Anormal zamanlarda normal kalmak: günümüzde kaygı ve korkuya dair stratejiler

Anormal Zamanlarda Normal Kalmak: Günümüzde Kaygı Ve Korkuya Dair Stratejiler

Anormal zamanlarda normal kalmak: günümüzde kaygı ve korkuya dair stratejiler

Anormal Zamanlarda Normal Kalmak: Günümüzde Kaygı Ve Korkuya Dair Stratejiler

 

Uzunca bir süredir gündemimizde ard arda gelen olumsuz haberler ve olaylar var. İstismarlar, ölümler, savaşlar, kıyımlar, katliamlar… Özellikle son dönemlerde yaşadığımız, tanık olduğumuz kötü haberler çoğumuzda kaygı, korku, ümitsizlik ve çaresizlik gibi duygulara yol açıyor. Yani doğrudan biz deneyimlemesek bile, durumlar bizde ikincil travmaya sebep olabilmekte. Hem kendimiz ve çevremizdekiler hem de tanıdığımız tanımadığımız diğer her canlı için tehlikede ve güvensiz hissediyoruz. Her gün evine ulaşıp ulaşamayacağından endişe edenler bile var aramızda. Karamsarlık, yaşadığımız olaylar gibi gün geçtikçe artıyor. Çok yakın geçmişte, bugünkü gençlerin gelecekten umudu yok diye söylenirdi, ancak şimdi çocuk, genç, yetişkin, yaşlı hiç birimizin yarına dair pek parlak fikirleri yok maalesef.

 

Öncelikle herkesin şunu bilmesi gerektiğini düşünüyorum, gerçek bir acıyla ve tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızda bu duyguları deneyimlememiz normaldir. Yaşadığımız olaylar anormal ve anormal olaylara normal tepkiler gösteriyoruz ve normal duygular hissediyoruz. Bunları yaşarken yalnız değilsiniz. Lütfen duygularınızı ya da kendinizi yargılamayın. Tamamen insani ve hassas bir süreç çünkü.

 

Bu duyguları deneyimlerken psikolojik sağlığımızı korumak için basitçe ne yapabiliriz?

 

-Öncelikle kendimize gerçekten güvenli alanlar yaratabilmek önemli. Bu, mekanlar da olabilir, kişiler de.

-Bu konularda bilinçlenmek ve bilinçlendirmek önemli. Özellikle çocuklarımızı direkt bu haberlere ve görüntülere maruz bırakmamak gerekiyor. Ancak yaş grubu düzeyinde, anlayabilecekleri ölçüde, bu konular hakkında yeteri kadar bilgilendirebiliriz.

-Kaygı yoğunluğu çok fazla arttığında, bizi işlevsiz hale getirir. Kaygı düzeyini fark etmek ve yüksekse hafifletmeye çalışmak önemli. Bu nefes egzersizleri, yoga, meditasyon ve spor gibi antrenmanlarla sağlanabilir.

-Duygu regülasyonunu (duygu düzenleme becerisi) ihmal etmememiz önemli. Tetiklendiğimizde, kaldırabileceğimizden fazla düzeyde bu haberlere kendimizi maruz bıraktığımızda duygu düzenleme becerilerimiz zayıflar ve etkilenme potansiyelimiz artar. Kendimizi tamamen haberlerden soyutlayalım demiyorum, kendi kaldırabileceğimiz kadarından söz ediyorum.

 

Bu duygular yoğunlaştığında ve baş edemeyeceğiniz bir düzeye geldiğinde, işlevselliğiniz yani günlük hayatınızı devam ettirebilme becerileriniz çok azaldığında bir uzmandan destek almayı ihmal etmeyin.

 

 

Sevgiler.

 

 

Psikolog Cansu Karaman

Bu makale 7 Kasım 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Cansu Karaman

Psikolog Cansu Karaman, Dokuz Eylül Üniversitesi Psikoloji Bölümünü onur derecesiyle tamamlayarak meslek hayatına adım atmıştır. Lisans eğitimi süresince başta Bornova Rehberlik ve Araştırma Merkezi ile Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde olmak üzere çeşitli kurumlarda gerçekleştirdiği uygulamalar sayesinde çocuk, ergen, yetişkin ve çiftlerle çalışma konusunda deneyim kazanmıştır. Öğrencilik yıllarında ve mezuniyet sonrasında katıldığı seminerler, atölyeler ve eğitim programları ile mesleki bilgi ve donanımını sürekli olarak geliştirmiştir. Mesleğe başladığı ilk günden itibaren eğitim ve sağlık alanlarında yoğun şekilde bireysel ve grup çalışmaları yürüterek geniş bir danışan kitlesiyle hizmet vermeye devam etmiştir. Psikolog Cansu Karaman, mesleki yaşamına şu an İzmir’ de devam etmektedir. Ergenler, yetişkinler ve çiftlerl ...

Etiketler
Kaygı bozukluğu
Psk. Cansu Karaman
Psk. Cansu Karaman
İzmir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube