Cinsel isteksizlik ve erken boşalma ilişkisi

Uzm. Dr. Mehmet Levent Soylu
Uzm. Dr. Mehmet Levent Soylu
30 Ocak 20144830 görüntülenme
Randevu Al
Cinsel isteksizlik ve erken boşalma ilişkisi

Cinsel isteksizlik ve erken boşalma ilişkisi :

Başlıca özelliği cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmamasıdır. Erken boşalma ya ikincil olarak (sürekli hayal kırıklığı yaşama sonucu) ya da birlikte bulunur.

Erkekler cinsel isteksizlikleri için nadiren yardım ararlar. Ancak cinsel isteksizliğe ikincil olarak ortaya çıkan başaramama sıkıntısı ve sonucunda ortaya çıkan sertleşme sorunu için başvurmaları daha sık görülür. Fiziksel nedenlerin dışında cinsel isteksizlik sorunu, erken boşalma sorunu na ikincil olarak ortaya çıkar ya da eşle yaşanan evlilik sorunlarından ya da depresyon kaynaklanır. Cinsellikle ilgili bıkkınlık gene sık rastlanan bir etkendir. Her adımın önceden bilindiği bir cinsellik birkaç yıl sonra sıkıcı hale gelir ve cinsel istek azalır. Bazı çiftlerde kadın ya da erkeğin yeni cinsel fantazi ya da denemelere kapalı olması durumun sürekli hal almasına neden olabilir. Biyolojik nedenler, depresyon, ilaçlar cinsel isteksizliğe neden olan diğer faktörlerdir.

Altta yatan nedene göre tedavi yapılır. Eşle birlikte tedavi önerilmektedir. Erken boşalma tedavi edilirken cinsel isteksizlikte eş zamanlı tedavi edilmelidir.

Etiketler

Erkeklerde cinsel isteksizlikErkeklerde cinsel isteksizlik ve erken boşalmaErken boşalma ve cinsel isteksizlikCinsel isteksizlik erkeklerde neden olurErken boşalmanın cinsel istekle ilgisi var mı

Yazar Hakkında

Uzm. Dr. Mehmet Levent Soylu

Uzm. Dr. Mehmet Levent Soylu

Uzm. Dr. Mehmet Levent SOYLU, 1965 yılında Adana'da doğmuştur. Liseyi Tarsus Amerikan Lisesi'nde bitirdikten sonra Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp dokotru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine aynı fakültede yapmış ve Psikiyatri Uzmanı olmuştur.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.