Hipertansiyon ve beslenme önerileri

Hipertansiyon ve beslenme önerileri

Hipertansiyon nedir?
Hipertansiyon, kan basıncının normal kabul edilen değerlerin üzerinde (140/90 mmHg ve üzerinde) olmasıdır.
Hipertansiyon, genellikle arteriol denen küçük kan damarlarının daralması sonucu kanın damar duvarına daha fazla basınç yapmasıyla ortaya çıkmaktadır. 
Hipertansiyon için risk faktörleri nelerdir? 
• --Kalıtım (Ailesinde hipertansiyon olan kişiler) 
• --Şişmanlık 
• --Yanlış ve düzensiz beslenme 
• --İlaç kullanımı 
• --Stres 
• --Sigara 
• --Diyabet (Şeker hastalığı) 
• --Alkol 
• --Fiziksel aktivite eksikliği 
• --Gebelik 
• --Menapoz dönemi 
• --Tuz tüketimini yüksek olması 
Hipertansiyon hastalığının sağlığımız üzerindeki etkileri nelerdir?
• --Arteriyoskleroz (Damar sertliği) 
• --Kalp büyümesi ve kalp yetmezliği: Bu daralan damarlardan kanı geçirebilmek için kalp daha fazla çalışır. Sürekli yüksek basınçta kan pompalamak zorunda kalan kalbin, kasları büyür ve kalınlaşır, bir müddet sonra da kalp yetmezliği gelişir. 
• --Kalp krizi 
• --Böbrek hasarı 
• --Felç ve beyin kanaması 
• --Beyin damarlarındaki tıkanıklık ve kanamalar açısından başlıca risk faktörüdür. 
• --Cinsel yetmezlik 
• --Görme bozuklukları

HİPERTANSİYONA KARŞI 10 ALTIN KURAL:
1. Şişmanlığın önüne geçilmeli. İdeal kilo korunmalı. 
Vücut ağırlığının olması gerekenin üzerine çıkması, kolesterolün ve tansiyonun yükselmesine neden olacağından kalp hastalıkları riskini artıracak ve yaşam kalitesini azaltacaktır. Bu yüzden kişi, olması gereken kiloyu korumalı, fazla kilosu var ise mutlaka bir Doktor ve Diyetisyen gözetiminde kilo vermelidir.
2. Tuz ve sodyum tüketimi azaltılmalı. 
Tuz,güçlü bir damar büzücüdür ve tansiyonu düzenleyen bazı sistemleri etkiler. 
Aşırı tuz ve tuzlu besinleri ( konserveler, turşular, hazır besinler, salamura besinler, tuzlu kuruyemişler gibi) tüketmeyin. Ancak potasyum içeren meyve ve sebzelerin yeterli miktarda tüketilmesi yüksek tansiyon problemini azalmaya yardımcı olur.
Hipertansiyonu olan bir bireyin günlük tuz (sodyum) tüketimi ortalama 2,5 g/ gün’ü geçmemelidir. Ancak tansiyon probleminin oluşmasını engellemek için potasyum mineralinin de ortalama 4,5 g/ gün olacak şekilde alınması gerekir.
Sodyum alımını bu düzeylerde tutmak için yemekler tuz konmadan pişirilmeli,ekmeğin de az tuzlu olmasına özen gösterilmelidir. 
Maydanoz, nane, kekik, dere otu, limon suyu, soğan gibi tat vericilerin yemekte kullanımı, tuzun eksikliğini giderecektir.
3. Vitamin ve mineral içeren besinler her gün yeterli miktarlarda alınmalı. 
Yeterli vitamin ve mineral tüketimi, yüksek kan basıncı üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Meyve ve sebzeyi düzenli olarak tüketen toplumlarda, yüksek tansiyon görülme olasılığı daha azdır. 
Gün içerisinde 2 porsiyon sebze ve ortalama 5 porsiyon meyve tüketimi ile kan basıncının düzene girmesi sağlanılabilir.
4. Her gün yeterli miktarlarda süt, yoğurt ve peynir tüketilmeli. 
Süt, yoğurt ve peynirde bulunan kalsiyum(Ca) ve magnezyum(Mg) mineralleri kan basıncının düzenlenmesine yardımcıdır. Bu nedenle süt ve yoğurt grubu besinler 2–3 porsiyon, peynir çeşidi olan besinler günde 60 gram tüketilmelidir. Ancak Kolesterol ve şişmanlık riski açısından baktığımızda; bu besinlerin az yağlı veya yağsız olanları tercih edilmelidir. 
5. Tüketilecek yağın cinsine dikkat edilmeli. 
Özellikle hayvansal kökenli doymuş yağlar (tereyağı, sade yağ ,katı margarin ,içyağı gibi) kullanılmamalıdır. Bu besinler, kandaki kolesterol düzeyini ve buna bağlı yüksek tansiyon riskini arttırmaktadır.
Zeytin yağı ve diğer bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir.
6. Sigara ve alkol tüketilmemeli. 
Sigara ve alkol hücrelere zarar veren maddelerin oluşumunu hızlandırıp kan basıncının artmasına neden olur. Kan basıncı dışında da daha pek çok olumsuz etkisi olan sigara ve alkolün tüketimi mümkün olduğunca azaltılmalı, hatta bırakılmalıdır.
7. Kahve sınırlı miktarda tüketilmeli. 
Kahve, kan basıncında birkaç saat süren 5-20 mmHg'lik yükselmelere yol açtığından kısıtlı miktarda alınmalıdır. 
8. Maden suyu tüketimine dikkat edilmeli 
Maden suyu, içerdiği mineraller dolayısı ile böbrek ve tansiyon hastaları için zararlı olabileceğinden tüketimine dikkat edilmeli; mümkün olduğunca tüketilmemeye çalışılmalıdır.
9. Fiziksel aktivite arttırılmalı. 
Düzenli yapılan egzersiz ile şişmanlığın önlenmesi ve tansiyon probleminin azalması sağlanacaktır. 
Yüksek tansiyonlu kişiye önerilen yüzme, yürüyüş, jogging, bisiklet ve kayak gibi sporlar izotonik tiptedir. izometrik egzersizler (ağırlık kaldırma) önerilmez. Tansiyonu sürekli yüksek olan kişi, önerilen egzersizleri uygularsa, sistolik ve diyastolik kan basıncıyla, kalp atım hızının düştüğünü görecektir.
10. Stresten uzak durulmalı, huzurlu ve mutlu bir ortamda yaşamaya gayret edilmeli. 

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dyt. İpek Ağaca Özger

İlk ve tek tercihim olan Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nde lisans eğitimi aldım. Hacettepe Üniversitesinden 2007 yılında başarıyla mezun oldum. 2009 yılında yüksek lisans eğitimime Haliç Üniversitesi ‘Beslenme ve Diyetetik bölümü’nde devam ederek ‘Uzman Diyetisyen’ ünvanını kullanmaya hak kazandım. Mezuniyet sonrası Memorial Şişli Hastanesi, Memorial Etiler Şubesi, Dora Hastanesi, Etiler Esteworld Plastik Cerrahi Hastanesi gibi çeşitli kurumlarda çalıştım. Her biri bana fazlasıyla mesleki deneyim kattı. Mezun olduğum yıldan bu yana çeşitli TV kanallarında yayınlanan sağlık programlarına,  haber bültenlerine uzman konuk olarak destek veriyor; dergi ve gazetelere düzenli yazılar hazırlıyorum. Sağlık, beslenme, güzellik, wellness, vb. sağlıklı yaşama dair düzenlenen çeşitli toplantı ve etkinliklerde beslenme üz ...

Etiketler
Hipertansiyonun sağlığımız üzerindeki etkileri nelerdir?
Uzm. Dyt. İpek Ağaca Özger
Uzm. Dyt. İpek Ağaca Özger
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube