Hayatımızın bir parçası haline gelen stres beraberinde bir çok hastalığı da hayatımıza katmaktadır. Bir hastalık olarak kabul edilen Diş Sıkma (Bruksizm) çiğneme kaslarımızdan sadece bir tanesi olan masseter kasın ve beraberinde bazen temporal kasın aşırı aktivitesi sonucunda gelişir(atrofikleşir). Çenelmizin iki tarafında da köşelerde sıkma hareketi yapıldığında gözle görülür ve belirgin bir hale gelir. Bu gelişme sonucunda normal diş sıkma kuvvetimizi artırmaktadır.
Ortalama olarak kadınlarda 49 kg, erkeklerde 50 kg olan diş sıkma kuvvetimiz, aşırı bruksist kişilerde 80 kg'a kadar ulaşabilmektedir. Ağız ortamımızın gün içerisinde sık sık sıcak, soğuk, asit gibi bir çok etken ile ilişki içerisinde olduğunu düşünürsek, vücudumuzun en sert kemiğinden bile daha sert bir yapıya sahip olan ve hem estetik hem de dişleri koruma görevini üstlenen diş minesinin aşırı diş sıkma kuvveti ile beraber günde ortalama 1600 defa çiğneme hareketi ile ne kadar büyük hasarlar gördüğünü tahmin edebiliriz. Dişlerde zaman zaman ani mine çatlaklar gibi dişlerinizde hassasiyete sebep olan hatta bazen çatlaklardan daha ileri olarak mine kırıklarına sebep olabilir. Her zaman dişler üzerinde ani etkilere sebep olmayıp, uzun zaman boyunca tekrarlanan bu fazla kuvvetler sonucunda dişlerimizin mineleri yavaş yavaş aşınır. Bu aşınma sonucunda yüz yüksekliğimiz azalarak estetik görünümümüzü değiştirmeye başlar. Bazen bu boyutun azalmasından bazen ise dişlerimizi sıkarken bazen farketmeden yapılan(özellikle gece uyurken) kaydırma hareketi TMJ (çene eklemi) üzerinde hasarlar bırakmaya başlar. Çene eklemimizde ağrlar başlar, klik sesleri duyulmaya başlar ve ileri derecelerde açıp kapatırken kitlenme ve aşırı ağrılara sebep olabilir.
Peki hayatımızı bu kadar etkileyen artık bir hastalık olarak kabul edilen Diş Sıkma (Bruksizm) için nasıl bir tedavi protokolü uygulanabilir? -Yapılan şeffaf plaklar ile diş sıkma kuvvetini tamponlayarak dişlere hasar iletilmeden plaklar tarafından dağıtılır ve yumuşatılabilir. Bu plakların bir dezavantajı ise hastalarımıın kullanımını uyurken garipsemeleri ve rahat edememeleri gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. BUnun yanı sıra diş sıkar iken yapılan kaydırma hareketleri kullanılan plağa göre artş gösterebilir ve eklemlerinizde hasara sebep olabilir.
-Dİğer bir seçenek ise masseter botoks yöntemidir. 18 yaş ve üzeri içi uygun bir tedavi yöntemidir. Tecrübe ve teknik gerektiren ve profesyonelleri tarafından yapılması gerekmektedir. Doğru uygulandığı zaman Masseter BOTOKS işlemi ile gece ve gün içinde stres veya başka sebeplere bağlı diş sıkma kaynaklı oluşabilecek eklem rahatsızlıkları, diş gıcırdatma ve buna bağlı dişlerde aşınma ve kırılmaları, çene ve baş ağrılarını, yeme güçlüğünü gibi saymakla bitmeyecek bir çok problemin önüne geçilebilmektedir. Kasların aktivasyonuna etki ederek kullanılmayan bir kası distrofisine(küçülmesine) sebep olur. Fakat bu etki hep bu şekilde kalmaz. Vücudumuz botoksu elimine ettiği zaman kaslarımız tekrardan aktive olmaya başlar ve yavaş yavaş eski durumlarına geri dönerler. BUnun için etki süresi ortalama olarak 6 ay olan masseter botoks işleminin takibi çok önemlidir ve 6 ayda bir tekrar hekim muayenesi yapılmalıdır.
