Böbreküstü (adrenal) bez hastalıkları:

Böbreküstü (adrenal) bez hastalıkları:

Adrenal bezler, böbreklerin üstünde olan, üçgen prizma şeklinde  organlardır. Retroperiton denilen karın arka duvarında ana damarlara (Aort, Vena Cava İnferior ve Renal Arter- Ven) çok yakın olarak yerleşmiş olan iç salgı bezleridir. Normal boyutları 3x5x2 cm kadar, ağırlıkları da 3-6 g civarındadır. Bu bezlerde korteks denen bir dış tabaka ve medulla adı verilen bir iç tabaka vardır. Vücudumuzda salgılanan en önemli hormonlar bu bezlerden salgılanır. Korteks tabakasında kortizol ve aldosteron, medulla tabakasında ise epinefrin ve norepinefrin hormonları salgılanır. Adrenal bezlerin bunları dışında  cinsiyet hormonlarını da salgılalarlar.

Böbreküstü bezlere neden ve ne zaman cerrahi gerekir?
Böbreküstü bezlerin cerrahi olarak çıkartılması işlemi Adrenalektomi olarak adlandırılır. Bu işlem, hormon yapımı kontrol edilemez derecede arttığında ya da bezlerde, kanser olma ihtimal de olan kitle varlığında uygulanır.
Hormon yapımının aşırı derecede arttığı 3 durum adrenalektomiyi gerektirir:
Cushing Sendromu: Adrenal korteks tabakasında artmış steroid (kortizol) yapımı söz konusudur:
Conn Sendromu: Korteks tabakasında artmış aldosteron yapımı söz konusudur. Bu durum Hiperaldosteronizm olarak adlandırılır. Klinik olarak ciddi hipertansiyon ve kan potasyum düzeyinde düşmeye neden olur.
Feokromositoma: Medulla tabakasından fazla miktarda adrenalin salgılanması söz konusudur. Bu hastalarda yüksek tansiyon, aşırı terleme, titreme ve huzursuzluk görülür.

İnsidentaloma:
Herhangi bir nedenle (adrenal hastalıkları dışında, örneğin kadın doğum bölümünün yaptırdığı usg veya karın tomografisinde) inceleme yapılırken rastlantısal olarak saptanan adrenal bez kaynaklı kitlelere insidentaloma adı verilir. Boyutları 1cm den 10 cm veya daha üzeri olabilir.
 Yaşla birlikte görülme sıklığı artmaktadır; 30 yaş civarında %1-2, 50 yaşında ise %7, 80 yaşında %12'dir.
 Günümüzde tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme gibi tekniklerin daha sık olarak kullanılması ile sıklığının ortalama %7-10 olduğu kabul edilmektedir.
 Bunlar hormon salgılanmasına genelde neden olmayan tümörlerdir (nonfonksinonel adenom).
 İnsidentalomaların değerlendirilmesinde belki de en önemli nokta kötü huylu olup olmadıklarının ortaya konmasıdır. Bu amaçla en fazla kullanılan parametre kitlenin boyutudur (Çapı 4 cm'den küçük olan adrenal kitlelerin sadece %2'i, çapı 6 cm'den büyük olanların ise %25'i kanserdir).
İnsidantilomalar  aşırı hormon yapımına neden olmasa da, boyutları ya da yapısal özellikleri, onların da cerrahi olarak çıkartılmasını gerektirir. Özellikle boyutu 3-4 cm yi geçen kitlerde cerrahi önerilir (kanserleşme risikinden dolayı).
Adrenal kanser çok nadir görülmekle birlikte, cerrahi tedavi bu hastalığın tek şansıdır. Bazı hastalarda bu tümör, vücudun başka bir yerindeki kanserin adrenal beze yayılmış formu da olabilir.

Adrenal ameliyatı:
Adrenal bezlerin cerrahi olarak çıkartılmasında çeşitli yöntemler vardır. Hastaya uygun yönteme karar verdiren faktörler; tümörün boyutu, hastaya ait faktörler (kilo, boy, genel durum, geçirilmiş cerrahiler) ve cerrahın deneyimidir.
Adrenal cerrahisinde açık ve laparoskopik yöntemler kullanılabilir. Açık yöntemde daha büyük bir kesi yapılırken laparoskopik yöntemde birkaç adet küçük delik oluşturularak yapılır. Laparoskopik yöntem daha çok küçük tümörler için uygun (genelde 6 cm’den küçük tümörler) olup hastanede daha az yatmaya olanak sağlayan, daha az ağrılı  ve hastada daha az iz bırakan bir yöntemdir. Açık yöntem ise daha büyük çaplı bir operasyon olup, özellikle kötü huylu kanser varlığında uygulanması daha uygun olur.

 

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Murat Akın

Prof. Dr. Murat Akın, 1974 yılında Mersin'in Erdemli ilçesinde dünyaya geldi. 1990 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1996 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanını aldı. Genel Cerrahi ihtisasını ise yine aynı fakültede 2004 yılında tamamladı. Prof. Dr. Akın, 2004 ile 2005 yılları arasında Ankara Bayındır Hastanesi'nde görev aldıktan sonra akademik hayatına 2006 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında öğretim görevlisi olarak başladı. Prof. Dr. Akın, 2010 yılında doçent unvanını aldı ve halen aynı fakültede öğretim üyesi olarak görev yapmaya devam etmektedir. Türk Cerrahi Derneği, Endokrin Cerrahi Derneği, Ankara Meme Hastalıkları Derneği, Türkiye Endoskopik ve Laparoskopik Cerrahi Derneği olmak üzere pek çok derneğin üyesi olan Prof. Dr. Akın, Türk Cerrahi Derneği tarafınd ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
Böbreküstü bezi
Prof. Dr. Murat Akın
Prof. Dr. Murat Akın
Ankara - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube