Sevgili dostlar,
Kolon diye adlandırdığımız kalın barsak, yaklaşık 1,5 - 2 metre uzunluğundaki sindirim sisteminin ince barsaktan sonra gelen kısmıdır. Erkekte ve kadında eşit oranda görülen kolon kanseri bütün kanserler içinde görülme sıklığı bakımından 3. sırada yer alır.
Kolon kanserinin oluşumunda etkili olan bazı çevresel ve genetik nedenler vardır. Ayrıca daha önceden meme ve yumurtalık kanserini geçirmiş kişilerde ve ailelerinde kolon kanseri görülenlerde görülme sıklığı daha fazladır. Beslenme, kolon kanserinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle batı tipi fast food dediğimiz beslenme kolon kanseri ihtimalini arttırır. Kolon kanserinin oluşmasında hayvansal yağların tüketiminin etkili olduğu iddia edilmektedir.
Ayrıca bazı kimyasal maddeler de kolon kanseri nedenleri arasındadır.
KOLON KANSERİNİN BELİRTİLERİ
En önemli belirtisi makattan kanlı dışkılamadır.
Kolon kanserinin başlangıç evresinde karında dolgunluk hissi, hafif ağrı, iştah kaybı, ishal ortaya çıkar. Ayrıca kabızlık olabilir. Kolonoskopi, rektosigmoidoskopi gibi isimler verdiğimiz görüntüleme yöntemleri kalın barsaktaki kanama nedeni olabilecek tüm hastalıkları ortaya koyar. Daha ileri dönemde, hasta kabızlık veya ince dışkılama şikâyeti ile gelir. Bu evrede, yorgunluk, kilo ve iştah kaybı, kansızlık ortaya çıkar ve barsak tamamen kapanabilir,
HASTALIĞIN TANISI:
Kolonoskopi ile hastanın bütün kalın barsağı görüntülenir. Bu sırada, polip varsa alınır ve incelenir. Rektosigmoidoskopi dediğimiz yöntemle yalnız kalın barsağın makata yakın en fazla 20 cm lik bölümü incelenebilmektedir. Bu yöntem kalın barsak kanserlerinin % 75’ i bu bölümde görüldüğü için geçerliliğini korumaktadır.
Ayrıca gaitada gizli kan araştırılır. Bu yöntem ile dışkıda saptanması zor olan az miktardaki kanamalar saptanır.
KOLON KANSERİ TEDAVİSİ
Kalın barsak kanserlerinde öncelikli tedavi cerrahidir. Artık günümüzde total mezokolik eksizyon denilen cerrahi tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntem sayesinde eski cerrahiye göre kanserin tekrarlama oranı %30 azalır. Erken tanı konulan kanserlerde tedavi oranı % 80 dir. Bu ameliyatlar, uygun vakalarda, kapalı yöntem dediğimiz Laparaskopik yöntemle de yapabilmektedir. Kalın barsağın son 10 cm içinde yer alan kanserlerde tekrar oranını azaltmak için ameliyat öncesi radyoterapi yapılması önerilir. Bu konuda karar cerrah ile beraber onkoloji uzmanının da bulunduğu bir konsey tarafından alınmalıdır.
KOLON KANSERİNDEN KORUNMA
Fazla lifli gıdalarla beslenme kolon kanserine karşı koruyucudur. Çünkü bu maddeler, kanserojen maddelerin yoğunluğunu azaltmaktadır. Yağlı besinlerle kolon kanseri arasında doğrudan ilişki vardır. Yağ oranı az besinlerin tüketilmesi gerekir. Kırmızı et ve yağlı besinler kolon kanseri ihtimalini arttırmaktadır.
Kolon kanserinden korunmanın en önemli yolu ise düzenli kontroller yaptırmaktır. Yapılan muayene ve kolon görüntüleme yöntemleri hastalığı önlemek veya erken tanı koymak için gereklidir. Bunların dışında egzersiz yapmak, yeşil çay tüketmek barsak düzenini sağladığından dolayı koruyucudur.
Sevgili dostlar,
Artık günümüzde kolonoskopi denilen tetkik hastalara hafif bir anestezi verilerek uygulanmakta ve hasta hiçbir ağrı hissetmemektedir. Bu kadar kolay bir tetkikin bir hayat sunduğu günde bize sunulan bu olanağı yalnız korku nedeniyle kullanmamak kendimize ve yakınlarımıza karşı kötülüktür.
Sağlıklı günlerde görüşmek dileklerimle,