Alkol tüketiminiz çok mu? safra kesenizde milimetrik taşlarınız mı var? siz de akut pankreatit olabilirsiniz.

Alkol tüketiminiz çok mu?  safra kesenizde milimetrik taşlarınız mı var?  siz de akut pankreatit olabilirsiniz.

Bir yakınınızdan, dostunuzdan ya da komşunuzdan duymuşsunuzdur. “Pankreas”, ya kanseri, ya iltihabı, ya kisti ya “o”su ya “bu” su. Nedir bu pankreas?

            Pankreas karın içinde sırta yapışık, iç ve dış salgı bezidir. J şeklindedir. Midenin arkasında, ana damarların önünde yatay pozisyonda bulunan bir organdır. Onikiparmak barsağı dediğimiz mideden sonraki ince barsağın ilk parçası pankreasın başını at nalı şeklinde çevreler.

            Pankreas’ın hem iç salgı yani hormon, hem de dış salgı yani sindirim enzimlerinin salgılanması fonksiyonu mevcut. Karmaşık bir yapıya sahip olup hayat için elzem bir organımızdır. Salgıladığı hormonlar ise hepimizin bir şekilde kendi sağlığından ya da yakınının mevcut şeker hastalığından dolayı eşinin, dostunun durumundan haberdar olduğu INSULIN ve GLUKAGON hormonu ile SOMATOSTATİN gibi hormonları ihtiyaca binaen kana verirken onikiparmak barsağına da yağ, protein ve karbonhidratları parçalayıp sindirimine katkıda bulunacak kimyasalları (enzimleri) salgılarlar. Günde yaklaşık 1000-1500 ml kadar (bazen daha da artabilir bu miktar) salgı barsağa akıtılır.  

            Pankreasın ne işe yaradığından bahsettikten sonra hastalıklarına kabaca değinmek istiyorum.

Akut Pankreatit

            Vücudumuzda –it tanısı almış olan organların iltihabını ifade eder. Vücutta genel olarak iltihaplanmada bakteri virüs mantar gibi mikroorganizmalarla olan iltihaplanma akla gelir. Oysa pankreasta farklıdır. Şimik yani kimyasal bir olay nedeniyle iltihabi hücre göçü sözkonusudur.

            Daha önce de bahsettiğimiz gibi pankreasın salgıları sindirim enzimleri içerir. Yani proteinleri, yağları ve karbonhidratları sindirecek eritecek özelliktedir. Organın kendi yapısına da bakıldığında bu ana maddelerden yapılmış olduğu görülür. Bu yüzden organı tahrip etmemek adına “etkisiz” olarak salgılanır. Ve onikiparmak barsağına geçtiklerinde safra ve mide özsuyu ile karşılaştıklarında aktifleşerek fonksiyonu yerine getirirler. Barsağa olan bu akım herhangi bir şekilde kesildiğinde ya da engellendiğinde (safra taşı veya kanal tümörü nedeniyle) o zaman pankreas kanalı içinde safra ile karşılaşınca aktifleşerek organın kendisini tahrip etmeye başlar. Bu da bizim bildiğimiz akut (ani başlayan) pankreatit tablosuna sebep olur.

Akut Pankreatit Nedenleri:

Safra taşları

Alkol kullanımı

İlaçlar

Viral enfeksiyonlar

Travma

Metabolik hastalıklar

Cerrahi nedenler

İlk iki sebep akut pankreatitlerin çoğunun gelişmesinden sorumludur. Bazı kolesterol düşürücü ilaçların da pankreatit yaptığı bilinir.  Dolayısıyla safra taşları –ki safra yollarına düşebilecek milimetrik safra kesesi taşları burada başı çeker- ve uzun süreli ağır alkol tüketimi akut pankreatit gelişimi için ciddi risk faktörüdür. Kistik fibröz hastalığı da pankreatit gelişimi için risktir.

 

Belirtileri-bulguları:

            Bulantı, kusma, kuşak tarzı karın üst kısım ağrısı klasik belirtiler olup bunlar sadece bu hastalığa özgü değildir. Ancak biz sağlık profesyonellerine bu hastalığı düşündürtür. Ağrı dayanılmaz bir ağrıdır genelde. Ancak künt, yeri saptanamayan, huzursuzluk şeklinde de karşımıza çıkabilir. Ve bu ağrı yemek yemekle arttığından kişi yemek yemeden kaçınır olur ve iştahsızlık da diğer bir belirtidir. Şiş ve gergin karın hastaların yakınmalarındandır. İltihabi hücre göçü nedeniyle ateşlenme görülür.

Bu organın damarsal beslenmesi yoğun olduğundan gelişen tahrip ile damarsal yapı da hasarlanabilir ve sırttan göbeğe doğru kanama göstergesi olan morluklarla karşılaşılabilir.

Hastalığın şiddeti oluşan hasarla doğru orantılıdır. Genelde %80 destek tedavi ile iyileşir. Ancak %15-20 vakada hayatı tehdit eden ağır sonuçlara yol açar. Bu durum kalbi, akciğerleri ve böbrekleri etkileyerek çok ciddi sonuçlara yol açabilir.    

 

Tanı Araçları:

            Akut pankreatit tanısında kan amilaz seviyesi ve lipaz seviyesine bakılır. Bu enzimler normalde pankreas hücre içi enzimleridir. Daha önce de belirttiğimiz gibi inaktif olarak pankreas kanalına salgılanır ve barsağa geçince aktifleşir. Dolayısıyla kanda belli seviyenin üzerinde bulunmaz. Ne zaman pankreasta hasarlanma başlar o zaman bu enzimler de hücreler arası boşluğa oradan da kana karışır ve biz de laboratuvarda serum amilaz ve lipaz seviyelerine bakarak pankreatit tanısını koyarız. Gelişen inflamasyonun düzeyini anlamak için ise CRP düzeyleri önemlidir. Gidişatı öngörmek açısından değişik testlere bakılır. Ancak kafa karışıklığına neden olmaması nedeniyle bunun ayrıntısına girilmeyecektir.

Görüntüleme yöntemlerinden en akıllıcası ve hasarın derecesini gösteren ve gidişatın takip edilmesine olanak veren bilgisayarlı karın tomografisidir.

Karın ultrasonografisinin güvenilirliği sınırlıdır. Çünkü pankreas yerleşim itibarıyle karnın arka kısmındadır. İltihabi hücrelerin bu bölgede toplanmasıyla barsak sisteminde yavaşlama fonksiyonunda azalma olması nedeniyle gelişebilecek gaz örtüsü sebebiyle ultrasonografinin duyarlılığı azalmaktadır. Bu yüzden bizler tarafından çok fazla tercih edilmez.   

 

Tedavi:

            Akut pankreatit mide barsak sistemini dinlendirmek, damardan sıvı tedavisine geçmek, uzun süren durumlarda damardan beslemek ve ağrıyı tedavi etmektir genel prensipler. Ancak problemli olgularda daha agressif tedaviler gündeme gelebilir. Rutinde tedavide ameliyat ön planda değildir. Ancak komplikasyonlar oluştuğunda ameliyat da gündeme gelebilir. Bu yüzden bu tür hastalar hastanede tedavi edilirler. Tamamen iyileşene organdaki iltihaplanma yatışana kadar ve mide barsak sistemi kullanılabilene kadar hastanede yatırılarak tedavi edilirler.

            Eğer safra kesesindeki taşlar akut pankreatite sebep olmuşsa o zaman pankreatit yatışır yatışmaz safra kesesi operasyonu yapılır. Tabi bunu yapmadan önce ana safra kanallarının içinde taş olmadığından emin olmak gerekir. Bunun için MRCP ile görüntülenir ve şayet var ise ERCP ile taş endoskopik yöntemle çıkarılır sonra safra kesesi çıkarılma işlemi gerçekleştirilir.

 

Korunma:

            Eğer alkol tüketiyorsanız bilin ki pankreatit olabilirsiniz. Ayrıca safra kesesinde milimetrik boyutlarda taşlarınız varsa ve ameliyattan kaçarsanız yine günün birinde pankreatit olup sağlığınızı ciddi manada riske atabilirsiniz.

 

            Aman Dikkat !!!!

 

 

 

 

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Cemalettin Camcı

Prof. Dr. Cemalettin Camcı,1968 yılında doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde,1985 yılında başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak, 1991 yılında tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1992-1998 yılları arası Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sırasında Norveç Hükümeti ile Türk Hükümeti arasındaki Kültürel Değişim Anlaşması çerçevesinde verilen bursu kazanarak Norveç’in tek transplantasyon merkezi olan Rikshospitalet-Oslo’da 1995 yılında 4 ay süreyle çalışmıştır. Uzmanlık eğitimi sonrasında, Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 4 yıl süre ile uzman doktor olarak görev almıştır. Daha sonra Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalına Yardımcı Doçent olarak atanan Prof. Dr. Cemalettin CAMCI, ...

Etiketler
Pankreas
Prof. Dr. Cemalettin Camcı
Prof. Dr. Cemalettin Camcı
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube