Çocuklarda Beslenme ve Beslenme Sorunları

Dyt. Büşra Nur Yiğit
Dyt. Büşra Nur Yiğit
17 Haziran 20256 görüntülenme
Randevu Al
Çocuklarda Beslenme ve Beslenme Sorunları
Çocuklarda Beslenme ve Beslenme Sorunları

Dersin Hedefleri                                                  

Çocuklarda temel besin öğelerinin önemini açıklayabilme

Çocuk beslenmesinin yetişkin beslenmesinden farklarını açıklayabilme

Farklı yaş gruplarının beslenmesini açıklayabilme

Marasmus ve Kwashiorkoru belirti ve bulgularını açıklayabilme

PEM in çocuklardaki sonuçlarını sıralayabilme

Çocukluk çağı obezitesinin nedenlerini açıklayabilme

Beslenme problemi olan çocuğa yönelik hemşirelik girişimlerini sıralayabilme

 

 

Çocukların Beslenmesinin Yetişkinlerinkinden Farklılıkları

 

Büyüme    süreci    nedeniyle    enerji    harcaması

yetişkinlerden oldukça yüksektir.

Metabolizma hızları erişkinlere göre daha yüksektir.

Yeni dokuların yapımı, protein, mineral ve vitaminlere olan

gereksinimi artırmaktadır.

Sindirim sisteminin özellikleri ve belirli bir yaşa kadar enzimlerin immatür olması, çocukların diyetinde belirli besinlerin bulunmasını ve bunların belirli şekilde hazırlanmasını gerektirir.

 

 

0- 1 Yaş Grubunda Beslenme-2

 

6. aydan sonra bebek dilini daha iyi kontrol eder, aşağı ve yukarı çiğneme hareketlerini gerçekleştirebilir, dişleri çıkmaya başlar, yeni tatlarla ilgilidir.

Bu aylarda muhallebi, püre gibi besinleri kolaylıkla tüketir.

6-12 aylar arasında eğer bebek anne sütü alıyorsa günde 3 kez, anne sütü almıyorsa günde 6 kez tamamlayıcı besinlerden her bir öğünde en az bir çay bardağı kadar verilir.

 

 

1-3 Yaş Grubunda Beslenme-2

 

Çocuğa gereğinden fazla yiyecek verilerek ilgisi azaltılmamalı, erişkinler kadar yemesi beklenmemelidir.

Bu yaş grubundaki çocuk inatlaşarak yemek yemeyi reddedebilir. Bu durumda çocuğun yemek yemesini ya da açlık belirtileri göstermesini beklemek en doğru yoldur.

Bu yaş grubundaki çocukların her şeyi ağızlarına götürdükleri ve sürekli denetim altında tutulmaları gerektiği unutulmamalıdır.

Çekirdek, fındık, fıstık, küçük taneli, sert kabuklu, kılçıklı yiyeceklerin verilmesinden kaçınılmalıdır.

 

 

3-6 Yaş Grubunda Beslenme-1

 

Beslenme alışkanlıklarının sağlamlaştığı en önemli dönem

Bu dönemdeki çocuk yemeğini yardımsız yiyebilir.

Ancak beş yaşına kadar yemeğini yerken yardıma gereksinim duyması normal kabul edilmektedir.

Bu yaş grubundaki çocuklar sebze yemeklerinden çok hoşlanmazlar.

Elle yiyebilecekleri besinleri tercih ederler.

Keskin tatlar ve kokulara çok duyarlıdırlar.

 

 

3-6 Yaş Grubunda Beslenme-2

 

Yemek   konusunda    ısrarlı     davranılması,              yemeği tamamen reddetmelerine yol açabilir.

Evde     hiç     yemedikleri     bir     yemeği  yuvada, arkadaşlarıyla yiyebilirler.

Günlük protein gereksiniminin yarıdan fazlası et, süt, yumurta gibi kaliteli proteinlerden alınmalıdır.

Vitaminler    için    en    iyi     kaynakların  sebze       ve meyveler olduğu unutulmamalıdır.

Almaları gereken en önemli mineraller ise kalsiyum ve demirdir.

 

 

6-12 Yaş Grubunda Beslenme-1

 

Okul çağı büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu, beslenme alışkanlıklarının büyük ölçüde oluştuğu bir dönemdir.

Okul çocuklarının yetersiz, dengesiz/aşırı beslenmesi sonucunda büyüme gelişme geriliği, demir eksikliği anemisi, obezite gibi bazı sorunlar…

Okul çağı çocuklarının sağlıklı beslenmesi için dört besin grubunda bulunan besinlerden yeterli ve dengeli bir şekilde tüketmeleri gerekmektedir.

Çocukların her sabah düzenli olarak kahvaltı yapmalarına özen gösterilmelidir.

 

 

Adölesan Döneminde Beslenme

 

Düzensiz öğün ve ara öğünlerde atıştırma ve ev ortamı yerine dışarıda yemek yeme sıktır.

Beslenme de aile, arkadaşlar ve medyadan etkilenirler.

Adölesanlarda fizik görünüm ve vücut ağırlığından hoşnutsuzluk, sık rastlanan sorunlardan birisidir.

Erkekler fiziksel gelişimleri ile daha fazla ilgili iken kızların ilgi alanı vücut ağırlıklarıdır.

Kızlar erkeklere göre daha fazla öğün atlamaktadırlar.

Öğün atlamanın yanı sıra sağlıksız yeme alışkanlıkları ve fiziksel aktivitenin yetersiz olması obezite riskini artırmaktadır.

 

 

Protein-Enerji Malnütrisyonu (PEM)

 

PEM; çeşitli derecelerde protein yetersizliği ve enerji (kalori) yetersizliğine bağlı olarak ortaya çıkan bir grup klinik durumdur.

Gomez’in PEM Sınıflaması

Vücut ağırlığı ölçümüne dayanan ve oldukça sık kullanılan bir sınıflandırmadır.

Ölçülen vücut ağırlığı aynı yaşta olup beslenmesi iyi ve sağlıklı bir çocuğun vücut ağırlığı ile karşılaştırılır.

 

Marasmus-2

 

Marasmusta büyüme durur, önce yağ dokusu, sonra kas dokusu erimeye başlar.

Çocuk kaşektik görünümdedir.

Turgor tonüsü azalır, abdomen kas zayıflığına bağlı olarak şiş görünür.

Yüz yaşlı adam görünümündedir.

Saçlar ince, seyrek ve cansızdır.

İrritabilite, apati gibi psikomotor değişiklikler vardır.

Yağda çözünen vitaminlerin kaybı kwashiorkordan daha azdır.

 

 

Kwashiorkor-1

 

Gelişmekte olan ülkelerde genellikle anne sütü kesildikten sonra, okul öncesi dönemde görülür ancak herhangi bir yaşta da ortaya çıkabilir.

Kwashiorkor kalori alımı yeterli, ancak

proteinden yetersiz beslenen çocuklarda görülür.

Karbonhidrat (şeker, nişasta v.b.) ve yağ gibi sadece enerji veren, protein sağlamayan yiyeceklerle çocuğun beslenmesi, kwashiorkorun ortaya çıkmasını kolaylaştırır.

Bu çocuklara “şeker bebek” de denilmektedir.

 

 

Kwashiorkor-2

 

Kwashiorkorda kalori alımı proteine göre fazla olduğundan doku yıkımı çok yoktur, ancak protein yetersizliğine bağlı yıpranan dokuların onarılması gecikir, atrofi görülür.

Kanda esansiyel aminoasit ve albümin konsantrasyonu düşüktür.

Hipoalbüminemiye bağlı olarak yüzde, gövdede, kollarda, bacaklarda ve ayaklarda ödem görülür.

 

 PEM Tedavi-1                                                  

PEM’nun tedavisinde dört temel nokta vardır:

1-Oral yolla, alamıyorsa intravenöz yolla gereksinimi olan sıvı ve elektrolitlerin verilmesi

2-E vitamini, A vitamini, selenyum, çinko, demir v.b. esansiyel vitamin ve minerallerin verilmesi ile vitamin ve minerallerinin normal değerlerine ulaşmasının sağlanması

 

 PEM Tedavi-2                                                  

Enfeksiyonu olan çocukların uygun antibiyotikle ve antidiyaretik ilaçlarla tedavi edilmesi

Anne sütü ya da uygun ek gıdalarla yeterli beslenmenin sağlanması

Bunun yanı sıra çocuğun sıcak tutulmaya çalışılması, bağışıklanması ve enfeksiyonlardan uzak tutulması önemlidir.

 

 PEM Hemşirelik Girişimleri-1                                                  

Hemşirelik bakımının temel amacı; malnutrisyon gelişimini önlemek, çocuğun erken dönemde tedavisini sağlamak ve büyüme ve gelişmesini desteklemektir.

Malnutrisyonlu çocuğun

Enfeksiyonlardan korunması,

Yeterli beslenmesinin ve hidrasyonunun sağlanması,

Deri bakımı

Ailenin eğitimi

 

 PEM Hemşirelik Girişimleri-2                                                  

Malnütrisyonlu çocuklar gereksinimlerinin karşılanmasında yetişkinlere bağımlıdırlar.

Bazı çocuklarda tüple besleme gerekebilir. Hidrasyonunu sağlamak için oral rehidratasyon sıvısı (ORS) kullanılabilir.

Malnutrisyonlu çocuk enfeksiyonlara yatkın olduğundan                   enfeksiyonlardan korunmalıdır.

 

 PEM Hemşirelik Girişimleri-3                                                  

Malnutrisyonun önlenmesinde temel nokta ailenin eğitimidir.

Çocuğun ve ailenin beslenme durumu çok iyi

değerlendirilmeli, ayrıntılı bir beslenme öyküsü alınmalıdır.

Altı aydan sonra çocuklara ek besinler verilmeye başlanmalı, çocuğun yeterli miktarda ve çeşitte ek besin alması sağlanmalıdır.

Çocuklara nişasta ve şekerden zengin, proteinden fakir besinler verilmemelidir.

Anneler bebek beslenmesi konusunda eğitilmelidir.

Çocuklar aşılanmalı, iyi beslenmeli ve çevresel koşullar düzeltilerek enfeksiyonlara karşı korunmalıdır.

Aile planlaması eğitimine ve hizmetlerine önem verilmelidir.

 

 

Çocukluk Çağında Obezite-2

 

Çocukluk çağı obezitesi, çocuğun vücut ağırlığının yaşına göre önerilen değerden en az %10 fazla olması durumudur.

Çocuklarda 2 yaşından sonra obezitenin taranmasında BKİ’nin kullanımını önermektedir.

BKİ ≥95. persantil: şişmanlık,

BKİ 85. ve 95. persantiller arası: hafif şişman

 

 

Obezitenin Sağlık Üzerine Etkileri-2

 

Kardiovasküler sorunlar

Hafif obezite ve obezitenin kan basıncı, kolesterol düzeyi ve insülin direncini olumsuz etkilemesi

Kandaki lipit düzeyinde artış (Kanda kolesterol, trigliserid ya da LDL düzeyleri yüksek, HDL düşük)

Karaciğer yağlanması

Uyku apnesi, safra kesesi taşları, psödotümör serebri, gastroözofagial reflü, polikistik over sendromu ve ortopedik sorunlar

Depresyon, sosyal izolasyon ve çatışmalar

 

 

Obezite Tedavisi- Diyet Tedavisi

 

Çocuklar büyürken zayıflatmak yerine, vücut ağırlığının korunması önem taşımaktadır.

Amerikan Pediatri Akademisi, çocuklarda obeziteye yönelik diyet tedavisinde yağ ve enerji tüketimini azaltarak dengeli ve az

kalorili bir diyetle beslenmeyi önermektedir.

 

 Obezite Tedavisi-Tıbbi Tedavi                                                  

FDA, çocuklarda kilo vermeye yönelik hiç bir ilacı onaylamamaktadır.

İştahı baskılayıcı ilaçların diyet ve fiziksel aktiviteden daha etkili olmadığı, ayrıca bu ilaçları kullanmanın

alışkanlık da oluşturabildiği bildirilmektedir.

Çocuklarda gastrik bypass gibi cerrahi işlemlerin yapılmasını öneren yeterli çalışma da

bulunmamaktadır.

Hemşirelik Girişimleri-1

 

Hemşirelik girişimlerinin hedefleri;

Obezitenin önlenmesi,

Hafif obez olan çocukların erken dönemde belirlenmesi,

Yaşa ve cinsiyete göre önerilen ağırlığın korunması ya da obez ve hafif obez çocukların uygun bir şekilde kilo vermelerinin sağlanması,

Çocuklar ve ailelerinde sağlıklı bir yaşam şeklinin oluşturulması

Yazar Hakkında

Dyt. Büşra Nur Yiğit

Dyt. Büşra Nur Yiğit

Dyt. Büşra Nur Yiğit Hacettepe Üniversitesi'nden mezun oldu. Eğitim hayatım boyunca Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Prof. Dr. Ali Dursun Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi’nde çalışmalarda bulundu. Prof. Dr. Selçuk Dağdelen ve Prof. Dr. Okan Bülent Yıldızla diyabet konusunda çalışmalar yaptı.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.