Besin - ilişkileri ve ilaç etkileşimleri

Besin - ilişkileri ve ilaç etkileşimleri

Şifa kaynağı meyve ve sebzeler bazı ilaçlarla birlikte tüketilince vücudumuza şifa yerine zarar verebilir. Muz, maydanoz, turunçgiller ve daha pek çok besini hangi ilaçlarla tüketmemeliyiz? İlaç alırken beslenmemizde nelere dikkat etmeliyiz? Bir çok insan, doğal olan her şeyin ( özellikle besin ve bitkilerin) güvenli olduğuna dair yanlış bir inanışa sahiptir. Besinler ve bitkisel ürünler sıklıkla  ilaçlarla etkileşime girebilmekte ve ciddi yan etkilere neden olabilmektedirler.

Yapılan pek çok bilimsel araştırma sonuçlarında doğal olan her şeyin tamamıyla risksiz olmadığını sıklıkla vurgulanmaktadır. Ağızdan alınan ilaçlar da tıpkı gıdalar gibi sindirim sisteminde aynı yollardan geçmektedirler. Gıdalar ve ilaçlar aynı anda tüketildiğinde, birbirleri ile etkileşime uğramakta ve bunun sonucu olarak ilacın etkinliği düşebilmekte veya besin öğelerinin emilimi azalabilmektedir. Bu nedenle yüksek risk grubunda yer alan, günde iki veya daha fazla ilaç kullanan kronik yaşlı hastalar, diyabet, hipertansiyon, depresyon, yüksek kolesterol veya kalp yetersizliği olan hastaların bu tip etkileşimlere maruz kalma durumları daha dikkatli bir şekilde takip altına alınmalı bu grup gözden kaçmamalıdır.

 Yetersiz beslenme ilaç metabolizmasını bozabilmektedir. Ayrıca yukarıda da bahsedildiği gibi bazı insanlar söz konusu gıda ve ilaç etkileşimleri açısından daha fazla risk altında olabilirler.Örneğin;
• Karaciğer, böbrek veya mide-bağırsak fonksiyonları bozuk olanlar 
• Kronik hastalığı olanlar
• Son zamanlarda hızlı kilo kaybı ve dehidratasyonu olanlar
• Çoklu ve uzun süreli ilaç tedevisi alanlar
• Vücut kitlesinde, vücut sıvısında ve plazma protein konsantrasyonlarında yaşına göre bir orantısızlık bulunanlar

 İlaç kullanımında açlık-tokluk durumuna bakacak olursak, İlaçların aç veya tok karnına kullanımı etki derecelerini değiştirebilmektedir. Ayrıca, bazı ilaçlar mide rahatsızlıklarına sebebiyet verebilmekte ve mide içerisinde gıda bulunması bu tip rahatsızlıkların azalmasına yardımcı olabilmektedir. Eğer ilaç etiketleri gerekli talimatları içermiyorsa, hastalar mutlaka doktorlarına veya eczacılarına ilaçlarını aç veya tok karnına almaları konusunda danışmalıdırlar.   

Bu durumlar söz konusu olduğunda, akla sıklıkla ilaçların aç veya tok kullanılması ve ilaç  alınan gün içerisinde alkol kullanılıp kullanılamayacağı gelmektedir.

Ayrıca ilaçlarla birlikte alkol kullanımı ya da kullanım şekilleri ilaçların etki mekanizmalarını etkileyebilmektedir. Örneğin, ilaçların alkol ile birlikte yutulması , İlaçların alınmasının hemen ardından alkol içilmesi , Alkol kullanımının hemen arkasından ilaç alınması (FDA, 2013) gibi kullanım şekilleri besin ile ilaç arasında etkileşmeye neden olmaktadır;

Alkol, ilaçlar ile birlikte etkileşime girebilmekte ve vücut aktivitesini kolaylıkla etkileyebilmektedir. Özellikle de bu etkileşim antidepresanlarla ve sinir sistemini etkileyen diğer ilaçlarla birlikte kullanım sonucunda ortaya çıkmaktadır. Örneğin metronidazol ile birlikte alkol kullanılması ateş, baş ağrısı, çarpıntı, bulantı ve kusmaya neden olmaktadır (Yaheya ve Ismail, 2009). Hastalar eğer alkol kullanıyorlar ise içtikleri ilaçların alkol ile olan etkileşimlerini doktorlarına sormalarında fayda vardır. 

 Besin ve ilaç etkileşimleri incelendiğinde birçok çeşitteki besin-ilaç etkileşimleri  olduğu tanımlanmış  tetikleyici faktöre ve etkileşim  nesnesine  maruz kalan tarafa göre kategorize edilmektedir.

Bazı durumlarda ilaçlar beslenme durumunda değişiklik yaratırken, bazı durumlarda gıdalar tetikleyici faktör olabilmektedir. Tetikleyici aktör kayda değer bir etkileşime neden oluyorsa söz konusu etkileşim önemli düzeyde değerlendirilir.

 Tamamen sakınılması gereken etkileşimler pek yaygın değildir, dozaj programlarında değişim yapılarak söz konusu etkileşimlerin kontrol altına alınması mümkündür.Etkileşimin  fizikokimyasal veya fizyolojik yapısı ve mekanizması göz önüne alınarak yapılan sınıflandırma olası etkileşimin tahmin edilmesine ve önlem alınmasına yardımcı olabilir .Bir etkileşimin mekanizması ilaç, gıda veya besin öğesinin fizikokimyasal özellikleri ile ilişkilidir. Bir etkileşmenin  yapısı onun konumu ile bağlantılıdır. Örneğin gastrointestinal mukozada membran taşıyıcıları ve/veya metabolizma enzimleri ilaç veya besinlerin biyoyararlılığını değiştirebilmektedir.

Dikkate alınması gereken başka bir boyut ise gıda-ilaç  etkileşiminin fizyolojik belirtilerinin genetik faktörler ve polimofizimlerine  bağlı olarak farklılık göstermesidir. Polimofizimin reseptörler, enzimler ve diğer proteinler üzerindeki rolü unutulmamalıi hesaba katılmalıdır

Günümüzde yapılan yeni araştırmalar başka bazı yiyeceklerin de ilacın vücuttaki etkinliğini düşürebileceğini göstermektedir. Kullandığınız ilacın prospektüsüne bakın. Eğer aşağıda açıklanan etken maddeleri içeriyorsa ona zararlı gelen yiyeceği ya da diyet destekleyicisini beslenmenizden uzaklaştırın. 

Örneğin Greyfurt Suyu, ilaç ve gıda etkileşimleri denildiğinde greyfurt suyu hem ilk akla gelen hem de bir çok bilimsel çalışmaya konu olmuş, etkileşime sebep olan önemli bir içecektir. Bu nedenle burada özel olarak greyfurt suyundan bahsetmekte yarar var.Kanada Tıp Birliği'nin düzenli yayınlanan dergisinde greyfurtun bazı ilaçların etkinliğini azaltabileceğini açıklanmıştır.

Greyfurt suyu ile ilaçlar arasındaki interaksiyonlar, ilaçların diğer besinlerle olan etkileşimlerine kıyasla çok daha iyi bilinmekle birlikte greyfurt suyunun tüm ilaçlar üzerindeki etkileri henüz bilinmemektedir. Greyurt suyu bağırsak duvarında bulunan sitokrom P450 ve IA2 (CYP3A4 ve CYP1A2) enzimlerini bloke etmektedir (Tamer ve Karaman, 2006).

Bu içecek bazı tansiyon düşürücü ilaçlar ya da siklosporin ile birlikte tüketilmemelidir. Bunun nedeni greyfurt suyunun bu tip ilaçların etkisini artırması ve istenmeyen yan etkilere sebep olmasıdır (Anon b, 2013). Greyfurt suyunun aşırı tüketimi lovastatin, atorvastatin ve simvastatin'nin biyoyararlılığını sırası ile yüzde 1400, 200 ve 1500 oranında artırdığı görülmüştür. Bu, ilaç akümülasyonuna ve yan etkilere neden olmaktadır (Scheen, 2007). Greyfurt suyunda bulunarak tüm bu olumsuzluklara neden olan bileşenler, naringin, naringenin, furanokumarin, bergapten (5-methoxypsoralen), bergomottin ve flavanoidler olarak tespit edilmiştir (Tamer ve Karaman, 2006).

Yine Kalsiyum kanal blokerleri Felodipine, Greyfurt suyu (Naringin ve kuersetin içerir) İlacın sistemik yararlanımını %200 - %300 artırır Kalsiyum kanal blokerleri Nicardipine Greyfurt suyu (Naringin ve kuersetin içerir) İlacın sistemik yararlanımını %200 - %300 artırır

 Florida Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyelerinden bazı bilim adamlarının yaptıkları araştırmalarda  da özellikle kolesterol düşürücü simvastatin içeren ilaç ile feksofenadin içeren antihistaminikleri kullananların greyfurt suyu tüketmesinin tedavi edici etken maddelerin kandaki konsantrasyonlarını azaltarak ilacın etkinliğini bozduğu ortaya çıktı. Yine greyfurt içindeki bazı enzimlerin antiritmik ilaçlar, immunosupresifler ve kalsiyum blokerleri kullananlarda olumsuz etkiler yaratabileceği açıklanmıştı. 
Portakal, limon ve mandalina: Araştırmalar sadece greyfurt değil greyfurt gibi sitrik asitten zengin turunçgillerin de benzer etkiler gösterebileceğini kanıtlıyor. Portakal, limon, mandalina da furanokumarin adlı ilaç etkinliğini azaltabilen etkiye sahip. Ayrıca kolesterol düşürücü ve bazı antihistaminik ilaçların etkinliğini azaltabiliyor. Ancak bazı tatlı portakallarda özellikle İspanya'nın Valencia bölgesinde yetiştirilenlerde furanokumarin olmadığı için ilaçlarla olumsuz etkileşime girmiyor.

Çikolata: Monoamin oksidaz inhibitörü ve tranilsipromin içeren antidepresanları kullananların çikolata ve kafein içeren yiyecek ve içecekleri tüketmemesi gerektiği belirtiliyor. Bu nedenle eğer antidepresan kullanıyorsanız prospektüsüne bakıp ilacın etken maddesini kontrol etmelisiniz. Çünkü bu tip ilaçları kullananların çikolata yemeleri halinde hastalığa bağlı yan etkilerin arttığı, sinirlilik ve kalp atım hızında artışlar olduğu bildirilmiştir. 

Muz ve maydanoz: Potasyumdan zengin bu yiyeceklerin kalp ve tansiyon ilaçları ile beraber tüketilmesi tansiyonu gereğinden fazla düşürerek kalp atımında düzensizliklere neden olabilir. 


Bazı bitkisel antidepresan destekler: Hiperiyum perforatum adlı etken maddeyi içeren ve piyasada çok sık kullanılan bitkisel bir antidepresan, konjestif kalp hastalığı ve ritm bozukluğu ilaçları, kolesterol düşürücüler ve erektil fonksiyon bozukluğu düzenleyici ilaçlarla kullanıldığında ilaçların etkisini azaltabilir. 

E Vitamini: E vitamini takviyesi alanların warfarin etken maddeli ilaçları kullanması kanama riskini daha da çok arttıracağı için dikkatli olması gerekiyor. 

Konumuz ilaç ve besin etkileşimi. Düzenli vitamin, ilaç ya da mineral kullanan kişilerde böbreklerin süzme kapasiteleri azalabiliyor. İlaçların vücutta oluşturduğu toksinlerden arınmak için dereotu  veya suyu kullanılabilmektedir.

Dereotu ödem atıcı bir bitki. İlaç toksinlerini bağlayıcı antioksidanlardan zengin, yeşil bir sebze olduğu için suyu kaynatılıp p içebilir, salata ve zeytinyağlı yemeklere taze olarak ekleyebilirsiniz. 

Ayrıca antibiyotiklerden penisilin ile birlikte alınan( Meyve suları, kafein, domates ) asitli besinlerden dolayı artan mide asidi ilacın midede harabiyetini artırmaktadır. Meyve suları, kafein, domates gibi Asitli besinlerden dolayı artan mide asidi, Eritromisin in   midede harabiyetini artırır. Tetrasiklin Süt ve süt ürünleri gibi kalsiyumca zengin besinlerle birlikte alınmamalı, Kalsiyum, ilacın oral biyoyararlanımını azaltır. Antasid ilaç olarak kullanılan Kalsiyum, Magnezyum, Aliminyum bileşikler ve antianemik olarak kullanılan demir bileşikleri de aynı etkiyi yapabilmektedir.. Antibiyotikler Siprofloksasin Süt ve süt ürünleri gibi kalsiyumca zengin besinlerle birlikte alınmamalıdır, zira Kalsiyum, ilacın oral biyoyararlanımını azaltır.

 Antasid ilaç olarak kullanılan kalsiyum, Magnezyum, Aliminyum gibi bileşikler ve antianemik olarak kullanılan Demir bileşikleri de aynı etkiyi yapar.

 Antikoagülanlar Warfarin K vitaminince zengin besinlerle alındığında; Brokoli, Brüksel lahanası, ıspanak, lahana K vitamini antikoagülanların etkisini azaltır. Antikoagülanlardan olan Warfarin,  E vitamini Kanama riskini azaltır.

Antideprasanlardan  MAO inhibitörleri ile eski peynir, fermente edilmemiş sosis, sucuk, distile edilmemiş alkollü içecek (şarap vb), incir, bakla, lahana turşusu, soya sosu, bazı biralar, tavuk veya dana ciğeri gibi Tiraminden zengin besinlerle alındığında, kan basıncını ölümcül seviyeye çıkarabilir. Baş ağrısı, kusma ve ölüme neden olabilir. Taşikardi, göğüs ağrısı, ense sertliği, hiperpireksi, terleme ve konvilsiyona da sebep olabilir. Besinlerle etkileşme ilaç kullanımının kesilmesinden sonra 2-3 haftaya kadar devam etmektedir.

Antideprasanlardan  İzokarboksazidler  Tiramince zengin besinlerle etkileşince ki bunlar; Eski peynir, fermente edilmemiş sosis, sucuk, distile edilmemiş alkollü içecek (şarap vb), incir, bakla, lahana turşusu, soya sosu, bazı biralar, tavuk veya dana ciğeri Tiramin, kan basıncını ölümcül seviyeye çıkarabilir. Baş ağrısı, kusma ve ölüme neden olabilir. Taşikardi, göğüs ağrısı, ense sertliği, hiperpireksi, terleme ve konvilsiyona da sebep olabilir. Besinlerle etkileşme ilaç kullanımının kesilmesinden sonra 2-3 hafta devam eder.

 Antideprasanlardan  Fenelzin ile Tiramince zengin besinler etkileştiğinde ki bunkar, eski peynir, fermente edilmemiş sosis, sucuk, distile edilmemiş alkollü içecek (şarap vb), incir, bakla, lahana turşusu, soya sosu, bazı biralar, tavuk veya dana ciğeri Tiramin, kan basıncını ölümcül seviyeye çıkarabilir. Baş ağrısı, kusma ve ölüme neden olabilir. Taşikardi, göğüs ağrısı, ense sertliği, hiperpireksi, terleme ve konvilsiyona da sebep olabilir. Besinlerle etkileşmeilaç kullanımının kesilmesinden sonra 2-3 hafta devam eder.

 Antideprasanlardan Tranylsipromin, Tiramince zengin besinlerle etkileştiğinde; Eski peynir, fermente edilmemiş sosis, sucuk, distile edilmemiş alkollü içecek (şarap vb), incir,bakla, lahana turşusu, soya sosu, bazı biralar, tavuk veya dana ciğeri ile etkileştiğinde kan basıncını ölümcül seviyeye çıkarabilir. Baş ağrısı, kusma ve ölüme neden olabilir. Taşikardi, göğüs ağrısı, ense sertliği, hiperpireksi, terleme ve konvilsiyona da sebep olabilir. Besinlerle etkileşme ilaç kullanımının kesilmesinden sonra 2-3 hafta devam eder.

Tüm bu veriler ışığında gerek ilaç gerekse besin tüketirken ne denli dikkatli ve bilinçli olmamız gerektiği, mümkünse bir uzmana başvurduktan sonra uygulamalara geçilmesi gerekliliği tartışmasız kabul görecek bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dyt. Zühal Aynacı Bayel

Uzm. Dyt. Zühal Aynacı Bayel, Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünde başladığı eğitimini başarıyla tamamlayarak Diyetisyen ünvanını almıştır. Aynı fakülte de yüksek lisans eğitimine başlamış 1999 yılında Uzman Diyetisyen unvanının sahibi olmuştur. Çalıştığı kurumlar 1991 – 2000   Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi  Diyetisyenliği,  Gaziantep Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu ve Kilis Yusuf Şerefoğlu       Sağlık Yüksek Okulu, Hemşirelik ve Ebelik Bölümleri  Hastalıklarda   Diyet Tedavisi ve Beslenme İlkeleri Derslerinin Yürütülmesi,( 1996-2000) 1997-2000 Nilgün Güzellik Salonu, Gaziantep 2000 - 2006 ME.Ü. Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde Uzman Diyetisyenliği (Mutfak -Yönetici/ Eğitici/ Poliklinik-Tedavici-Kinik  Diyetisyenlik Hizmetlerinin Kurucu ve Uygulayıcılığı ...

Etiketler
Kilo verme
Uzm. Dyt. Zühal Aynacı Bayel
Uzm. Dyt. Zühal Aynacı Bayel
Mersin - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube