1. Diyabet nedir, gizli şeker nedir?
Diyabet pankreasın yetersiz ya da hiç insülin üretememesi veya üretilen insülinin etkisinin azalmasıyla ortaya çıkan, şeker yüksekliğiyle seyreden bir hastalıktır. İnsülin hormonu vücüdumuzda şekerin kullanılarak normal sınırlar içinde tutulmasını sağlayan bir hormon olduğu için eksikliğinde ya da etkisizliğinde kanda şeker yükselmesi görülür.
Gizli şeker denen durum ise kan şekerinin normalin üzerinde ancak henüz diyabet seviyesine kadar yükselmemiş olduğu durumlardır. Bu durum hastanın ileride şeker hastası olacağının en önemli işeretlerinden birisi olup 10 yıl içinde bunların çoğunda diyabet gelişmektedir.
2. Kimler şeker hastası olmaya adaydır?
45 yaş üzerinde olanlar, ailede şeker hastalığı olanlar, gebelikte şeker yüksekliği olanlar, daha önceden gizli şeker hastalığı olanlar, aşırı yemek yiyen-şişmanlar, fiziksel aktivitesi az olanlar, hipertansiyon ve kolesterol yüksekliği olanlar şeker hastalığı için risk altındadır.
3. Türkiye ve Antalya olarak ele alırsak, diyabet hastası oranımız ne durumda?
Antalya için de benzer rakamlar uyarlamak mümkündür. Türkiye’de 20 yaş üstü populasyonda diyabet sıklığı %13.7 olarak bulunmuştur. Türkiye bu rakama dayanarak 7 milyondan fazla diyabetli birey olduğu söylenebilir.
4. Diyabet hastası olduğumuzu nasıl anlarız? Belirtisi var mıdır?
Sık idrar yapma, gece idrar yapma, ağız kuruluğu-aşırı susama, terleme, sık acıkma, kilo kaybı yada kilo alma, halsizlik, dikkat-konsantrasyon bozukluğu, bulanık görme gibi belirtiler diyabet açısından uyarıcı olmalalıdır.
5. Diyabet sosyal yaşamımızı nasıl etkiler?
Diyabetik hastalar düzenli olarak doktor kontolünde olmalı, belli bir beslenme ve fiziksel aktivite planlaması çerçevesinde yaşamalıdır. İlaçlarını düzenli almalı, yekenlerini zamanında yemelidir.
6. Küçük çocuklarda da görülebiliyor. Bunun sebebi nedir?
Diyabet genellikle erişkin populasyonun hastalığı olup yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Bu tip diyabet tip 2 diyabet denen hastalıtır. Ancak özellikle çocuklarda pankreasın insülin yapamamasında bağlı olarak tip 1 diyabet gelişmektedir. Çocuklarda insülin üretimi olamadığı için çocukluk diyabetinde zorunlu olarak mutlaka insülin tedavisi kullanılmalıdır.
7. Diyabetin çaresi yok mu, tamamen kurtulmak mümkün mü?
Özellikle diyabet riski yüksek olan kişilerin düzenli egzersiz yapıp- beslenmelerine dikkat etmeleri ve kilo kontrolü sağlamaları-zayıflamaları ile diyabet önlenebilmekte yada geciktirilebilmektedir.
Diyabet belli şartlarda düzenli ilaç kullanılmasıyla kan şekerini kontrol altına alarak ömür boyu takip edilmesi gereken bir hastalıktır. Çok az bir hastada geçici süre ilaç ihtiyacı ortadan kalkabilir.
Tip 1 diyabetlilerin seçilmiş bir kısmında pankreas nakli yapılarak hastalık tamamen düzelebilmektedir. Bu işlem çok özellikli bir işlem olup bizim hastanemizde de 2002 yılından beri uygulanmaktadır.
Ayrıca seçilmiş uygun bazı erişkin diyabetiklerde mide-bağırsak ameliyetlerıyla hastalarda tamamen normelleşme sağlanabilmekte yada diyabet daha iyi kontrol edilebilmektedir. Diyabetin ameliyatla tedavi seçeneklerinin tamamı yine bizim hastanemizde yapılabilmektedir.
8. Şeker hastalığı için insülin iğnesi her gün yapılmalı mı?
Şeker hastalarında hapların yetersiz kaldığı, yada hap kullanmanın sakıncalı olduğu durumlarda, günde 1-5 kez insülin uygulanabilir. Yada insülin pompası aracılığıyla sürekli cilt altına insülin uygulanabilir. İnsülin vücudumuzda şekerin kullanılmasını ve kandaki şekerin istenilen düzeylerde tutulmasını sağlar.
9. Günümüzde diyabete daha sık rastlanılmasının sebebi sizce nedir?
Diyabet sıklığının artışın, beslenme biçimindeki değişim, hareketsizlik ve kilo artışına bağlıdır. Dünya çapında yüksek yağ içeren yiyecek tüketiminin artışı, lifli gıdaların alınmaması ve ailelerin evde yemek yapmak yerine dışarıdaki hazır yiyeceklere yönelmeleri bunda etkili olmuştur. Çocuklar oyun oynamakla geçireceği zamanları bilgisayar başında oturarak geçirmektedirler. Bu durum da diyabeti çığ gibi büyütmektedir.
10. Diyabet başka hangi sorunlara yol açar?
İyi kontrol ve tedavi edilmezse diyabet insan ömrünü %10 kadar kısaltabilir. Bu hastalarda kalp ve damar hastalıkları 2-4 kat artar ve bu nedenle hayatlarını kaybederler. Diyabet uzun dönemde kalp damar hastalıkları, böbrek hasarı, görme-göz ile ilgili sorunlar, ayak yaraları, sinir harabiyetine yol açabilir. Dünyada körlüğün, ayak amputasyonlarının, böbrek yetmezliğinin ensık nedeni diyabettir.
11. Ailesinde diyabet olmayanlar da şeker hastası olabilir mi?
Ailede diyabet hastalığının olması diyabet riskini artıran en önemli faktörlerden birisidir. Ancak ailede diyabet hastası olmasa da özelllikle kilolu kişilerde diyabet olam riski yüksektir.
12. Çok şeker yiyen şeker hastası olur mu?"
Fazla miktarda şeker tüketmek direkt olarak diyabete neden olmaz. Ancak şeker ve şeker içeren yiyeceklerin fazla miktarda yenilmesi şişmanlığa neden olur. Eğer kişinin diyabetli olmaya yatkınlığı varsa şişmanlık diyabetin ortaya çıkışını hızlandırır.
13. Kan şekerini düşüren ya da diyabeti önleyen bitkiler var mı?
Herhangi bir bitkinin kan şekerini düşürdüğüne ya da diyabeti önlediğine dair kanıtlanmış bilimsel veri yoktur. Bitkilerin yenilmesi ya da kaynatıldıktan sonra içilmesi kan şekerini kesinlikle düşürmez.
Halk arasında kekik suyu, tarçın ve limonun diyabete iyi geldiği yönünde çeşitli söylentiler mevcuttur; ancak bugüne kadar kekik suyu, tarçın ve limon ile ilgili böyle bir etkinin olduğuna dair kuvvetli bilimsel veriler yoktur.
Ayrıca tadı ekşi de olsa tüm meyveler ve meyve suları şekeri yükseltirler. Çünkü ekşi veya tatlı meyvenin içerdiği karbonhidrat (meyve şekeri) miktarı farklı değildir. Ancak meyveler olgunlaştıkça içindeki şeker miktarı artar. Bu nedenle meyvelerin yumuşak ve sulu olduğu dönemlerde değil de, daha sert oldukları zaman yenmesi daha iyidir.
14. Hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) nedir? Kan şekeri düşünce ne yapmalıyım?
Hipoglisemi kan şekerinin beklenen normal düzeylerden daha düşük olmasıdır ve şeker yüksekliğinden çok daha fazla tehlikelidir. Yemesi gerekenden daha az beslenenlerde, öğün atlayanlarda, planlanandan daha fazla egzersiz yapanlarda, önerilenden daha fazla şeker ilacı kullananlarda ve özellikle yaşlı hastalarda hipoglisemi riski yüksektir.
Kan şekeri düşünce acil önlem olarak 2 -3 adet kesme şeker ya da glikoz tablet almak gerekir. 1 bardak şekerli meyve suyu, bisküvi, meyve de tüketilebilir. Ancak çikolata gibi şeker dışında yağ içeren besinler kan şekerimiz düştüğünde kullanılmamalıdır. Çünkü bir besinin içeriğindeki yağ, o yiyeceğin içindeki şekerin emilmesini azaltır, engeller ve kan şekerini yükseltme hızını baskılar.
15. İnsülin bağımlılık yapar mı?
İnsülin bağımlılık yapmaz. Toplumda 'İnsüline başlandığında bırakılamaz' gibi bir düşünce var. Bu düşünce yanlıştır. Bazen enfeksiyonlarda, gebeliklerde veya operasyonlarda ihtiyaç olmasa bile o an için insülin kullanıldığı durumlar vardır. Bu durumlarda insülin kullanma gereksinimi ortadan kalktıktan sonra insülin tedavisi kesilip tekrar ağızdan alınan ilaçlar kullanılabilir. Ancak haplar artık yetersiz hale geldiyse yada hap kullanamayacak olan hastalarda insülin kullanım zorunluluğu vardır.
16. İnsülin kullanan hastalar kilo alırlar mı?
İnsülin tedavisi alan hastalar verilen diyete ve egzersize dikkat ederlerse kilo almaması gerekir. Ancak hasta diyetine dikkat etmiyorsa ya da 'İnsülini biraz daha fazla yapayım, şu yiyeceklerden biraz daha fazla tüketeyim' gibi düşüncelerle insülini kötüye kullanıyorsa bu durum kilo aldırabilir.
17. Diyabetliler çocuk sahibi olabilir mi?
Şeker hastaları gebelik düşünüyorlarsa gebelik öncesinde kan şekerinin kontrol altında olmalı ve haplar kesilerek insülin tedavisi uygulanmaladır. Kan şekeri uygun düzeylerde tutuluyorsa ve doğru tedavi yöntemleri uygulanırsa gebe kalma ve sağlıklı bir çocuk sahibi olmaları mümkündür.
Ayrıca tüm gebeler gebelikte şeker hastalığı açısında taranmalı ve gebelikte diyabet gelişir ise şeker düzeyi takip edilmeli, gerekiyorsa insüline başlanmalıdır. Çünkü gebelerde şeker hapı kullanılmamaktadır
18. Şeker hastaları spor yapabilir mi?
Düzenli egzersiz, diyabet bakımının en önemli unsurlarındandır. Tek yapılması gereken spordan önce ve sonra, şeker ölçümü yaparak gerekirse bir ara öğün yenmesidir. Genel bilinen bir yanlış da sabah aç karnına spor yapmaktır. Açken spor yapmak hipoglisemi riskini artıracağı için genellikle tavsiye edilmez.
19. Meyve suyu içmek yerine meyve tüketilmelidir?
Şeker hastalarına meyvenin kendisini yemesi ve hatta temizlik şartlarına dikkat edilerek mümkün ise kabuklarıyla yemesi önerilir. Çünkü bir bardak meyve suyunu elde etmek için 2-3 adet meyve sıkmak gerekir. Normalde verilen meyve miktarı ise porsiyonda bir tanedir. Yani bu durumda hasta normalden fazla meyve yemiş olur. Bir başka sakıncası ise sıvı gıdaların çok hızlı emilmesidir. Bu emilim de kan şekerini hızla yükseltir.
20. Diyabet cinsel hayatı etkiler mi?
Kan şekeri kontrolünün iyi yapılmadığı uzun süreli şeker hastalarında diyabet cinsel hayatı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle düzenli kontrol ve iyi kan şekeri ayarlanması gereklidir.
21.Şeker hastaları oruç tutabilir mi?
Ramazan ayında uzun süre aç kalınması ve sıvı alınmaması kan şekeri kontrolü bozulabilir. Oruç tutmak hastalarda hem ciddi kan şekeri düşüklüklerine hem de özellikle iftardan ve sahurdan sonra ciddi kan şekeri yükselmelerine neden olabileceği için oruç tutmaları sakıncalıdır. Bazı hafif diyabetik hastalarda ve özel durumlarda doktor ve hastanın birlikte karar vererek oruç tutmalarına izin verilebilir.
22. Diyabetlilere tavsiyeleriniz nelerdir?
Diyabetik hastalar hastalıklarıyla yaşamayı kabullenmeli ve öğrenmelidir. Hastalar diyabet ile iyi geçinmelidir. Düzenli uzman takibinde olmalıdır.
Diyabetik olmayanlara tavsiyem şişman ve diyabetik olmamalarıdır.