Okulların açılmasıyla birlikte birçok ailede ödev yapmak ebeveynler ile çocuk arasında kriz haline dönüşmektedir. Peki çocuklar neden ödev yapmazlar, ödev yapma sorumluluğu nasıl gelişir?
Sorumluluk almak erken çocukluk döneminden başlayarak çocuğun yaşına, gelişimine uygun olarak görevlerini yerine getirmesi, davranışlarının sonucuna sahip çıkmasıdır. Ödev yapmak da çocuğun sorumluluk duygusuyla birebir alakalıdır. Peki, çocuğun sorumluluk duygusu nasıl geliştirilir?
Çocuğun sorumluluk bilincinin gelişmesinde aile ve öğretmen tutumları büyük rol oynamaktadır. Öncelikle çocuğun ev ödevini neden yapması gerektiği ailesi ve öğretmeni tarafından çocuğa açıklanmalıdır. Bu bilince sahip olmadan sadece ceza, ödül, otoriteye karşı korku gibi dış referanslarla ödevini yapan çocuk için bir süre sonra sorumluluk almaktan vazgeçecektir. Çocuk, ödevini kontrol edileceği için değil, kendisinin bu süreçte ne öğrendiği ve keşfettiğiyle alakadar olmalıdır. Bu süreçte öğretmen ve ailede ödevin yapılmasıyla değil, çocuğun ne öğrendiğiyle ilgilenmelidir. Ödev ailenin sorumluluğu altında olmamalı ve asla müdahale etmemelidir, bu süreçte sadece destekleyici rol oynamalıdır. Aile, ödevin nasıl yapılacağı ve bilgiye ulaşması konusunda yol gösterici olmalıdır. Çocuğun ödev yaptığı mekan, günlük plan, programı ve diğer faktörler belli kurallar çercevesinde çocuğun özgür seçimlerine bırakılmalı ve aile bu konuda destek olmalıdır.
Ödevin çocuğun seviyesine uygun olması çok önemlidir. Seviyesinin çok altında olan ödevden çocuk sıkılacak ve yapmak istemeyecektir, çok üstünde olan ise endişelendirecek , başarısızlık hissi verecek ve özgüvenini zedeleyecektir. Ödevlerin çocuğun seviyesinin çok az üstünde olması yani hedefin ulaşılabilir olması onun motivasyonunu artıracak ve tüm enerjisini o görev için harcamasını sağlayacaktır. Peki, çocuğun kendi isteği ile çalışıp hareket etmesi için gerekli olan içsel motivasyonu nasıl gelişir?
Araştırmalara göre;
-Çocuğun yaptığı işin, başarısının biraz üzerinde olması ve başarısının garanti olmaması.
-Çocukların, öğrenme üzerinde kontrol ve bağımsızlıklarını bir miktar hissetmeleri.
-Merak duydukları, yeniliğin ve estetiğin olduğu etkinlikler içsel olarak motive eden etkinliklerin ortak özelliği olduğu görülmüştür.
İçsel olarak motive olmuş öğrencilerin diğerlerine göre daha çok başarıya ulaştıkları görülmüştür. Diğer yandan ödül, ceza, yıldızlı notlar ve övgü çocuklardaki içsel motivasyonu öldürerek öğrenme sevgilerini zamanla yok edebiliyor.
Çocuğun içsel motivasyonun gelişmesi için ailesi ve öğretmeni tarafından desteklenmesi, zaman yönetimi ve öz-düzenleme becerilerinin geliştirilmesi, destekleyici ebeveyn tutumları ve çocuğun seviyesini öğrenip beklentilerin ona göre olması çocuğun ödev sorumluluğunu almasına yardımcı olacaktır.
Psikolog
Beyza Gülmez