'HİÇBİR KURALIMIZIN DIŞINA ÇIKMADIK, GÜZEL BİR EĞİTİM VERMEYE ÇALIŞTIK! AMA ÇOK İÇE KAPANIK VE KENDİNİ HALA İFADE EDEMİYOR!'' ya da ''NE İSTEDİYSE YAPTIK! AMA ÇOCUĞUM YİNE DE SÖZ DİNLEMİYOR!'' diyorsanız kaçırdığınız bir şey var ; sınırlar .
Nedir bu sınırlar?
Bir çoğumuzun bildiği gibi çocuklar için keşif; gözlem, yapılan gözlemleri taklit etmek ve elde ettikleri sonuçlara dayanarak kendi kurallarını geliştirme demektir. Çocuklar keşifleri sırasında yetişkinlerin yönlendirmelerine ihtiyaç duyarlar. Bu yönlendirmeler sınırlar aracılığı ile sağlanır.
Sınırlar, çocuklar için gelişimsel olarak çok önemlidir. Çocuğa onaylanan davranışları tanıması için olanak sağlar. Güvenlik duygusu gelişmelerini, kişilerarası ilişkileri tanımalarını doğrudan etkiler. Sınırları tanımak ve buna bağlı davranışları kontrol edebilmek büyümenin ölçütüdür. Çocuğunuza sınırlar koyabilmek çok önemlidir ama koyduğunuz sınırların onu nasıl etkileceği gözardı etmeden yapılmalıdır. 3 tip sınır vardır.
**Aşırı katı; bu sınır bildirme şeklinde çocuk duygularını ve isteklerini kendine saklamaya meyil eder. Dışarıdan gelen bilgilere direnç göstermeye başlar ve dolayısı ile çevresi ve kendisi arasına duvarlar örmeye başlar. Bu sağlıksız sınırları işaret eder, çocuk herşeyi reddetmeye başlar. Ve kaygılı, duyguları bastırılmış ve kızgın bir ruh haline girebilir.
**Aşırı geçirgen; bu sınır bildirme şeklinde ise çocuk ve çevre arasındaki çizgi ortadan kalkmaya başlar ve kendi isteklerini farkedebilmek, kendi duygularını kontrol edebilmek çocuk için zorlaşır.Ve sınırları olmayan, saldırgan davranışlar gösterebilen kızgın bir haline girebilir.
**Sağlıklı sınırlar; çocuğu çevreden ayarıcak kadar katı, ama çevresiyle duygu/bilgi alışverişi sağlayacak kadar esnek olmalıdır. Bunu sağlayabildiğinizde çocuk kendini yatıştırabilen, daha meraklı ve yaratıcı olma eğilimi gösterir.