Manik depresif bozukluk ve iki uçlu duygudurum bozukluğu olarak da adlandırılan bipolar bozukluk, yaşam boyu devam eden bir durumdur. Bu hastalığın özelliği, aşırı olumsuz duygularla, aşırı sevinç ve keyif arasında iniş çıkışları olan bir ruh halidir.
Manik dönemlerde görülen kendine aşırı güven, sürekli konuşma, dikkat dağınıklığı, depresif dönemde yerini ilgi ve enerji yokluğuna, uykusuzluğa, suçluluk ve değersizlik duygusuna, konsantrasyon bozukluklarına bırakır. Hasta ruh halinin normalden “yüksek” (manik) ve normalden “düşük” (depresif) olduğu bu iki uç arasında gidip gelir. Depresif dönemler genellikle daha uzun sürer. Her iki uç ruh halinin yaşandığı dönemler arasında, haftalar veya aylar süren normal dönemler de yaşanır.
Duygudurumdaki bu dalgalanmalar, normal sınırlar içinde değerlendirilemez ve bireyin kişiliği ile bir ilgisi yoktur. Bipolar bozukluk, yaklaşık her 100 erişkinden birini, hayatının bir döneminde etkilemektedir. Bu bozukluk, ergenlikten önce çok nadir ortaya çıkar, ancak genç erişkinlik ve erişkinlik yıllarında daha sık görülür.
Nedenleri tam olarak anlaşılamamış olmakla birlikte, bipolar bozukluğun kalıtımsal olarak geçme eğilimi vardır ve hastalık ya da stresli durumlar bir atağı başlatabilmektedir. Bipolar bozukluğu olan kişilerin yaşamları süresince intihar etme riski yüzde 10–15 arasındadır.
Kalıtım bir risk faktörüdür. Aynı hastalığa yakalanan birinci derece akrabaların olması, hastalığa yakalanma riskini %10 artırır. Stres başta olmak üzere çevresel faktörler de büyük önem taşımaktadır.
Bipolar bozukluğun belirtileri şunlardır:
Depresyon, ruhsal durumda değişkenlik, sinirlilik, heyecanlılık veya sevinçlilik
Çok hızlı konuşma ve konudan konuya atlama
Enerji azlığı veya aşırı enerji
İştah ve kilo değişiklikleri
Uyku bozuklukları
Kişisel bakıma önem vermeme
Aile ve arkadaşlardan uzaklaşma veya aşırı sosyalleşme
Suçluluk duyguları, umutsuzluk, değersizlik hissi veya kişinin kendisiyle ya da yetenekleriyle ilgili büyüklük düşünceleri
Kayıtsız davranışlar, aşırı para harcama, rasgele cinsel ilişkide bulunma eğilimi
Alışılmamış veya tuhaf düşünceler, inanışlar veya deneyimler
Kişinin zihninin ölümle meşgul olması, intihar girişimleri.
Bipolar bozukluğa, laboratuar tetkikleri veya radyolojik tetkiklerle tanı konması mümkün değildir. Tanı bir psikiyatri uzmanı tarafından konmalıdır. Tanıda esas olarak, hastalığın belirtileri, atakların şiddeti, tipi, sıklığı ve süresi, hastanın öyküsü ve aile öyküsü önem taşır. Bipolar bozukluktaki büyük çeşitlilik, çoğu zaman bu hastalığın fark edilmesini ve tanı konulmasını zorlaştırmaktadır.
Manik ve depresif belirtilerin tekrarlamasını önlemek ve hastalığa eşlik eden intihar riskini ortadan kaldırmak için ilaç tedavisi uygulanır.
Bipolar Bozukluğu Olan Hastaların Yakınlarına Genel Olarak Şu Tavsiyelerde Bulunmak Uygun Olacaktır:
Belirtilerin kendi kendine ortadan kalkmasını beklemeyin; bazı durumlarda belirtiler uzun vadede ortadan kalkabilse de, bu her hastada görülmez. Manik atakların maddi, mesleki, hatta tıbbi ve hukuki sonuçları ciddi boyutlara ulaşabilir. Depresif ataklarda ise intihar riski söz konusudur.
Depresyondaki kişinin ruhsal çökkünlüğünü hafife almayın; bunun çok şiddetli, hatta dayanılmaz olabileceğini unutmayın.
Hastaneye yatırmanın gerekli olup olmadığı konusunda doktorunuzun önerilerine uyun.
Hastanın doktor tarafından önerilen tedaviye tam olarak uymasını sağlayın.
Hasta yakınlarını bir araya getiren derneklere katılmaktan çekinmeyin.