Öncesi ve sonrasıyla boşanma süreci

Öncesi ve sonrasıyla boşanma süreci

Son yıllarda evliliklerin boşanmayla sonlanması durumunda artış yaşanmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun raporlarına göre 2011 yılına oranla 2012 yılında boşanma sayısında % 5.8’lik bir artış söz konusudur ve boşanmalardaki en belirleyici etken geçimsizlik olarak görülmektedir.

Evliliğin boşanma ile sonlanması, bir süreci içermektedir. Bu süreçte bireyler öncelikle duygusal olarak birbirlerinden uzaklaşmaya başlarlar. Eğer uzaklaşma döneminde sıkıntılarını net olarak ifade etmeyip, evliliğin sürmesine ilişkin herhangi bir çözüm üretemezlerse veya bu yönde istekleri kalmazsa yasal anlamda boşanma gerçekleşir. Boşanmanın ardından ise ekonomik olarak bağımsızlık kazanma, çocuk sahibi iseler velayet gibi konuların çözülmesi ve psikolojik olarak boşanmayı kabul etme süreci gerçekleşir.

İlk aşamada boşanmış olduklarını inkar edebilirler.

Ardından kızgınlık dönemi içine girebilirler.

Daha sonra “kaybedilen” kişiyi geri kazanmanın yollarını arayabilirler.

Bunu boşanmayı kabul etme süreci izler.

Eğer kabul etme sürecinde sıkıntılar yaşanırsa da çökkünlük dönemine girebilirler.

Kişi her ne kadar zor bir süreçten geçiyor olursa olsun, günlük rutinine devam etmesi, alışıla gelen şeyleri sürdürmeye çaba göstermesi de bir başka önemli noktadır.

Çocukların olması kişileri boşanma sürecinde zorlayan bir durumdur. Bu süreçte çocuğun velayetinin kime verileceği sorusu eşler arasında gerginlik yaratabilir. Bazı durumlarda eşler çocukları çatışmaların çözümünde bir araç olarak kullanabilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, çiftlerin kendi sorunlarını çocuklarının üzerinden çözmeye çalışması, çocuklarına zarar vermektedir. Ayrıca çocukların önünde yoğun tartışmaların yaşanması da, zarar veren unsurlardan bir diğeridir.

Boşanmaya karar verilirken her iki tarafın da hem fikir olması,

Bu kararı çocuklara aktarırken eşlerin birlikte açık ve net bir ifade kullanmaları,

Boşanmanın nedeninin çocukları olmadığını özellikle vurgulamaları,

Anne ve babalık rollerinin sona ermediğinin belirtilmesi oldukça önemlidir.

Gerekli durumlarda profesyonel yardım alma seçeneğinin de göz önünde bulundurulmasında fayda vardır.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Baybars Veznedaroğlu

Prof. Dr. Baybars VEZNEDAROĞLU, İzmir’de doğmuştur. İlkokul öğrenimini İzmir Namık Kemal İlkokulu’nda, lise öğrenimini İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nde bitirdikten sonra Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini de başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve 1995 yılında Psikiyatri Uzmanı olmuştur. Prof. Dr. Baybars VEZNEDAROĞLU, halen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmasının yanısıra İzmir - Alsancak’ta bulunan özel muayenehanesinde bireysel danışmanlık, çift- aile danışmanlığı ve çocuk- ergen danışmanlığı konularında destekleyici görüşme ve psikoterapi hizmeti vermektedir. Ulusal ve uluslararası alanda pek çok bilimsel yayını ve ulusal ve uluslararası katılımlı kongre düzenleme ve bilim kurulu ...

Etiketler
Boşanma süreci
Prof. Dr. Baybars Veznedaroğlu
Prof. Dr. Baybars Veznedaroğlu
İzmir - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube