Yapılan çalışmalar, obezite cerrahisine başvurmada kadınların açık ara önce olduğunu gösteriyor. Hastaların % 82’si kadın, % 18’i ise erkek. Aynı şekilde, kadınlarda % 4.7 olan komplikasyon oranı erkeklerde % 6.7’ye yükseliyor. Araştırmaya göre, erkekler daha yüksek BMI değeri, yani daha ağır obezite derecelerinde ameliyata karar veriyorlar, bu da cerrahi risklerini yükseltiyor.
Araştırmada, doğurganlık çağındaki kadınlarda obezite cerrahisinin doğum komplikasyonlarına herhangi bir etkisi olup olmadığı da araştırıldı. Analizlere göre, bariatrik cerrahi geçiren kadınlarda normal doğumda komplikasyon riskleri obez olmayan hastalarla aynı bulunurken, sezaryenle ilişkili riskler normal kilolulara göre anlamlı derecede yüksek bulundu. Obezite cerrahisi geçiren kadınlarda doğum sırasında komplikasyon gelişme riski obez kadınlara göre ise % 20 daha azdı.
Elbette kadınlarla erkekler arasındaki bu risk oranı farklılığının sadece daha fazla BMI değerine mi, yoksa başka faktörlere de mi bağlı olduğunu anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Healthgrades tarafından yürütülen çalışmadan çıkan ana mesaj, hekimlerin hastaları ameliyatın zamanlaması ve obezite seviyesinin risklere etkisi açısından detaylı olarak bilgilendirmesi gerektiğidir.
Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) verilerine göre 2009-2012 arasında Amerikalıların % 35.3’ü obezdir. Obezite kadın ve erkekleri eşit oranda etkilemektedir. 2015 Bariatrik Cerrahi raporunda, istatistiksel olarak daha başarılı hastanelerle, daha kötü performansa sahip hastaneler ayrı gruplara ayrılmış; 5 yıldız alan hastanelerde komplikasyon oranlarının % 72.1 daha az olduğu saptanmıştır. Buradaki yıldız hastanenin otelcilik hizmeti ile ilişkili değildir ve turizmdekiyle karıştırılmamalıdır. Dolayısıyla bariatrik cerrahi düşünen hastalar, obezite ameliyatlarının her hastane ve uzman tarafından standart olarak gerçekleştirildiğini sanmamalıdır. Hekimler ve hastaneler arasında 3.6 kata varan komplikasyon riski artışı söz konusudur.