Diş implantları,
Ağız ve diş sağlığı ile ilgili son dönemde en çok sorulan, merak edilen konulardan bir tanesi de dental implantlar. Bu nedenle, bu yazımda dental veya Türkçesiyle diş implantları konusuna giriş yapmak istiyorum. Bu konunun ayrıntılarına geçmeden önce implantın kelime anlamına bakmamız lazım. Maalesef, bir çok alanda olduğu gibi dişhekimliğinde de terimlerin birçoğu ingilizce veya latince kökenli. Ülkemizde, terimlerin yabancı dillerde olması, gerek bilim adamı eğitiminde, gerekse hekim-hasta ilişkilerinde sıkıntılara, zorluklara neden olmaktadır. Uzun zamandır, Türk bilim adamları, uğraş alanlarında başarılı olmak için ingilizceyi veya başka yabancı dilleri çok iyi bir şekilde okumalı ve yazmalıdırlar. Umarım yakın gelecekte Türkçe terimler daha yaygın bir şekilde kullanılır ve güzel dilimizle bilimde, sanatta, edebiyatta, insanlığa yol gösterir, yön verir hale geliriz.
İmplantın kelime anlamına baktığımızda latince bitki ekmek anlamına gelir. Genel kullanım anlamı ingilizcede, nakletme, ekme olarak görülürken, sağlık alanında tedavi maksadı ile cerrahi yöntemlerden yararlanılarak vücudun içine koyulan, sert madde (Bu madde ilaç, herhangi bir vücut maddesi veya başka bir maddede olabilir) olarak belirtilmektedir. Aslında insanoğlunun eksik dişlerini telafi etme çabası içerisinde implant diyebileceğimiz uygulamaları çok eskilere dayanmaktadır. İmplant olarak kemik, yeşim taşı veya çeşitli organik maddelerden yararlanım M.Ö. VI. Yüzyılda Maya uygarlığına kadar gitmektedir. Eski Mısır da da buna benzer uygulamalara rastlanmaktadır. Modern tıp dönemine geldiğimizde, ilk patenti alınan diş implantı, 1908 de A.B.D. de Greenfield in dizayn ettiği irridio-platin implanttır. 40 lı ve 50 li yıllarda, onlarca hekim, bilim adamı çeşitli implant uygulamaları, şekil ve biçimleri üzerinde çalışmışlardır. 1955 yılı implantoloji tarihinde milat kabul edilmektedir. Bu yılda İsveçli Branemark ve arkadaşları yaptıkları tavşan deneyleri sırasında tesadüfen kemik ile titanyum arasındaki sıkı uyumu fark ederek konuyu daha detaylı araştırmışlardır. İşte günümüzde uygulanan titanyum diş implantları bu şekilde ortaya çıkmıştır.
Sonuç olarak, dişhekimliğinde kullanılan implantlar, doğal diş kökünün yerine çene kemiği içine yerleştirilen saf titanyum vidalardır. Bilimsel araştırmalar, bir çok alaşımı bu işlev için denemiş, en başarılı sonuçları şu an için saf titanyumda bulmuşlardır. Ancak bu saf titanyum, başarı şansını arttırma amacıyla, çeşitli işlemlerden geçirilmektedirler. Örneğin asitle pürüzlendirme, plazma sprey, hidroksil apatit kaplama gibi.
Bir sonraki yazımda implant ile ilgili bu tür genel bilgilerin dışında, sıklıkla sorulan soruların cevaplarını vermeye başlayacağım. İmplant kimlere yapılır, kimlere yapılamaz? Cerrahi operasyon nasıl yapılır, nasıl bir süreçtir? İmplant üstüne protez ne zaman yapılır? İmplantın başarısı nedir? İmplantın ömrü ne kadardır? vb. onlarca soru...
Yazıma son vermeden önce bir konuyu bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Son tahlilde implant insan icadıdır. Bir mucize değildir. Evet, teknoloji çok ilerledi, estetik ve fonksiyon açısından çok başarılı protezler yapılabilmekte. Ancak aslolan insanın kendi dişini korumasıdır. Bu konuda tek başına hekim başarılı olamaz. Ağız bakımımıza azami özeni göstermeli, günde en az sabah akşam iki kez dişlerimizi, florürlü bir macun ile fırçalamalı, dil yüzeyini temizlemeli, günde bir kez diş ipi kullanarak diş aralarını temizlemeliyiz. En önemlisi sorun olsun olmasın 6 ayda bir mutlaka dişhekimi kontrolune gitmeliyiz. Sağlıkla kalın değerli okurlar.