Günümüzde yaşam süresinin uzaması ile genç, orta yaş ve yaşlı kavramları da değişmiştir. Ancak çevresel ve genetik faktörler, kronolojik yaş olarak genç sayılıan 30 lu yaşlarda cildimizde belirgin değişiklere yolaçmaktadır. Bu değişiklerin başında cildin elastikiyet ve canlılığını sağlayan kollajen ve elastinin azalması ve yağ dokuların yer çekimi ile yer değiştirmesidir. Kendimizi genç hissettiğimiz bu yaşlarda yüzümüzünde genç kalmasını istemek en doğal hakkımızdır. Bu nedenle geliştirlen hyalüronik asit dolgular ile yüzümüzde oluşmaya başlayan ince kırışıkların giderilmesi, cilde canlılık kazandırılması ve yanakların eski hacimlerine kazandırılmasına yardım etmektedir.
Hyalüronik asit insan vücudunda bulunan bir madde olması nedeniyle günümüzde en güvenilir dolgular arasındadır. Allerji yapma riski en az olup etkisi yaklaşık 6-18 ay kadar devam etmektedir. En sık kullanım alanları yanak ve burun arasından aşağı doğru uzanan nazolabial oluk olarak adlandırılan çizgiler, derin ve ince kırışıklar, elmacık kemikler üzeri, dudaklar, yara veya sivilce izleridir.
Dolgu uygulaması ile hem kaybedilen hacim geri kazanılır hem de hyalüonik asidin su tutucu özelliği nedeniyle cildin nemli ve canlı görünmesi sağlanmış olur. Dolgu uygulamaları bu konuda uzman estetik cerrah veya dermatologlar tarafından yapılmalıdır. Aksi takdirde istenmeyen veya abartı sonuç ile karşılaşılabilir. Uygulamalar muaynehane ortamında yapılmakta ve uygulanacak bölge lokal anestezik etkisi olan bir krem ile uyuşturulmaktadır, bu nedenle ağrısız bir işlemdir. İşlem süresi ortalama 10-30 dk sürmektedir. İşlem sonrasında uygulanan bölgede hafif kızarıklık olabilmektedir ve 24-48 saat içinde geçmektedir. Uzman ve deneyimli ellerde yaplan dolgu uygulaması ile genç, sağlıklı ve doğal bir görünüm kavuşmak hayal değildir.