GÖRMENİZİ YAKINDAN TAKİP ETMEK
Diyabet hastası olmak kaldırılması zor bir durum olabilir. Her zaman yemek planlarını, glukoz düzeyleri ve insulin veya ilaçları düşünmektesiniz. Ve bunlara yeni bir endişe eklendi: Gözleriniz. Hangi diyabet hastalığı tipine sahip olursanız olun gözlerinizde diyabetik retinopati gelişebilir.
Gizli Bir Durum
Gözlerinizde diyabetik retinopati olmasına rağmen sizin bundan haberiniz olmayabileceğini biliyor muydunuz? Diyabetik retinopati belirtisiz başlayabilir. Ayrıca zaman içinde kötüleşebilir, görmenizin bir kısmı veya hepsi bozulabilir. Diyabet hastalığınız olduğu için şu anda retinopatiniz olabilir veya zaman içinde gelişebilir. Bu durumun oluşma riskini artıran faktörler şunlardır:
Diyabet hastalığının süresi
Yüksek kan şekeri düzeyi
Yüksek kan basıncı
Aile hikayesi, sigara kullanma
Gözlerinizde diyabetik retinopati olduğunu bilemeyebilirsiniz. Ancak göz doktorunuz gözünüzün içini görmek için özel aletler kullanarak bu durumu saptayabilir ve diabetik retinopati tespit edildiğinde ancak doktorunuz izleyerek ve tedavi ederek görmenizi koruyabilir.
GÖZLERİNİZİ KORUYUN
Görmenizi çeşitli yollarla koruyup muhafaza edebilirsiniz.
– Diyabetinizi kontrol altında tutun.
– Diyabetin gözlerinizi nasıl etkileyebileceğini öğrenin.
– Düzenli aralıklarla göz muayenesi olun.
– Göz doktorunuzun tedavi planını takip edin.
DİYABET HASTALIĞI VE GÖZLERİNİZ
Diyabet hastalığı vücudunuzun kan damarlarını zayıflatabilir. Retinanızdaki kan damarları küçük ve hassas olduğu için zayıflayıp hasar görebilir. Bu problem diyabetik retinopati olarak adlandırılır ve görme kaybına yol açabilir.
SAĞLIKSIZ KAN DAMARLARI
Eğer retinopatiniz varsa gözünüzdeki damarlar bir dizi değişikliğe uğrayabilir. Bu değişiklikler;
Topluiğne ucu kadar küçük kanamalar (başlangıç)
Küçük damarlardan (kapiller) sızıntı (1. Evre)
Damarların tıkanması (2. Evre)
Zayıf ve kendiliğinden kolayca kanayabilen yeni damarların oluşumu şeklindedir (3. Evre).
Bu değişikliklerden birinin oluşumu diğerinin oluşumunu tetikleyebilir.
Sızdıran kan damarları: ince kan damarlarının duvarlarında oluşan mikroanevrizma adı verilen balonlaşmalardan dışarıya sıvı sızabilir. Bu durum fovea yakınında şişliğe yol açabilir (maküla ödemi) ve geride sıvı artıkları bırakır. Bu artıklar genellikle kandaki yağ elemanlarıdır ve sarı renkli birikimler şeklinde görülür
Tıkanmış kan damarları: Foveada yeterli oksijen yoksa ince kan damarları tıkanabilir. Bu durum oksijen açlığındaki retinada beyaz yamalar oluşturur (pamuk parçaları gibi) ve en iyi retina fluoresein anjiografi ile görüntülenir
Yeni anormal kan damarlarının oluşumu: Bazı küçük damarlar tıkandıktan sonra zayıf yeni kan damarları oluşabilir. Bu durumda hızla retinanın sarı nokta dışındaki bölümlerine lazer yapılması gerekir. Bu yeni damarlar kolaylıkla kendiliğinden kanamalara neden olabilir. Bu kanamalar ani görme kayıplarına yol açabilir. Bu damarlar zamanla retina yüzeyinde birtakım zarların oluşmasına neden olarak bu zarların büzüşmesi sonucu çekintiye bağlı retinanın yerinden ayrılmasına (traksiyonel retina dekolmanı-resim) neden olabilir. Bu durum vitreoretinal cerrahi dediğimiz bir ameliyatı gerektirir. Gözün ön bölümünde de bu damarlar oluşmaya başlarsa göz tansiyonunu yükseltebilir ve bu kontrolü zor bir glokom oluşturarak tedavi edilmediği takdirde görmeyen ağrılı bir gözle sonuçlanır.