20'li yaşlarda genç ve sağlıklı olan yüzümüz zamanla dış ve iç etkenler ile değişime uğramaktadır ve yaşlanma dediğimiz süreç başlamaktadır. 30 lu yaşların başında yüz mimiklerimizi kullanım sıklığımıza bağlı olarak göz etrafında, kaşlar arasında ve alında ince kırışıklar oluşmaya başlar. Bu dönemlerde alınabilecek en iyi önlem mimik hareketlerinizi kısıtlamak veya durdurmaktır. Bu ise botulinum toksini veya herkesin bildiği adı ile botox uygulamsı ile yapılabilmektedir. Birçok kişi 30lu yaşların başını botulninum toksin uygulamsı için erken bulur ve daha bu yaşta başlanırsa alışkanlık olur ve daha fazla işlem yaptırma zorunda kalacağı korkusu yaşar. Ancak burada bilinen yanlış botulinum toksin uygulamasına erken yaşlarda başlandığında aksine daha uzun sürede daha az sıklıkta ilave işleme gerek duyulacağıdır. Bilinen diğer bir yanlış ise botulinum toksin yaptırmayı bırakınca çok daha fazla kırışıklık oluşabileceği korkusudur.
Botolinum toksin uygulamasını düzenli yaptırdığınız takdirde kırışıklarınız geç oluşur evet ama yaptırmayı bıraktınız veya uzun süre ara verdiğinizdebir anda tüm kırışıklarınız ortya çıkmayacaktır, sonrasındaki doğal yaşlanma süreci yaşanacaktır. Merak edilen diğer konu ise botulinum toksinin bir bakteriden elde edilen bir tür zehir olduğunun bilinmesi vebunun vücuda zararlı olup olmayacağıdır. Evet, botulinum toksini bir tür zehirdir ve kasların geçici felcine yol açarak etki etmektdir, ancak uygun dozlarda uygun koşullarda yapıldığı takdirde herhangi bir yan etkisi yoktur. Botulinum toksin uygulmasından kaçınılmasının bir diğer sebebi ise uygulama sonrsında yüzde donuk ve şaşkın ifadeye neden olması ve bunun istenmemesidir. Haklısınız böyle bir işlem yapıldığını herkesin 10 metre uzaktan farketmesine gerek yok. Ama artık bu uygulamalar sonrasında o korkulan dokunuk ve şaşkın ifade oluşmamaktadır. Uzman ellerde uygun dozlarda yapılarak doğal görünüm korunmaktadır.
Son olarak botulinum toksin uygulamsı yaşlanma sürecini durdurmada en etkili silahlarımızdan biridir, uzman kişilerce yapıldığı takdir de hiçbir endişeye gerek yoktur.