İnsan üremesi konusunda son zamanlarda sağlanan önemli bilgi birikimi ve teknolojideki baş döndürücü gelişmeler, yıllar önce ancak hayal edilebilen yeni tanı ve tedavi olanaklarını hastalarımızın hizmetine sunmamızı sağlamıştır. 1978 yılında İngiltere’de ilk tüp bebeğin doğumunu takiben geçen yıllarda yeni tekniklerin kullanılması ile 500 bin dolayında çocuk dünyaya gelmiştir. Ülkemizde 50 dolaylarında tüp bebek merkezi hizmet görmektedir. Bazıları daha kurumsallaşmış olup hizmetlerini daha geniş bir yelpazede daha başarılı olarak sunmakta… Fiyat kırarak yapılan hasta çekme ve özendirme uygulamalarının kalite ve başarıyı azaltabileceği unutulmamalı…
Lazerlerin kullanılmasıyla döllenmiş yumurta zarında oluşturulacak deliklerin gebelik olasılığını çok artırabileceği hastalar tarafından düşünülmektedir. Bu tekniğin ancak limitli sayıda özel bir problemi olan hastalarda faydalı olabileceği ortaya çıkmıştır.
Embriyoların 5/6 günlere kadar geliştirilmeleri (blastosist transferi) ile uygun olan hastaların gebelik sonuçlarını arttırılabileceği hastalar tarafından düşünülmektedir. Ancak yumurta sayısı, gelişme kalitesi ve hızı yeterli olmayan hastaları da gereksiz olarak yapılan uygulamaların aksine gebelik oranlarını çok düşürebilmektedir.
“Embriyo yapıştırma” tekniği olarak lanse edilen bir tekniğin uygun seçilmiş hastalarda gebelik oluşması için bir fayda sağladığı anlaşılmıştır. Gebeliği kesin artırıcı sihirli bir yöntem olarak algılanmamalı…
Tüp bebek tedavisi gören çiftlerin diğer bir korkusu da bebeklerinde oluşabilecek anomalilerdir. Yapılan çalışmalarda 3000 üzerinde bebeğin değerlendirilmesinde tüp bebek ve mikroenjeksiyon tekniklerinin kalıtımsal anomali oranın önemli ölçüde arttırmadığını ortaya çıkarmıştır. “Preimplantasyon Genetik Tanı” metodu denilen bir uygulamayla gebelik oluşmadan önce embryolardan tek tek alınan hücre biyopsileriyle ileride çocuk oluşturabilecek hücre topluluklarının genetik bir bozukluk taşıyıp taşımadıkları tespit edilebilmektedir.
Tüp bebek tedavilerinde tek amaç gebeliğin oluşması değildir. Özellikle genç kadınlara fazla sayıda embryo transferi yapılarak gebelik olasılığı arttırılabilir. Ancak üçüz ve üzerindeki gebelikler erken doğum, prematüre ve sağlıksız bebek, bebek kaybı olasılıklarının da arttığı için çoğul gebeliklerin önlenmesine çalışılmalıdır.
Tüp bebek tedavisi dinimizce yasaklanmamıştır. Ülkemiz kanunlarına ve İslam dinine göre başka kişilere ait sperm ve yumurtaların kullanılması yasaktır.Bu sınırları zorlayarak herhangi bir girişimde bulunulması sonradan tamir edilemeyecek problemler doğurabilir.
Güncel tıp uygulamalarında kök hücre transferi, yumurtalık veya yumurtalık dokusu nakli, yaşlı kadın yumurtalık hücrelerinin diğer yumurtalarda alınan bazı maddelerle desteklenmesi ve kopyalama işlemleri ya çok az sayıda hastada denenmiş veya insanlarda hiç denenmemiş kendi içlerinde önemli etik, moral, hukuksal ve bilimsel tartışmaları ve açmazları taşıyan teknolojik uygulamalardır. Yakın gelecekte de yaygın olarak kullanılma olasılıkları yoktur. Bu nedenle bu teknolojileri uygulatabilme düşüncesine kesinlikle girilmemelidir.