanımı prevalansının incelendiği diğer güncel çalışmalarda erkeklerin %24’ünün, kızların %7.7’sinin sigara kullandığı, sigara dışında yaşam boyu madde kullanımı prevalansının ise erkeklerde %8.2, kızlarda %1.9 olduğunu göstermektedir. Sigara ve alkol kullanımının incelendiği bir çalışmada bu oranlar sigara için %35 iken alkol için %18.7’dir (Akkuş vd., 2017:42-67).  Ergenlikte madde kullanımını etkileyen hem kalıtımsal hem de çevresel birçok etken bulunmaktadır (Gray ve Squeglia, 2018:621).  Merak, özenme ve akran grubu arasında kabul edilebilir olma isteği en yaygın nedenler iken yaşanılan sorunlar ve eğlence arayışı da ergenleri uyuşturucuya iten nedenler arasında gösterilmektedir (Hall vd., 2016:267; Gürçay, 2008:39; TÜBİM, 2020:30). Madde kullanımına sevk eden tüm bu etmenler karşısında bireyin sahip olduğu duygu düzenleme becerisi önemli bir rol oynamaktadır. Duygu düzenleme, bireyin çeşitli durumlarda vermiş olduğu duygusal tepkileri bir amaca ulaşabilmek için izleyebilme, kontrolünü yapabilme, değerlendirme ve değiştirebilme gücü anlamına gelmektedir (Kıral, 2011:22). Bulunduğumuz durum ile kendi isteklerimiz uyuşmadığı zaman ise yaşanılan duyguyu etkilemek ve kontrol altına alabilmek için duygu düzenleme stratejileri devreye girebilir. Bu stratejilere örnek olarak kaçınma, bilişsel yeniden değerlendirme, ruminasyon, kabul eylemleri örnek verilebilir (Mcrae ve Gross, 2020:2-3). Madde kullanımı ve duygu düzenleme üzerine yapılan çalışmaların incelendiği bir meta-analiz çalışmasında iki değişken arasında anlamlı bir 
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi, 5(12): ?-?. 
 4 
ilişki bulunduğu, duygu düzenlemede güçlük çeken kişilerin madde kullanımına daha yatkın olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Weiss vd., 2022:1). Ayrıca diğer araştırmalarda alkol ve madde kullanımı olan ergenlerin duygu düzenlemede zorluk yaşadığı görülmüştür (Weinberg ve Klonsky, 2009:618; Wilens vd., 2013:6-7). Yatarak bağımlılık tedavisi gören bir grup hasta üzerine yapılan bir araştırmada duygu düzenleme becerisi açısından kendini yaralayan hastaların yaralamayanlara nazaran daha zorlandıkları, özellikle olumsuz duygular karşısında davranışlarını kontrol etmede ve duygu düzenleme stratejilerine ulaşmada güçlük çektikleri görülmüştür. (Karagöz ve Dağ, 2015:10). Duygu düzenleme ve madde kullanımı ilişkisinin kortizol hormonu ile birlikte incelendiği bir araştırmada, düşük kortizol reaktivitesi ve duygu düzenlemede güçlük yaşamanın, ergenlikte madde kullanımına etkisi olduğu bulunmuştur (Poon vd., 2016:376). Bireylerin alkol-madde kullanımına yönelmelerinde olumsuz duygulardan kaçınma, bunlara katlanma ve bunları düzenlemede yaşadıkları güçlüklerin önemli bir etkisi olurken (Baker vd., 2004), yaşanan bu güçlükler alkol-madde kullanma isteğini artırmaktadır (Willinger vd., 2002:611; Falk vd., 2008). Ayrıca çocukluk döneminde yaşanan travmalar ve buna bağlı olarak oluşan olumsuz duygulardan kurtulma adına da ergen, alkol-madde kullanımına yönelebilmektedir. Duygu düzenleme becerilerinin geliştirilmesi, bireydeki alkol-madde kullanım bozukluğunun tedavisinde etkili bir yöntemdir (Berking vd., 2011).  Madde kullanımı üzerinde aile yaşantısı da önemli bir çevresel faktördür. Bu noktada erken çocuklukta bakım veren ile kurulan bağlanma stili büyük önem taşır. Bağlanma Kuramı’na göre (Bowlby, 1969) bebek, yaşamın ilk yıllarında yakınlık arayışına girer. Bakım vereni ona bu yakınlığı gösterir ve ona güvenli bir üs sağlayabilirse bebek endişeye kapılmadan dünyayı keşfedebilir. Ardından bakım veren kişiye dönerek onunla güvenli bir bağ kurar. Bu durum aynı zamanda duygu düzenleme becerisinin gelişmesine katkı sağlar. Fakat güvenli üssün sağlanamadığı durumlarda bebek korku ve endişeye kapılır ve güvenli bir bağlanma gerçekleşemez. Bu bağlanma bireyin ergenlik ve yetişkinlik dönemleri boyunca devam eder ve farklı ilişkilere aktarılabilir. Bowlby, güvenli bağlanmanın olmadığı durumlarda ayrılma anksiyetesi oluştuğundan bahseder. Ardından Mary Ainsworth Ugandalı bebekler ile yapmış olduğu deneysel çalışmalar sonucunda “güvenli”, “kaçıngan” veya “kaygılı” olmak üzere üç farlı bağlanma stili tanımlar (Bretherton, 1992; Ainsworth vd., 2015). Daha sonra Bartholomew ve Horowitz (Bartholomew ve Horowitz, 1991) yetişkinliğe yönelik “güvenli bağlanma”, “saplantılı bağlanma”, “korkulu bağlanma” ve “kayıtsız bağlanma” olmak üzere dört farklı bağlanma stili tanımlar. Güvensiz bağlanmaya sahip kişiler duygularını düzenlemede, stresle başa çıkmada ve ilişkilerini yürütmekte zorluk yaşayabilirler (Schindler, 2019). Güvenli bağlanmış kişiler duygularını ifade etmede ve düzenlemede başarılı olurken, kaçıngan bağlanan bireyler duygularını bastırabilir, kaygılı bağlananlar ise aksine duygularını abartabilirler. Böyle durumlarda duyguları ve stresle baş etme, yakınlık ve ilişki ihtiyacını karşılamak için psikotropik ilaçlara başvurmak cazip gelebilir. Schindler (2019) tarafından yayınlanan derleme makalede ergen ve yetişkinler üzerinde yürütülen madde kullanım bozukluğu ve bağlanma ilişkisinin incelendiği 34 kesitsel, 3 boylamsal çalışmanın sonuçları toplanmıştır. Kesitsel çalışmaların sonuçları gösteriyor ki bağlanma ile madde kullanım bozukluğu arasında bir ilişki bulunmaktadır. Ayrıca boylamsal çalışmalar güvensiz bağlanma türlerinin madde kullanım bozukluğu bakımından risk oluşturduğunu göstermektedir. Becoña ve arkadaşlarının (2014) ortaya koymuş olduğu mate analiz çalışmasında ise 1980 ile 2010 arasındaki toplam 140 ampirik makale ve 8 derleme incelenmiştir. Çalışma sonucunda güvensiz bağlanma madde kullanımı için bir risk faktörü olarak bulunurken, güvenli bağlanmanın da koruyucu bir faktör olarak yer alabileceği rapor edilmiştir. Bu meta analiz çalışmalarına ek olarak yapılan birçok araştırma madde kullanımı ve bağlanma stili arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermekte (Aydoğdu ve Olcay Çam, 2013:142; Cömert ve Ögel, 2014:32). Ayrıca madde kullanım bozukluğu görülme 
Aydın ERİNCİK Hande ÇELİKAY SÖYLER ve Azime Nur GÜRBÜZ 
 
 

sıklığı, güvenli bağlanma puanları yüksek olan grupta daha düşük bulunmuştur (Cornellà-Font vd., 2020:24).  Özet olarak, literatürdeki veriler madde kullanımının, duygu düzenleme (Weiss, 2022 ; Weinberg ve Klonsky, 2009; Wilens vd., 2013; Karagöz ve Dağ, 2015; Poon vd., 2016; Baker vd., 2004; Willinger vd., 2002; Falk vd., 2008; Berking vd., 2011) ve bağlanma stili ile arasında ilişki olduğunu göstermektedir (Schindler, 2019; Becoña, 2014; Aydoğdu ve Olcay Çam, 2013; Cömert ve Ögel, 2014; Cornellà-Font vd., 2020). 
 
Araştırmanın Amacı ve Önemi Mevcut çalışmada ergenlerde madde bağımlılığının duygu düzenleme stratejileri ve bağlanma stilleri ile ilişkisi incelenmiştir. Duygu düzenlemenin 4 alt grupta incelenmesi ile alana detaylı bilgi sağlanması hedeflenmiştir. Buna ek olarak madde kullanımı sosyodemografik değişkenler ele alınarak incelenmiştir. Araştırma sonuçlarının gelecekteki araştırmalar için önemli bir veri kaynağı olacağı düşünülmektedir. 
 
YÖNTEM Örneklem Bu araştırmanın evreni İzmir ili Konak İlçesi Çınarlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencileridir. Araştırma grubu, yaş ortalaması 15,16 (Ss= .42) olan 30’u kadın ve 264’ü erkek toplam 294 lise öğrenciden oluşmaktadır.  
 
Veri Toplama Araçları Araştırma değişkenlerine yönelik veri elde etmek amacıyla Kişisel Bilgi Formu, Ergenlerde Bağımlılık Profili Endeksi (BAPİ-E), İlişki Ölçekleri Anketi (İÖA), Ergenler İçin Duygu Düzenleme Ölçeği (EİDDÖ) kullanılmıştır.  
 
Kişisel Bilgi Formu Katılımcıların demografik bilgilerini elde etmek amacıyla uygulanmış olan kişisel bilgi formunda sosyodemografik bilgileri araştıran sorular yer almaktadır. 
 
Bağımlılık Profili Endeksi BAPİ-E Ölçeği alkol ve madde kullanan kişilerin madde kullanımına bağlı gelişen problemleri çok boyutlu olarak değerlendirmek amacıyla Prof. Dr. Kültegin ÖGEL ve arkadaşları tarafından geliştirilmiştir. Ölçek 37 madde ve ‘Madde kullanım özellikleri, Bağımlılık tanı ölçütleri, Madde kullanımının kişinin yaşamına etkisi, Şiddetli istek ve Madde kullanmayı bırakma motivasyou’ olmak üzere 5 alt ölçekten oluşmaktadır (Ögel vd., 2012a). BAPİ toplam puanı ise bağımlılık şiddetini değerlendirmek için kullanılmaktadır (Ögel vd., 2012b:10). Cronbach alfa katsayısı tüm ölçek için 0.89 ve alt ölçekler için 0.63-0.86 arasında saptanmıştır. Madde-toplam puan korelasyon katsayıları 0.42-0.89 arasındadır. Tüm ölçek için Spearman Brown korelasyon katsayısı 0.83 bulunmuştur. Açıklayıcı faktör analizi sonucunda 4 faktör elde edilmiş, bu faktörlerin toplam varyansın %52.39’unu temsil ettiği sonucuna ulaşılmıştır. BAPİ şiddetli istek alt ölçeği 
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi, 5(12): ?-?. 
 6 
PAAÖ/PMAÖ, motivasyon alt ölçeği ise SOCRATES ile bağıntılı bulunmuştur. Bu çalışma için iç tutarlık katsayısı .88 bulunmuştur. BAPİ toplam puanı ile MATT ortalama puanı ve ASI Ölçeği’nin tıbbi durum, madde kullanımı, yasal durum ve aile-sosyal ilişkiler alt başlıklarının bileşik puanlarının ilişkili olduğu gözlenmiştir. ROC eğrisi altında kalan alan 0.90, 4 puan için kesme noktasında duyarlılık 0.88 ve özgüllük ise 0.78 olarak bulunmuştur. 
 
İlişki Ölçekleri Anketi Yetişkin bağlanma stillerini ölçmek amacıyla kullanılan İlişki Ölçekleri Anketi, Griffin ve Bartholomew (1994) tarafından geliştirilmiş ve Sümer ve Güngör (1999) tarafından Türkçe’ye uyarlanmıştır. 7’li Likert ölçeği kullanılarak oluşturulmuş toplam 30 maddeyi kapsamaktadır. Ölçek maddeleri “1=Beni hiç tanımlamıyor”, “7= Tamamıyla beni tanımlıyor” şeklindedir. Ölçek, güvenli, korkulu, saplantılı ve kayıtsız bağlanma olmak üzere 4 alt boyuttan oluşmaktadır. Bu alt boyutları ölçmeyi amaçlayan maddelerin toplanması ve bu toplamın her bir ölçek alt ölçekteki madde sayısına bölünmesi ile dört bağlanma tarzını yansıtan sürekli puanlar elde edilmiştir. Ölçeğin yapı geçerliliğinin belirlenmesi için faktör analizi gerçekleştirilmiş ve öz değeri 1’den yüksek olan 2 faktör bulunmuştur. Alt boyutlarda güvenirlik katsayısı, .41 ve .71 arasındadır. Amerikan örneklemiyle kıyaslanması sonucunda, Türk örnekleminden elde edilen verilerin güvenilir ve geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Test tekrar test güvenirliği .54 ile .78 arasında ve iç tutarlık katsayısı .27 ile .61 değeri arasında saptanmıştır. 
 
Ergenler İçin Duygu Düzenleme Ölçeği (EİDDÖ) (The Regulation of Emotions Questionnaire, REQ):  Phillips ve Power (Philips ve Power, 2007) tarafından geliştirilen bu ölçek, ergenlerin duygu düzenleme stratejilerini belirlemek amacıyla kullanılmaktadır ve 2014 yılında Türkçe’ye uyarlanmıştır (Duy ve Yıldız, 2014). Ölçeğin yapı geçerliğini ölçmek için uygulanan açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri sonucunda ölçeğin özgün halinde olduğu gibi dışsal işlevsel olmayan, içsel işlevsel olmayan, içsel işlevsel ve dışsal işlevsel olmak üzere 4 boyutlu bir yapıya sahip olduğu ve 4. madde dışında diğer maddelerin modele uygun olduğu gözlenmiştir. Ölçeğin uygunluk geçerliliğini test etmek amacıyla 190 öğrenciden toplanan verilerin analizi sonucunda, duygu düzenleme stratejileri ile ilgili değişkenler arasında anlamlı ilişkiler olduğu bulunmuştur. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı sırasıyla dışsal işlevsel olmayan duygu düzenleme alt boyutu için .76, içsel işlevsel olmayan duygu düzenleme alt boyutu için .68, içsel işlevsel duygu düzenleme alt boyutu için .74, ve dışsal işlevsel duygu düzenleme alt boyutu için .57 olarak hesaplanmıştır. Ölçeğin güvenirliği son olarak test-tekrar test yöntemi kullanılarak 175 öğrenciye iki hafta ara ile testin uygulanması yoluyla ölçülmüş ve içsel işlevsel duygu düzenleme alt boyutu için .51, dışsal işlevsel olmayan duygu düzenleme alt boyutu için .70, içsel işlevsel olmayan duygu düzenleme alt boyutu için .56 ve dışsal işlevsel duygu düzenleme alt boyutu için .52 olarak bulunmuştur. Analizler sonucunda, ölçeğin geçerlik ve güvenirliğinin ergenlerde duygu düzenlemeyi ölçmede yeterli düzeyde olduğu saptanmıştır. Mevcut çalışmada ise iç tutarlılık katsayıları 4 alt ölçek için .71-.87 arasında bulunmuştur. 
 
 
 
Aydın ERİNCİK Hande ÇELİKAY SÖYLER ve Azime Nur GÜRBÜZ 
 
 

İşlem Araştırmada ergenlerde madde kullanımı, bağlanma stilleri ve duygu düzenleme arasındaki ilişkiyi örneklem hakkında anlık bilgi edinebilmek amacıyla kesitsel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Örneklem seçimi için amaçlı örnekleme türlerinden biri olan ve evreni temsil eden ortalama bir durumun seçilmesi olarak tanımlanan tipik durum örnekleme yöntemi uygulanmıştır (Büyüköztürk vd., 2012:92). 2019 yılı Şubat ayında Yakındoğu Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Etik Kurulu’na başvurulmuş, YDU/SB/2018/328 proje numarası ile etik kurul izni alınmıştır. Etik kurul izninin alınmasının ardından İzmir Konak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden 12 Şubat 2019 tarihli ve 3066759 sayılı izin yazısı ile uygulama izni alınmış, Çınarlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 9. Sınıf öğrencilerine gönüllü onam formları dağıtılarak imzalarının alınmasından sonra uygulamaya geçilmiştir. Uygulamalar araştırmacı ve bir rehber öğretmen eşliğinde 9. Sınıf öğrencilerinin yer aldığı sınıflarda 40 dakikalık bir ders saati süresince grup uygulamaları şeklinde gerçekleştirilmiştir.  
 
İstatistiksel Analiz Araştırmanın temel ve alt hipotezlerinin analiz edilebilmesi için normallik varsayımları incelenmiş ve sonuçlar Tablo 1’de sunulmuştur.  Tablo 1. Araştırmada Ele Alınan Değişkenlerin Puan Ortalamaları ve Normallik Varsayımlarına İlişkin Betimsel İstatistikler Değişkenler N 𝐗 " Ss Skew Kurtosis 1. MKÖ 294 0.09 0.30 5.322 31.241 2. MT 294 0.37 1.74 6.662 54.036 3. MYE 294 0.34 1.90 8.256 80.559 4. MŞİ 294 0.09 0.46 5.992 37.648 5. MBM 294 0.19 0.81 4.142 15.769 6. BAPİ-ET 294 0.46 1.74 5.521 31.569 7. İİDD 294 13.77 4.50 -.639 -.345 8. İİODD 294 11.67 4.91 .729 -.022 9. DİDD 294 10.21 4.13 .356 -.482 10. DİODD 294 9.34 4.07 1.336 1.610 MKÖ: Madde kullanım özellikleri, MT:Tanı, MYE:Yaşam üstüne etkileri, MŞİ: Şiddetli istek, MBM: Motivasyon, BAPİ-ET: Bağımlılık Şiddeti Toplam Puanı, İİDD: İçsel işlevsel duygu düzenleme, İİODD: İçsel işlevsel olmayan duygu düzenleme, DİDD: Dışsal işlevsel duygu düzenleme, DİODD: Dışsal işlevsel olmayan duygu düzenleme 
 
Tablo 1 incelendiğinde normallik varsayımını test etmek amacıyla kullanılan istatistiksel teknikler arasında yer alan çarpıklık-basıklık katsayıları duygu düzenleme stratejilerinin tüm alt boyutları için -2.0 ve +2.0 aralığında değer alırken; madde bağımlılığı indeksi alt boyut ve toplam puanları açısından bu aralıkta değer almadığı görülmektedir. Kurtosis ve Skewnes değerlerine göre ölçeklerden elde edilen puan ortalamaların normal dağılım gösterip göstermediğine ilişkin farklı değer aralıkları bulunmakla birlikte; bazı araştırmacılar (George ve Mallery, 2010) ± 2.0 aralığında alınan değerlerin normallik varsayımını sağlamada kabul edilebilir olduğunu belirtmektedir. Bu çalışmada spesifik madde kullanan bir grupla çalışılmadığı, sadece belli bir okul türünden ve belli bir düzeyden öğrenci seçildiği için madde bağımlılık profillerinden elde edilen puan ortalamalarında normallik varsayımının sağlanamadığı düşünülmektedir.  
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi, 5(12): ?-?. 
 8 
“Ergenlerin madde bağımlılığı ve duygu düzenleme stratejileri arasındaki ilişkinin incelenmesi” amacıyla Spearman Sıra Korelâsyon Katsayısı hesaplanmıştır. Ergenlerin madde bağımlılığı profil indeksi alt boyut ve toplam puanlarının bağlanma stilleri ve yaşanılan aile ortamına göre anlamlı farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesi amacıyla Kruskal-Wallis H testi kullanılırken; bu puanların cinsiyete göre anlamlı farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesi amacıyla Mann-Whitney U testi uygulanmıştır. Ayrıca, ergenlerin duygu düzenleme ölçeğinden elde ettikleri alt boyut puanlarının cinsiyet değişkenine göre anlamlı farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesi amacıyla bağımsız örneklemlerde t-testi kullanılmıştır. BULGULAR Katılımcıların sosyodemografik özelliklerine dair bilgi veren Tablo 2 incelendiğinde, araştırma grubunu oluşturan katılımcıların 30’u (%10.2) kadın, 264’ü (%89.8) erkektir. Toplam 294 öğrenciden elde edilen veriler incelendiğinde meslek lisesine devam eden 9. sınıf öğrencilerin 105’inin (%35.7) gelir dağılımı açısından algılanan sosyoekonomik düzeyinin düşük olduğu, 103’ünün (%35.0) orta düzeyde olduğu ve 86’sının (%29.3) yüksek sosyo ekonomik düzeye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Araştırma grubundaki öğrencilerin 100’ü (% 34.0) çalışıyor 194’ü (%66.0) ise çalışmıyordur. 239 (%81.3) öğrenci ebeveyniyle birlikte yaşarken 55 (%18.7) öğrenci ise ebeveyn yoksunluğu yaşamaktadır. Öğrenciler aile yapılarına göre incelendiğinde ise 226 (%76.9) öğrenci çekirdek aile, 26 (%8.8) öğrenci geniş aile, 32 (%10.9) öğrenci tek ebeveynle 10 (%3.4) öğrenci ise aile büyükleriyle yaşamaktadır. Bağlanma stilleri açısından ise 80 (%27.2) öğrenci güvenli bağlanma 65 (%22.1), öğrenci korkulu bağlanma 51 (%17.3) öğrenci, saplantılı bağlanma 98 (%33.3) öğrenci ise, kayıtsız bağlanma stiline sahip olarak görülmektedir. Araştırmaya katılan öğrencilerin 42’si (%14.3) daha önce psikolojik/psikiyatrik yardım almış, 252’si (%85.7) ise herhangi bir psikolojik/psikiyatrik yardım almamıştır. Tablo 2. Araştırma Grubunun Demografik Özelliklerine İlişkin Betimsel İstatistikler 
Demografik Özellikler Gruplar N  Cinsiyet Kadın 30 10.2 Erkek 264 89.8 
Sosyo-Ekonomik Düzey 
Düşük 105 35.7 Orta 103 35.0 Yüksek 86 29.3 
Çalışma Durumu 
Çalışıyor 100 34.0 Çalışmıyor 194 66.0 Ebeveyn Birliktelik Durumu Ebeveyn Birlikteliği 239 81.3 Ebeveyn Yoksunluğu 55 18.7 
Yaşanılan Aile Ortamı 
Çekirdek Aile 226 76.9 Geniş Aile 26 8.8 Tek Ebeveynle 32 10.9 Aile Büyükleriyle 10 3.4 
Bağlanma Stilleri 
Güvenli Bağlanma 80 27.2 Korkulu Bağlanma 65 22.1 Saplantılı Bağlanma 51 17.3 Kayıtsız Bağlanma 98 33.3 
Psikolojik/Psikiyatrik  Yardım Alma Durumu 
Evet 42 14.3 Hayır 252 85.7 Toplam  294 100.0 
%
Aydın ERİNCİK Hande ÇELİKAY SÖYLER ve Azime Nur GÜRBÜZ 
 
 

Bu çalışmada ergenlerin bağımlılık şiddet puanlarını belirlemek amacıyla kullanılan bağımlılık profili indeksi envanterinin bu araştırmanın çalışma grubu için normallik varsayımlarını sağlamaması nedeniyle nonparametrik analiz tekniklerinden faydalanılmıştır. Bu doğrultuda, ergenlerin madde bağımlılığı profil indeksleri alt boyut ve toplam puanlarının bağlanma stillerine göre incelenmesine yönelik olarak nonparametrik testler içerisinde yer alan ilişkisiz ölçümler için Kruskal Wallis H-Testi hesaplanmış olup sonuçlar Tablo 3’te rapor edilmiştir. Tablo 3. Bağımlılık Profili İndeksi Alt Boyut ve Toplam Puanlarının Bağlanma Stillerine Göre İncelenmesine Yönelik Kruskal Wallis H-Testi Sonuçları 
 Bağlanma stilleri 
N Xort Ss S.ort H p 
MKÖ Güvenli 80 0.13 0.43 147.90  .554 
 .907 Korkulu 65 0.05 0.15 142.39 Saplantılı 51 0.10 0.32 147.41 Kayıtsız 98 0.09 0.22 150.61 MT Güvenli 80 0.36 1.50 150.23  .451 
 .930 Korkulu 65 0.27 1.25 145.45 Saplantılı 51 0.50 2.70 146.55 Kayıtsız 98 0.39 1.58 147.13 MYE Güvenli 80 0.37 1.78 151.71  3.268 
 .352 Korkulu 65 0.27 1.01 151.61 Saplantılı 51 0.49 3.22 139.58 Kayıtsız 98 0.28 1.51 145.46 MŞİ Güvenli 80 0.07 0.41 148.90  .744 
 .863 Korkulu 65 0.04 0.27 146.89 Saplantılı 51 0.07 0.44 143.88 Kayıtsız 98 0.13 0.60 148.64 MBM Güvenli 80 0.15 0.08 147.43  .277 
 .964 Korkulu 65 0.17 0.09 147.72 Saplantılı 51 0.15 0.09 145.14 Kayıtsız 98 0.26 0.09 148.64 BAPİ-ET Güvenli 80 1.61 0.18 148.30  .197 
 .978 Korkulu 65 1.08 0.13 147.45 Saplantılı 51 2.24 0.31 143.58 Kayıtsız 98 1.92 0.19 148.92 MKÖ: Madde kullanım özellikleri, MT: Tanı, MYE:Yaşam üstüne etkileri, MŞİ: Şiddetli istek, MBM: Motivasyon, BAPİ-ET: Bağımlılık Şiddeti Toplam Puanı *p< ,05 , **p< ,01 Tablo 3’te görüldüğü üzere, Ergenlerin madde bağımlılığı düzeylerini ortaya koymayı amaçlayan bağımlılık indeksi alt boyut ve toplam puanları, güvenli, korkulu, saplantılı ve kayıtsız olarak sınıflandırılan bağlanma stillerine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmamaktadır (p> .05). Tablo 4 incelendiğinde araştırma grubunu oluşturan ergenlerin madde kullanımına yönelik şiddetli istek (U= 3502.00, p< .05) ve madde kullanımını bırakmaya yönelik motivasyon (U= 3410.50, p< .05) alt boyutlarından elde ettikleri puanların, cinsiyete göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı bulgusuna ulaşılırken; madde kullanım özellikleri, tanı, madde kullanımının yaşam üzerine etkileri ve BAPİ-E toplam puanının cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmadığı bulgusuna ulaşılmaktadır (p> .05). Madde kullanımına yönelik şiddetli istek ve madde kullanımını bırakmaya yönelik motivasyon alt boyutlarının cinsiyete göre farklılaşmasının kaynaklarının incelenmesi için sıra ortalamaları puanlarına bakıldığında kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre hem şiddetli istek hem de motivasyon alt boyutlarından daha yüksek puanlar aldığı gözlenmektedir. Buna göre kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre madde kullanımına yönelik daha şiddetli istek duymakta oldukları söylenebileceği gibi; yine kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre madde kullanımını bırakmaya yönelik motivasyonlarının daha yüksek olduğu söylenebilir. 
 
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi, 5(12): ?-?. 
 10 
Tablo 4. Bağımlılık Profili İndeksi Alt Boyut ve Toplam Puanlarının Cinsiyete Göre İncelenmesine Yönelik Mann Whitney U-Testi Sonuçları 
 Grup n SO ST U z p MKÖ Kadın 30 155.25 4657.50 3727.50 -.647 .518 Erkek 264 146.62 38707.50    MT Kadın 30 162.28 4868.50 3516.50 -1.886 .059 Erkek 264 145.82 38496.50    MYE Kadın 30 157.93 4738.00 3647.00 -1.393 .164 Erkek 264 146.31 38627.00    MŞİ Kadın 30 162.77 4883.00 3502.00 -2.439 .015* Erkek 264 145.77 38482.00    MBM Kadın 30 165.82 4974.50 3410.50 -2.730 .006* Erkek 264 145.42 38390.50    BAPİ-ET Kadın 30 160.25 4807.50 3577.50 -1.018 .308 Erkek 264 146.05 38557.50    MKÖ: Madde kullanım özellikleri, MT: Tanı, MYE: Yaşam üstüne etkileri, MŞİ: Şiddetli istek, MBM: Motivasyon, BAPİ-ET: Bağımlılık Şiddeti Toplam Puanı *p< ,05 , **p< ,01 Tablo 5. Bağımlılık Profili İndeksi Alt Boyut ve Toplam Puanlarının Aile Ortamına Göre İncelenmesine Yönelik Kruskal Wallis H-Testi Sonuçları 
 
Bağlanma stilleri 
n Xort Ss S.ort H p 
Anlamlı fark 
MKÖ 
Çekirdek Aile 226 0.06 0.23 140.72 
 
18.370 
 
.000** 
1-4 2-4 3-4 
Geniş Aile 26 0.28 0.66 157.15 Tek Ebeveyn 32 0.09 0.20 161.56 Aile Büyükleriyle 10 0.23 0.34 230.55 
MT 
Çekirdek Aile 226 0.16 0.80 144.69 
 
4.670 
 
.198 
 
--- 
Geniş Aile 26 2.00 4.70 162.56 Tek Ebeveyn 32 0.60 1.84 155.23 Aile Büyükleriyle 10 0.30 0.94 147.00 
MYE 
Çekirdek Aile 226 0.15 1.03 144.36 
 
5.890 
 
.117 
 
--- 
Geniş Aile 26 1.50 4.90 162.56 Tek Ebeveyn 32 0.54 1.81 156.70 Aile Büyükleriyle 10 0.90 2.84 149.20 
MŞİ 
Çekirdek Aile 226 0.03 0.21 144.38 
 
10.133 
 
.017* 
 
1-2 
Geniş Aile 26 0.53 1.20 167.35 Tek Ebeveyn 32 0.06 0.24 151.55 Aile Büyükleriyle 10 0.30 0.94 153.35 
MBM 
Çekirdek Aile 226 0.13 0.68 144.92 
 
4.791 
 
.188 
 
--- 
Geniş Aile 26 0.57 1.39 159.77 Tek Ebeveyn 32 0.31 0.99 154.73 Aile Büyükleriyle 10 0.20 0.63 150.80 
BAPİ-ET 
Çekirdek Aile 226 0.26 1.00 141.25 
 
12.869 
 
.005* 
 
1-4 2-4 
Geniş Aile 26 1.90 4.38 151.81 Tek Ebeveyn 32 0.64 1.43 167.00 Aile Büyükleriyle 10 0.82 2.41 215.25 MKÖ: Madde kullanım özellikleri, MT: Tanı, MYE:Yaşam üstüne etkileri, MŞİ: Şiddetli istek, MBM: Motivasyon, BAPİ-ET: Bağımlılık Şiddeti Toplam Puanı *p< ,05 , **p< ,001 
 Tablo 5 incelendiğinde, araştırma grubunu oluşturan ergenlerin bağımlılık şiddetini ortaya koymayı amaçlayan bağımlılık indeksi alt boyutları arasında yer alan madde kullanım tanısı, madde kullanımının yaşam üzerine etkisi ve madde kullanımını bırakmaya yönelik motivasyon puanları yaşanılan aile ortamı değişkenine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmamaktadır (p> .05). Ergenlerin madde kullanım özellikleri puanları, yaşanılan aile ortamı değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklılık göstermektedir (H=18.370, p< .001). Bu anlamlı 
Aydın ERİNCİK Hande ÇELİKAY SÖYLER ve Azime Nur GÜRBÜZ 
 
 
11 
farklılığın hangi boyutlar arasında olduğunun belirlenmesi için dört farklı kategoride sınıflandırılan aile ortamları kendi aralarında ikili olarak tekrar sınıflandırılmış ve her ikili sınıf için Mann Whitney U testi kullanılarak anlamlı farkın kaynakları incelenmiştir. Mann Whitney U-testi sonuçları aile büyükleriyle yaşayan ergenlerin (SO=188.20) çekirdek ailesiyle birlikte yaşayan ergenlere göre (SO=115.42) madde kullanım düzeylerinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Benzer şekilde, aile büyükleriyle birlikte yaşayan ergenlerin (SO=24.40) geniş aileyle yaşayan ergenlere göre (SO=16.23) madde kullanım özellikleri alt boyutundan elde ettikleri puan ortalamaları daha yüksektir. Yine madde kullanım düzeyleri alt boyutu için aile büyükleri ile yaşayan ergenlerin (SO=28.95) tek ebeveynle yaşayan ergenlere göre (SO=19.17) ortalama puanlarının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yine, Tablo 4 incelendiğinde ergenlerin madde kullanımına yönelik şiddetli istek puanları yaşanılan aile ortamı değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklılaşmaktadır (H=10.133, p< .05). Benzer şekilde, anlamlı çıkan farklılığın kaynağını incelemek amacıyla aile ortamı alt grupları kendi aralarında ikili olarak tekrar sınıflandırılmış ve her ikili sınıf için Mann Whitney U testi uygulanmıştır. Analiz sonuçları, sadece geniş ailesiyle birlikte yaşayan ergenlerin (SO=144.06) çekirdek ailesiyle birlikte yaşayan ergenlere göre (SO=124.48) 71 şiddetli istek alt boyutundan elde ettikleri puan ortalamalarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Tablo 4’e göre, ergenlerin BAPİ-E toplam puanlarının yaşanılan aile ortamı değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir (H=12.869, p< .05). Aile ortamları kendi aralarında ikili olarak tekrar sınıflandırılarak Mann Whitney U-testi uygulandığında, aile büyükleriyle yaşayan ergenlerin (SO=176.15) çekirdek ailesiyle birlikte yaşayan ergenlere göre (SO=115.96) BAPİ-E toplam puanlarının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Benzer şekilde, aile büyükleriyle birlikte yaşayan ergenlerin (SO=24.00) geniş aileyle yaşayan ergenlere göre (SO=16.38) BAPİ-E toplam puan ortalamaları daha yüksektir. Tablo 6. Duygu Düzenleme Alt Boyut Puanlarının Cinsiyete Göre İncelenmesine Yönelik t-Testi Sonuçları   N 𝐱 $ SS sd t P İçsel İşlevsel 
 Duygu Düzenleme Kadın 30 13.84 4.48 292 0.091 .928 Erkek 264 13.76 4.52  İçsel İşlevsel Olmayan Duygu Düzenleme Kadın 30 14.66 5.12 292 3.459 .001* Erkek 264 11.27 4.77    Dışsal İşlevsel  Duygu Düzenleme Kadın 30 11.26 4.21 292 1.446 .157 Erkek 264 10.09 4.11    Dışsal İşlevsel Olmayan Duygu Düzenleme Kadın 30 10.08 4.57 292 0.945 .351 Erkek 264   9.25 4.01    p<.05*, p<.001** Tablo 6 incelendiğinde lise öğrencilerinin duygu düzenleme alt boyutlarından yalnızca içsel işlevsel olmayan duygu düzenleme puanlarının cinsiyete göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı gözlenmektedir (t(292)= 3.459, p< .05). Bu anlamlı farklılığın kaynağı incelendiğinde, kadın öğrencilerin içsel işlevsel olmayan duygu düzenleme puanlarının ( =14.66), erkek öğrencilerine göre ( =11.27) daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Araştırmanın temel hipotezinin incelenmesi amacıyla ergenlerde madde bağımlılığı ve duygu düzenleme arasındaki ilişkinin incelenmesi için Spearman’ın Sıra Korelâsyon Katsayısı hesaplanmıştır. Korelâsyon analizi sonuçları Tablo 7’de verilmiştir.
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi, 5(12): ?-?. 
 12 
Tablo 7. Araştırmada Ele Alınan Değişkenler Arasındaki İlişkinin Belirlenmesine Yönelik Spearman Korelâsyon Analizi Sonuçları 
 N 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 
1. MKÖ 294 ---          
2. MT 294 .499** ---         
3. MYE 294 .373** .580** ---        
4. MŞİ 294 .343** .589** .665** ---       
5. MBM 294 .379** .526** .609** .707** ---      
6. BAPİ-ET 294 .877** .590** .547** .478** .524** ---     
7. İİDD 294 .089 .012 .045 .000 .041 .079 ---    
8. İİODD 294 .283** .247** .223** 180** .195** .274** .241** ---   
9. DİDD 294 .111 .032 .042 .022 .107 .106 .517** .396** ---  
10. DİODD 294 .351 .247** .147* .126* .133* .344** .214** .631** .336** --- MKÖ: Madde kullanım özellikleri, MT: Tanı, MYE:Yaşam üstüne etkileri, MŞİ: Şiddetli istek, MBM: Motivasyon, BAPİ-ET: Bağımlılık Şiddeti Toplam Puanı, İİDD: İçsel işlevsel duygu düzenleme, İİODD: İçsel işlevsel olmayan duygu düzenleme, DİDD: Dışsal işlevsel duygu düzenleme, DİODD: Dışsal işlevsel olmayan duygu düzenlemep<.05*, p<.001
Aydın ERİNCİK Hande ÇELİKAY SÖYLER ve Azime Nur GÜRBÜZ 
 
 
13 
Korelasyon sonuçlarına göre, araştırma grubunu oluşturan ergenlerin bağımlılık indeksi alt boyutları ve toplam BAPİ-E puanları arasında pozitif yönde ve anlamlı ilişkiler olduğu gözlenmiştir (p .05). İçsel işlevsel olmayan duygu düzenleme puanları ile madde kullanım özellikleri (r(294) = .28, p< .001), tanı (r(294) = .24, p< .001), madde kullanımının yaşam üstüne etkileri (r(294) = .22, p< .001), madde kullanımına yönelik şiddetli istek (r(294) = .18, p< .001), madde kullanımını bırakmaya yönelik motivasyon (r(294) = .19, p< .001) ve bağımlılık şiddeti toplam puanları (r(294) = .27, p< .001) arasında pozitif yönde, düşük düzeyde ve anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Ayrıca, katılımcıların dışsal işlevsel olmayan duygu düzenleme puanları ile tanı (r(294) = .24, p< .001), madde kullanımının yaşam üstüne etkileri (r(294) = .14, p< .001), madde kullanımına yönelik şiddetli istek (r(294) = .12, p< .001), madde kullanımını bırakmaya yönelik motivasyon (r(294) = .13, p< .001) ve bağımlılık şiddeti toplam puanları (r(294) = .34, p< .001) arasında pozitif yönde, düşük düzeyde ve anlamlı ilişkilerin olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, ergenlerin dışsal işlevsel olmayan duygu düzenleme puanları ile madde kullanım özellikleri (r(294) = .35, p>.05) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılaşma bulunmamıştır. Buna göre, ergenlerin madde kullanım özellikleri hariç olmak üzere madde kullanımını tanımlayacak bağımlılık indeksi kriterleri alt boyutlarından elde ettikleri puanlar arttıkça, dışsal işlevsel olmayan duygu düzenleme puanlarının arttığı söylenebilir. 
 
TARTIŞMA, SONUÇ ve ÖNERİLER  Bu araştırmada iki temel problem incelenmiştir. Öncelikle ‘Ergenlerin madde bağımlılığı şiddeti ve duygu düzenleme stratejileri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler var mıdır?’ sorusuna yanıt bulmak için yapılan analizler sonucunda anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır. Elde edilen bu bulgu literatür ile tutarlılık göstermektedir (Weinberg vd., 2009; Wilens vd., 2013; Berking vd., 2011). Bu ilişki incelendiğinde, ergenlerde madde bağımlılığı şiddeti arttıkça dışsal işlevsel olmayan duygu düzenleme stratejilerinin daha çok kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu alt ölçekten alınan puanların arttıkça duygusal, davranışsal sorunlar ve bedensel yakınmaların arttığı, sosyal davranış ve yaşam doyumunun azaldığı rapor edilmiştir (Duy ve Yıldız, 2014:29). Buna göre madde bağımlılığı olan ergenlerde bu tarz problemlerin görülebileceği sonucuna ulaşılabilir.  Araştırmanın ikinci odak noktası olan “Ergenlerin madde bağımlılığı profil indeksi alt boyut ve toplam puanları bağlanma stillerine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır?” sorusuna yanıt bulmak için yapılan analizler sonucunda ise anlamlı bir fark saptanmamıştır. Balcı (2011)’nın ergenler üzerinde yaptığı çalışmasında madde kullanımının güvensiz bağlanma ile ilişkili olduğu belirtilmiştir. Schindler’in (2019) ve Becoña ve arkadaşlarının (2014:80-81) yapmış oldukları meta analiz çalışmaları, bağlanma stili ve madde kullanımı arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Ancak Becoña ve arkadaşlarının (2014:82) yaptığı çalışmada bu ilişkinin ergenin kendisi, çevresi ve ailesiyle ilişkili çok sayıdaki faktörden etkilendiğini, bu nedenle söz konusu değişkenler arasındaki ilişki incelenirken dış faktörlerin de değerlendirilmesi gerektiğini öne sürmüşlerdir. Literatür ile farklılık gösteren bulgunun bu dış etmenlere bağlı olduğu düşünülebilir. Örneğin öğrencilerin gittiği okul türü bu ilişkiye etki eden dış faktörlerden birisi olarak ele alınırsa çalışmanın örneklemi tek tip okul türündeki öğrencilerden oluştuğu için sonucu etkilemiş olabilir. Diğer olası dış faktörler ise aile ortamı ve ebeveyn denetimidir. Mevcut çalışmada aile büyükleri ile yaşayan ergenlerin geniş ve çekirdek aile ile yaşayanlara göre anlamlı bir şekilde daha yüksek puanlara sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda, aile ortamının madde kullanımına etkisinin önemli olduğu görülmektedir. Fakat bireyin aile büyükleri ile yaşamasına sebep olan etmenlerin de anlamlı farklılığa neden olabileceği unutulmamalıdır. Boşanma, aile içi çatışmalar, ölüm, hastalık vb. durumlarda büyük ebeveynler çocuk/ergenin 
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi, 5(12): ?-?. 
 14 
bakımını üstlenebilmektedirler (Uğur, 2019:125). Buna benzer durumlarda aile desteği ve kontrolü sağlanamadığı için ergen madde kullanımı açısından risk altında bulunmaktadır (CDC, 2022). Araştırmada elde edilen sonuçlar bu etmenlere bağlı olarak ortaya çıkmış olabilir. Fakat aile ortamının madde kullanımına etkisinin kapsamlı bir şekilde anlaşılması için daha detaylı araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.  Cinsiyet değişkenini ele aldığımızda, içsel işlevsel olmayan duygu düzenleme stratejileri için kadın öğrencilerin puanlarının daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Sonuçlar, cinsiyet değişkeninin duygu düzenleme ile ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar ile (Zhao vd., 2014:12; Zimmerman ve Iwanski; 2014:185) ve kız öğrencilerin erkek öğrencilere kıyasla duygu düzenleme stratejilerini daha fazla kullanıklarına dair bir araştırma sonucu (Güçlü, 2009:68) ile tutarlıdır. Elise Goubet ve arkadaşları (2019:7) duygu düzenleme stratejileri kullanma sıklığını, cinsiyet değişkenini ile birlikte incelemiş ve kadınların problem çözme, sosyal destek, duygu dışavurumu ve kendini suçlama stratejilerini erkeklere oranla daha fazla sık kullandıklarını raporlamışlardır. Bu stratejilerden kendini suçlama dışında diğerlerinin işlevsel stratejiler olduğu düşünüldüğünde mevcut çalışmada kadın öğrencilerinin içsel işlevsel olmayan stratejileri kullandıkları bulgusu ile tutarsızlık görülmektedir. Bahsi geçen çalışmada örneklem grubu 18-31 yaş aralığındaki bireylerden oluşmaktadır. Mevcut çalışmada yaş ortalaması 15,16 olan daha genç bir örneklem grubu ile çalışıldığı göz önünde bulundurulduğunda yaş değişkeninin bu farklılığa yol açmış olabileceği düşünülebilir. Kadınlar ergenlikte işlevsel olmayan duygu düzenleme stratejilerini erkeklere oranla daha fazla kullanırken yetişkinlikte de ağırlıklı olarak işlevsel duygu düzenleme stratejilerini daha fazla kullanıyor olabilirler. Bu iddiayı test etmek için dugu düzenleme stratejilerinin alt boyutlarının yaş ve cinsiyet değişkenleri ile birlikte ele alındığı ileri çalışmalar yapılması önerilmektedir.   Ergenlerin madde bağımlılığı profil indeksi alt boyut ve toplam puanlarının da cinsiyete göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı gözlenmiştir. Hem madde kullanımına yönelik şiddetli istek hem de madde kullanımını bırakmaya yönelik puanlarda kız öğrencilerin anlamlı bir biçimde daha yüksek puanlara sahip olduğu belirlenmiştir. Literatürde lise öğrencilerinde madde kullanımı ile cinsiyet arasında ilişki olduğunu gösteren çalışmalar olduğu gibi (Essau ve LeBlanc, 2017; Kloos vd., 2009:124; Kulis vd., 2008:263) ülkemizde yapılan bir çalışmada ilişki saptanmamıştır (Tansel, 2017:1460). Kuhn (2015:57), genç ergenlerde madde kullanımında cinsiyete bağlı farklılığın çok az olduğunu, fakat yaşla birlikte erkeklerde yaygınlığın daha yüksek olmaya başladığını ifade etmektedir. Ayrıca ergenliğe daha erken yaşlarda giren bireylerde alkol kullanımının daha yüksek olduğu da görülmektedir. Yapmış olduğumuz bu çalışmanın erken ergenliği kapsadığı göz önünde bulundurulduğunda kız öğrencilerde ortalamanın daha yüksek çıkması bu durum ile açıklanabilir. Ek olarak, genel popülasyonda cinsiyet farklılığına baktığımızda, erkeklerde madde kullanım oranı kadınlara kıyasla daha yüksek olsa da kadınlarda da erkeklerde olduğu kadar madde kullanım bozukluğuna yakalanma riskinin bulunduğu, üstelik kadınlarda aşerme ve nüksün daha fazla görülebileceği belirtilmiştir (National Institute on Drug Abuse, 2021). Literatür ve mevcut çalışmadan elde edilen bilgiler doğrultusunda, çalışmaların erkek öğrencilere olduğu kadar kız öğrencilere de odaklanmasının önemli olacağı, ayrıca işlevsel olmayan duygu düzenleme stratejisine sahip ergenleri kapsayan ileri çalışmalar yapılmasının faydalı bilgiler sunacağı düşünülmektedir.  Sonuç olarak, mevcut araştırma ergenlerde madde bağımlılığı ve duygu düzenleme becerileri arasında ilişki bulunması açısından literürde yer alan verileri desteklemektedir. Aynı zamanda madde bağımlılığının, dışsal işlevsel olmayan duygu düzenleme ile ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca yaşanan aile ortamı ile madde kullanımı arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Ek olarak cinsiyet değişkeninin madde kullanımı, duygu düzenleme ve bağlanma üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde incelenmiş ve tartışılmıştır. Araştırma örnekleminin tek bir 
Aydın ERİNCİK Hande ÇELİKAY SÖYLER ve Azime Nur GÜRBÜZ 
 
 
15 
okuldaki 9. Sınıf öğrencilerini kapsadığının göz önünde bulundurulması ve gelecek çalışmalarda daha geniş örneklem grupları ile çalışılması önerilmektedir. 
 
KAYNAKÇA Ainsworth, M. D. S., Blehar, M. C., Waters, E. and Wall, S. N. (2015). Patterns of attachment: A psychological study of the strange situation. New York: Psychology Press. [E-kitap]. Erişim adresi: https://doi.org/10.4324/9780203758045  Akkuş, D., Karaca, A., Şener, D. K., ve Ankaralı, H. (2017). Lise öğrencileri arasında sigara ve alkol kullanma sıklığı ve etkileyen faktörler. Anadolu Kliniği, 22(1): 36-45. Aydoğdu, H. ve Olcay Çam, M. (2013). Madde Kullanım Bozukluğu Olan ve Olmayan Ergenlerin Bağlanma Stilleri, Anne Baba Tutumları ve Sosyal Destek Algıları Yönünden Karşılaştırılması, Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 4(3): 137-144. doi: 10.5505/phd.2013.86580 Baker, T. B., Piper, M. E., Mccarthy, D. E., Majeskie, M. R. and Fiore, M. C. (2004). Addiction motivation reformulated: An affective processing model of negative reinforcement, Psychological Review, 111(1): 33-51.  Balcı, G. P. (2011). Madde kullanım bozukluğu olan ergenlerde çocukluk çağı travmalarının bağlanma ile ilişkisi. (Tıpta uzmanlık tezi). https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/ veri tabanından erişildi (Tez No: 307621). Bartholomew, K. and Horowitz, L. (1991). Attachment styles among young adults: a test of a fourcategory model, Journal of Personality and Social Psychology, 61: 226-241. DOI: 10.1037//00223514.61.2.226 Baysan Arabacı L. B., Taş G. ve Dikeç G. (2017). Çocuk ve ergenlerde madde kullanımı, suça yönelme, ruhsal bozukluklar ve hemşirelik bakımı, Bağımlılık Dergisi, 18(4): 135-144. Becoña Iglesias, E., Fernández del Río, E., Calafat, A. and Fernández-Hermida, J. R. (2014). Attachment and substance use in adolescence: a review of conceptual and methodological aspects, Addiciones, 26(1): 77-86.  Berking, M., Margraf, M., Ebert, D., Wupperman, P., Hofmann, S. G. and Junghanns, K. (2011). Deficits in emotion-regulation skills predict alcohol use during and after cognitive–behavioral therapy for alcohol dependence, Journal of Consulting and Clinical Psychology, 79(3): 307-318. https://doi.org/10.1037/a0023421  Bowlby, J. (1969). Attachment and loss (Cilt 1). New York: Basic Books. Bretherton, I. (1992). The origins of attachment theory: John Bowlby and Mary Ainsworth, Developmental Psychology, 28(5): 759-775. http://dx.doi.org/10.1037/0012-1649.28.5.759  Büyüköztürk, Ş., Kılıç Çakmak, E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2012). Bilimsel araştırma yöntemleri (11. Baskı). Ankara: Pegem Akademi. Centers for Disease Control Control and Prevention. (2021), Teenagers (15-17 years of age). [Online]. https://www.cdc.gov/ncbddd/childdevelopment/positiveparenting/adolescence2.html [Erişim Tarihi: 07.10.2022]. Centers for Disease Control and Prevention. (2022). High risk substance use among youth. [Online] https://www.cdc.gov/healthyyouth/substance-use/. [Erişim Tarihi: 26.02.2022]. 
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi, 5(12): ?-?. 
 16 
Cornellà-Font, M. G., Viñas-Poch, F., Juárez-López, J. R. and Malo-Cerrato, S. (2020). Risk of addiction: Its prevalence in adolescence and its relationship with security of attachment and selfconcept, Clínica y Salud, 31(1): 21-25. DOI: https://doi.org/10.5093/clysa2020a1 Cömert, I. T. ve Ögel, K. (2014). Madde kullanan ergenlerin bağlanma stilleri, Addicta: The Turkish Journal on Addictions, 1(1): 9-40. doi: 10.15805/addicta.2014.1.1.001  Duy, B. ve Yıldız, M. A. (2014). Ergenler için duygu düzenleme ölçeğinin Türkçe’ye uyarlanması, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 5(41): 23-35. Essau, C. A., and LeBlanc, S. S. (2017). Ollendick TH. Emotion regulation and psychopathology in children and adolescents. Oxford: Oxford University Press. European School Survey Project on Alcohol and Other Drugs. (2020). ESPAD Report 2019. Erişim Adresi: chromeextension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/http://www.espad.org/sites/espad.org/files/2020 .3878_EN_04.pdf Falk, D. E, Yi, H. Y. and Hilton, M. E. (2008). Age of onset and temporal sequencing of lifetime DSM-IV alcohol use disorders relative to comorbid mood and anxiety disorders, Drug and Alcohol Dependence, 94(1):  234-245. https://doi.org/10.1016/j.drugalcdep.2007.11.022  George, D. and Mallery, M. (2010). SPSS for Windows Step by Step: A Simple Guide and Reference, 17.0 update (10a ed.) Boston: Pearson. Goubet, K. E., and Chrysikou, E. G. (2019). Emotion regulation flexibility: Gender differences in context sensitivity and repertoire. Frontiers in Psychology, 10, 1-10. Gray, K. M., and Squeglia, L. M. (2018). Research Review: What have we learned about adolescent substance use?, Journal of Child Psychology and Psychiatry, 59(6): 618-627. https://doi.org/10.1111/jcpp.12783 Griffin, D. W., and Bartholomew, K. (1994b). Models of the self and other: Fundamental dimensions underlying measures of adult attachment. Journal of Personality and Social Psychology, 67(3), 430–445. https://doi.org/10.1037/0022-3514.67.3.430 Güçlü, A. (2009). Eighth grade students' emotion regulation strategies during test taking: The role of gender, cognitive appraisal processes, academic self-efficacy, and test anxiety (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara.  Gürçay, E. (2008). Ergenlerde Madde Bağımlılığı İle Yakınlarından Ayrılma Sorunları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir.  Hall, W. D., Patton, G., Stockings, E., Weier, M., Lynskey, M., Morley, K. I. and Degenhardt, L. (2016). Why young people's substance use matters for global health. The Lancet Psychiatry, 3(3): 265-279. Karagöz, B. Ve Dağ, İ. (2015). Kendini yaralama davranışlarında çocukluk dönemi istismarı ve ihmali ile duygu düzenleme güçlüğü arasındaki ilişki: Alkol ve/ya madde bağımlısı bir grupta kendini yaralama davranışının incelenmesi. Arch Neuropsychiatr, 52: 8-14. Kıral, K. (2011). Demans Hasta Yakınlarında Depresyon ve Yaşam Doyumu: Bilişsel Duygu Ayarlama, Sosyal Destek ve Adil Dünya İnancı İlişkisi (Yüksek lisans tezi). https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/ veri tabanından erişildi (Tez No: 296427). Kloos, A., Weller, R. A., Chan, R. and Weller, E. B. (2009). Gender differences in adolescent substance abuse, Current Psychiatry Reports, 11(2): 120-126. DOI: 10.1007/s11920-009-0019-8 
Aydın ERİNCİK Hande ÇELİKAY SÖYLER ve Azime Nur GÜRBÜZ 
 
 
17 
Kuhn, C. (2015). The emergence of sex differences in the development of substance use and abuse during adolescence. Pharmacology & Therapeutics, 153: 55-78. Kulis, S., Marsiglia, F. F., Lingard, E. C., Nieri, T. and Nagoshi, J. (2008) Gender identity and substance use among students in two high schools in Monterrey, Mexico, Drug and Alcohol Dependence, 95(3): 258-268. doi: 10.1016/j.drugalcdep.2008.01.019 McRae, K. and Gross, J. J. (2020). Emotion regulation, Emotion, 20(1): 1-9. http://dx.doi.org/10.1037/emo0000703   Mete, B., Söyiler, V., and Pehlivan, E. (2020). Adölesanlarda sigara içme ve madde kullanma prevalansı. Bağımlılık Dergisi, 21(1): 64-71.   National Institute on Drug Abuse (NIDA). (2021). Substance Use in Women Research Report: Summary. Erişim adresi: https://nida.nih.gov/publications/research-reports/substance-use-inwomen/summary [18.10.2022]. Ögel, K., Evren, C., Karadağ, F. ve Gürol, D. T. (2012a). Bağımlılık Profil İndeksinin (BAPİ) geliştirilmesi, geçerlik ve güvenilirliği, Türk Psikiyatri Dergisi, 23(4): 264-273. Ögel, K., Karadağ, F., Evren, C. ve Gürol, D. T. (2012b). Bağımlılık Profil İndeksi (BAPİ) Uygulama Rehberi.  chromeextension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/http://www.bapi.info.tr/dosyalar/bapirehber.pd f adresinden edinilmiştir.  Phillips, K. F. V. and Power, M. J. (2007). A new self-report measure of emotion regulation in adolescents: The Regulation of Emotions Questionnaire, Clinical psychology and psychotherapy, 14(2):145-156. DOI: https://doi.org/10.1002/cpp.523 Poon, J. A., Turpyn, C. C., Hansen, A., Jacangelo, J., and Chaplin, T. M. (2016). Adolescent substance use & psychopathology: Interactive effects of cortisol reactivity and emotion regulation, Cognitive Therapy and Research, 40(3): 368-380. https://doi.org/10.1007/s10608-015-9729x  Santrock, J. W. (2014). Ergenlik. 14th ed. Edited by Diğdem Müge Siyez. İstanbul: Nobel Yayıncılık Schindler, A. (2019). Attachment and substance use disorders-theoretical models, empirical evidence, and implications for treatment, Frontiers in Psychiatry, 10, 1-13. doi: 10.3389/fpsyt.2019.00727 Sümer, N. ve Güngör, D. (1999). Yetişkin bağlanma stilleri ölçeklerinin Türk örneklemi üzerinde psikometrik değerlendirmesi ve kültürlerarası bir karşılaştırma, Türk Psikologlar Dergisi, 14(43): 71-106. Tansel, B. (2017). Lise Öğrencilerinin Bağımlılık Yapıcı Maddelere Yönelik Tutumlarının İncelenmesi, Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 10(2): 1453-1472. Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM). (2012), 2012 Türkiye Uuyuşturucu Raporu, 17.10.2022 tarihinde chromeextension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.narkotik.pol.tr/kurumlar/narkotik. pol.tr/Arsiv/TUBIM/Documents/TURKIYE%20UYUSTURUCU%20RAPORU%202012.pdf  adresinden alındı.  Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi Şube Müdürlüğü (TÜBİM). (2020), Madde Kullanıcıları Profil Çalışması 2020 Yılı NARKOLOG Proje Çıktısı: Analiz Raporu, 17.10.2022 tarihinde chrome
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi, 5(12): ?-?. 
 18 
extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.narkotik.pol.tr/kurumlar/narkotik. pol.tr/TUB%C4%B0M/Ulusal%20Yay%C4%B1nlar/2021_.pdf adresinden alınmıştır.  Uğur, S. B. (2020). Çocuk Bakımında Büyükannelik ve Büyükbabalık: Toplumsal Cinsiyet Tartışmaları Bağlamında Nitel Bir Araştırma. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Dergisi, 3(1), 122-154. Weinberg, A. and Klonsky, E.D. (2009). Measurement of emotion dysregulation in adolescents, Psychological Assessment, 21(4): 616. https://doi.org/10.1037/a0016669  Weiss, N. H., Kiefer, R., Goncharenko, S., Raudales, A. M., Forkus, S. R., Schick, M. R., and Contractor, A. A. (2022). Emotion regulation and substance use: a meta-analysis. Drug and alcohol dependence, 230: 1-17.  Wilens, T. E., Martelon, M., Anderson, J. P., Shelley-Abrahamson, R. and Biederman, J. (2013). Difficulties in emotional regulation and substance use disorders: A controlled family study of bipolar adolescents, Drug and Alcohol Dependence, 132(1-2): 114-121. https://dx.doi.org/10.1016%2Fj.drugalcdep.2013.01.015  Wıllınger, U., Lenzınger, E., Hornık, K., Fıscher, G., Schönbeck, G., Aschauer, H. N. and Meszaros, K. (2002). Anxiety As a Predictor of Relapse in detoxified alcohol-dependent patients, Alcohol and Alcoholism, 37(6): 609-612. https://doi.org/10.1093/alcalc/37.6.609  Zhao, X., Zhang, R. and Zheng, K. (2014). Gender differences in emotion regulation strategies in adolescents, Chinese Journal of Clinical Psychology, 22(5): 849-854. Zimmermann, P. and Iwanski, A. (2014). Emotion regulation from early adolescence to emerging adulthood and middle adulthood: Age differences, gender differences, and emotion-specific developmental variations, International Journal of Behavioral Development, 38(2): 182-194. DOI: https://doi.org/10.1177/0165025413515405 

Bu makale 27 Aralık 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Aydın Erincik

Uzm. Kl. Psk. Aydın Erincik, 1976 yılında İzmir'de doğmuştur. Mersin Üniversitesi Psikoloji bölümünü 2001 yılında başarıyla tamamlayarak Psikolog Unvanı almıştır. Yüksek lisans eğitimini ''Ergenlerde Madde Kullanımı, Duygu Düzenleme ve Bağlanma Stillerinin incelenmesi'' isimli tez çalışması ile tamamlamıştır. Uzm. Kl. Psk. Aydın Erincik, mesleki çalışmalarına şu an İzmir'de bulunan özel muayenehanesi'nde devam etmektedir. Eğitimler; Prof. Dr. Cengiz Güleç'ten, Çağdaş Psikanaliz, Psikodinamik Prof. Dr. Hakan Türkçapar aracılığı ile, Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi, Dr. Zübeyit Gün aracılığı ile Aile ve Çift Terapisi Eğitimi, Davranış Bilimleri Enstitüsünde Travmatik Yaşantıların Duyarsızlaştırılması,E.M.D.R Dr. Nevin Dölek aracılığı ile Çözüm Odaklı Terapi Eğitimi, gibi bir çok mesleki gelişim eğitimini tamamlamıştı ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Ergenlik
Uzm. Kl. Psk. Aydın Erincik
Uzm. Kl. Psk. Aydın Erincik
İzmir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube