Kalp krizinde erken müdahalenin önemi

Kalp krizinde erken müdahalenin önemi

Kalp damar hastalıkları ile ilgili uygulamalarda çoğu zaman dakikaların, çoğu zaman da saniyelerin dahi çok büyük önemi bulunmaktadır. Yollarda rastladığımız ambulansların kornası altın dakikalar için çalmaktadır. Kaybedilen dakikalar altından daha kıymetli, geri getirilemez dakikalardır. Kalp ve damarla ilgili pek çok hastalığın gündeme gelmesi ile altın dakikalar harcanmaya başlamaktadır. Yapılması gereken çok hızlı hareket ederek bu dakikaları tasarruflu kullanmaktır. Kalp ve damarla ilgili problemlerde sıklıkla diğer organların beslenmesi
tehlikeye girmektedir.

Kalbimizin kısa süreli de olsa atmaması, tansiyonumuzun kısa süreli de olsa çok düşmesi bayılma ve şok tablosuna neden olur. Bu durumda, altın dakikalar devreye girer ve çok acil kalp ritmini artırıcı ilaçlarla desteklenmesi gerekir. Bu tablo ne kadar uzun sürerse beyinde ve diğer organlarda o kadar fazla tahribat gelişir. Kalp ritim bozuklukları içerisinde en tehlikelisi olarak kabul edilen karıncık fibrilasyonu denilen, kalp adelesinin kasılmadığı yalnızca titreştiği tablodur. Bu tablonun yegane çözümü kalp adelesine elektroşok uygulanmasıdır.

Bu yapılmadığı taktirde altın dakikalar harcanmaya başlar ve ilerleyen süreçte uygulanan elektroşoklar da fayda etmez. Toplu yaşam alanlarında ilk yardım ünitelerinde bu cihaz bulunmadığı taktirde önemli bir eksiklik söz konusu demektir. Çünkü bu alet olmaksızın kalbin çalıştırılması sağlanamaz. Kalbi besleyen koroner damar tıkanıklığına bağlı gelişen kalp krizinde de, göğüs ağrısının başlaması ile birlikte altın dakikalar harcanmaya başlayacaktır. Eğer çok acil olarak hastaneye müracat eder ve tedavi başlanırsa kalp adelesi çok fazla hasar almadan kurtarılabilir.

Kalp krizi geçiren hastalarda genellikle kapı-balon süresi tabiri kullanılmaktadır. Hastane kapısından ne kadar kısa sürede anjiografi yapılarak damar açılırsa, başarı şansı, kurtulan kalp adelesi miktarı o kadar fazla olacaktır. Eğer bu hasta göğüs ağrılarını gaz, reflü, adele ağrısı gibi ağrılara yorarak 4 saatlik bir süreyi harcadığı taktirde, tıkanan damarın beslediği kalp adelesinin önemli bir bölümü ölecektir. Bu durum da kalp yetersizliğine davetiye çıkaracaktır. Benzer durum çeşitli nedenlere bağlı bacak atardamar tıkanıklıklarında da altın dakikalar devreye girmektedir. Eğer zamanında damarın açılmasına yönelik girişimde bulunulmazsa, kas ve sinir hasarına bağlı kalıcı hareket bozukluğu gelişmektedir. Çok geç müdahale edilen hastalarda ise bacak kaslarında nekroz denilen kas dokusunun hayatiyeti sona erdiği için amputasyon (kesilme) gündeme gelebilmektedir.

Göğüste başlayan ve sırtta devam eden çok şiddetli ağrı ile karekterize aort damar yırtılmalarında da yine altın dakikalar işlemeye başlamaktadır. Bu hastalıkta üç katmanlı aort damarının içteki tabaka yırtılır ve kan orta tabakayı ikiye ayırarak kalpten kasık bölgesine kadar damar duvar içerisinde ilerler. Bunda da hastalar acil olarak ameliyata alınmadığı taktirde kısa sürede kaybedilmektedir. Aort damar yırtılmalarıda üç katmanı yırtılarak kan aort dışına çıkar ve kısa sürede şok ve ölüm tablosu gelişir.

Bu durumda da çok acil müdahale edilmediği taktirde hastalar kaybedilir. Bıçaklanma veya travmaya bağlı kalp yaralanmalarında kalbin etrafına kısa sürede kan toplanır ve kalbin çalışmasını engelleyecek düzeye gelebilir. Tamponat olarak nitelendirilen bu durumda da yine altın dakikalar devreye girer.

Bu hastalarda da acil müdahale edilerek kalbin etrafında toplanan kan boşaltılmadığı taktirde hastalar kaybedilmektedir. Daha pek çok sağlık probleminde altın dakikalar devreye girmektedir. Başarı, altın dakikaların ne kadar az tüketildiğinde saklıdır. Bu tabloların hemen herzaman herkesin başına gelebileceği düşünülerek, özel önlemler alınmalıdır. Sağlık kuruluşları arasındaki hasta sevklerine bağlı önemli vakit kayıpları yaşanmaktadır. Bundan dolayı hastalar müdehalenin yapılacağı merkeze oldukça geç ulaşmaktadırlar.

Bu hastalar için bazen bu müdehalenin yapılacağı hastanenin acil servisinde de tetkik esnasında önemli zaman kayıpları yaşanmaktadır. Çok ciddi durumlarda mümkün olduğunca hastanın tetkikikini, tedavinin yapılacağı, anjiografi laboratuvarında veya ameliyat masasında yapılmalıdır. Bu merkezlere hastanın geleceği önceden haberdar edilerek, bu süre içerisinde gerekli hazırlıkları yapabilmelidir.

Örneğin ameliyat odası hazırlanarak direk müdehale için bekletilmelidir. Böylesi acil durumlarda ameliyat odasının bulunamaması hastanın kaybı ile sonuçlanacaktır. Diğer önemli husus ise hastanın kendisinin göğüs ağrılarına, kas spazmı, reflü, gaz gibi çeşitli mazeretler uydurarak altın dakikaların harcanmaması gerekmektedir. Özellikle orta yaş ve üzerindeki kimseler tetkikler yapılıncaya kadar göğüs ağrısına mazeret uydurmamalıdır. Biz hekimlere de düşüen en önemli görevlerden birisi de hastalarımıza ait olan en değerli altın dakikalarını heba etmemektir. Bazen altın dakikalar o kadar kıymetli ki kalan son birkaç saniye dahi hayata tutunmayı sağlayabiliyor. Mesela, Finike devlet hastanesindeki anestezi uzmanı meslekdaşımız 14 yaşından kalbinden bıçaklanan bir hastayı ambulans ile gönderdiklerini söyledi.

Biz bu hasta için ameliyathaneyi, tam teşekküllü hazır hale getirdik. Hasta acil servise uğramadan direk ameliyathaneye alındı. Masaya aldığımızda hastanın kalbi durmuş olduğu görüldü. Hemen direk göğsü açarak kalbin etrafında biriken kanı boşalttıktan sonra, kalp kısa sürede tekrar çalıştı. Bu delikanlı çocuk ertesi gün uyandı ve 3 gün sonra da taburcu oldu. Bu hasanın altın dakikaları çok tasarruflu kullanılmış olup, son altın saniyeler hastanın kurtulmasına vesile olmuştur.

Bu hastayı kurtaran bizim yaptığımız cerrahi değildi, hastayı göderirken bizle irtibat kurarak ameliyathanenin önceden hazırlanmasına vesile olan meslekdaşımızdı Geleceğimizi garanti altına almak için yalnızca altın biriktirmeyelim. Vatana millete faydalı altın insanlar yetiştirelim, çevremizle altın dostluklar kuralım, insanlığa faydası olacak altın sistemlerin kurulmasına katkıda bulunalım ki bizi hayata bağlayacak altın dakikalarımız çalınmasın.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. İlhan Gölbaşı

Prof. Dr. İlhan GÖLBAŞI, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi öğretim üyesi 

 

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
youtube
facebook
Etiketler
Kalp ve damar hastalıklarında risk faktörleri
Prof. Dr. İlhan Gölbaşı
Prof. Dr. İlhan Gölbaşı
Antalya - Kalp Damar Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube