Porno ve cinsel yaşam

Porno ve cinsel yaşam

Eğer eşinizle cinsel ilişkinizin pasifleştiğinizi, sıradanlaştığını ya da eskisi gibi zevk almadığınızı düşünmeye başladıysanız cinsel yaşamınıza uyaran katma zamanı gelmiş olabilir. Bir çok çift bu sorunla baş etmek için çeşitli yollara başvurur. Bunlardan bir tanesi de porno izlemektir.

Porno vb. Filmler izlemek bir yere kadar eşlerin cinselliğine renk katabilir. Çünkü görsel uyaran etkisi beynin cinsel dürtülerden sorumlu kısmını çok hızlı harekete geçireceğinden çifti olumlu etkileyecektir. İlişkiye renk ve canlılık amaçlı olursa olumlu katkısı olduğu söylenebilir. Porno filmlerin onlarca kategorisi ve çeşitleri bulunduğunu belirtmek gerekir. Bu yüzden ne izlendiği ve ne seçildiği önemlidir. Eğer şiddet, aşırılık içeren filmler tercih edilirse olumsuz etkileri olacaktır.

Porno filmlerde kadının zevk vermesi gereken ve ne olursa olsun zevk alan bir şekilde gösterildiği çoğunlukla rastalanılan temadır. Abartılı erkek cinsel organları, çok düzgün kadın ve erkek vücutları, dakikalarca ve aralıksız süren penis ereksiyonu ve vajinaya giriş çıkışı, çok zevk alanlar, üstüste orgazm yaşayan kadınlar, çok rahat oluveren anal ilişki ve bundan çok zevk alan kadınlar gibi görüntüler vardır. Bu görüntüleri izleyen çiftlerde şu durumların yaşanmaya başladığı görülmektedir;

erkeklerin penis boyu kaygısı yaşamasına,

çiftlerin birbirinden abartılı beklenti içine girmesine,

her iki tarafta da performans endişesine,

kıskançlığa,

kıyaslamalara

kendi ya da eşinin bedenini beğenmeme

gibi bir çok olumsuz duruma sebep olmasını sağlayabilir. Sonuçta orda olanlar kurgudur, ekip çalışması ,montaj vardır, özel seçilmiş kişilerdir. Tamamen endüstriyel bir pazardır ve memnuniyetin en üst noktası gösterme hedeflidir. Çiftlerin bunu yaşama isteği zamanla gereksiz hal alabilir.

Çiftlerin yaşaması gereken birbirine yeterli zamanı ayırma, uygun ortamı sağlama ve birbirlerinin bedenlerine emek vermesi gerektiğidir. Bedenlerini ve birbirlerini tanıma yolunda bir eyleme dönüştürmeleri gerekir. Sonuçta orgazm ya da boşalma hedef olmaktan çıkarılmalı sevişmeye ve zevk almaya odaklanılmalıdır. Erotik filmler izleyerek fantazi katmaları doğal olabilir. Doğru yayınlar izleyerek bilmediklerini görsel olarak öğrenme de gerçekleştirilebilir. Ama bu durum yani porno izleyerek seks yapma sıradan bir durum haline gelmemelidir. Cinsel ilişkinin ve birlikte yatakta vakit geçirmenin önüne geçmemelidir. Eşlerin birbirinden ordaki gerçek dışı ya da partnerinin kabul edemeyeceği şeyleri istemesine ve yapmayınca da kırılmasına, soğumasına sebep haline getirilmemelidir.

Cinsel yaşam ve fantaziler kişiye özgüdür nihayetinde çift beraber belirlemeli ve geliştirmelidir. Cinsel anlamda yetersiz ya da bilgisiz olduklarını düşünüyorlarsa ilk başvuracakları yer kesinlikle porno filmler olmamalıdır. Bunun yerine öncelikli başvuracakları yerler cinsel yaşam ansiklopedileri- kitapları, eğitici video ve yayınlar ya da cinsel terapist olmalıdır. Cinsel bilgisizliğin yanısıra yanlış edinilmiş bilgiler ve mitler de çiftlerin cinsel yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Çiftler isteklerini, beklentilerini, ne istemediklerini neyi nasıl istediklerini aralarında çok rahat konuşabilir ve birbirlerine gösterebilir hale gelmelilerdir. Çiftlerin orgazm yolu aslında bir öğrenme, alışma ve geliştirme sürecidir. Birbirlerinin bedenlerini ve noktalarını öğrendikçe daha çok zevk alır, zevk aldıkça da zevk verir hale zamanla geleceklerdir. En çok vurgulanması gereken nokta da kadınların erkeklerden daha geç uyarıldığı ve daha çok dokunulmaya okşanılmaya uyarılmaya ihityacı olduğu bilgisidir.

Özetle ; eşlerin cinsel yaşamında porno, renk katan fantazilerinden biri olduğu sürece işlevseldir. İki taraf da izlemek istiyorsa ve rahatsızlık duyulmuyorsa katkı sağlar. Eğer çift beraber değil de izleyen tek bir taraf olursa, bu çiftin cinsel yaşamını günden güne olumsuz etkilediği gibi tek başına izleyen tarafta da olumsuz bir döngü başlaması riski çok yüksektir.

"bu yazı hurriyetaile.com da yayınlanmıştır."

Uzm.Psk. Beril Papuççuer Ö.

 

 

 

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Klinik Psikolog  Beril Papuççuer Ceylan

1979 Antalya doğumluyum, ilköğretim ve lise eğitimimi Antalya’da tamamladım. İlk üniversitemi SDÜ Harita-Kadastro Bölümünü bitirdim ancak bu mesleği hayatım boyunca yapamayacağımı anladım ve 2. Üniversitem KTÜ’de, severek ve isteyerek girdiğim Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünü bitirdim. Ufuk Üniversitesi Gelişim-Sosyal Psikoloji ve İstanbul Kent Üniversitesi Klinik Psikoloji yüksek lisans öğrenimlerimi gördüm. Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde Psikolojik Danışman / Aile Danışmanı / Eğitimci, Özel Okullarda Psikolojik Danışman, Anaokulu ve Kreşlerde Psikolojik Danışman ve Okul Müdürü olarak çalıştım. Önce kurucusu olduğum Ankara Aile Danışmanlığı ve Eğitim Merkezinde daha sonra Ankara İzana Therapy’de Psikolojk Danışmanlık, Psikoterapi ve kurumlara eğitim ve danışmanlık hizmetleri verdim. Hasan Kalyoncu Üniversitesi  ve A ...

Etiketler
Cinsel terapist cinsel ilişki problemleri
Klinik Psikolog  Beril Papuççuer Ceylan
Klinik Psikolog Beril Papuççuer Ceylan
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube