Bu yorumumu bir hasta yakını ve çok zor süreçlerden geçmiş biri olarak yazıyorum. Hayatımın en kötü günleri 3 sene önce başladı. 2020 yılının Kasım ayında tüm aileme covid teşhisi konuldu. Hem annem, hem babam hastaneye yatırıldı. Annem 1 hafta sonra taburcu olmasına rağmen ek hastalığı çok olan babamın nefes darlıkları giderek sıklaşmaya başladı ve yoğun bakıma yatırıldı. 56 saturasyon ile yoğun bakıma yatırılan babam entübe edildi. Bir acil servis hemşiresi olarak birçok entübe vaka görmeme rağmen babamı o halde görmek hayat boyu unutamayacağım bir tabloydu benim için. Babamın hem bypass, hem kalp yetmezliği, hem DM, hem de kolesterol öyküsü vardı. Yaşamaz, her şeye hazırlıklı olun denilmesine rağmen babam hayata tutundu ve 1 ay sonra yoğun bakımdan ekstübe edilerek çıkarıldı. Biz zorlu süreç bitti kurtulduk bu illet hastalıktan derken eve taburcu olan babamın nefes darlıkları sıklaşmaya başladı. Bizim için zorlu süreç bitmemişti. 1.5 sene boyunca 80-85 saturasyonla gezen babamın ciğerinde covid nedeniyle hasar kaldığını ve bu yüzden nefes darlığı çektiğini düşündük. Babam araba bile kullanamıyor, 2 adım atsa nefes nefese kalıyordu. Onu öyle gördükçe bir sağlıkçı olarak elimden bir şey gelmemesi beni de günden güne eritiyordu. Sonrasında başka bir hastanede asıl sorunun soluk borusunda olduğu ve küçüçük bir delikten nefes almaya çalıştığını öğrendik. 3 kere dilatasyon ameliyatı yapıldı ve başka bir doktor bize darlığın tek çaresinin trakeal rezeksiyon ve anastomoz işlemi olduğunu ancak ek hastalıkları nedeniyle bu ameliyatı yapamayacağını söyledi. Sonrasında babamın soluk borusuna stent yerleştirildi. 1.5 senedir stent ile nefes alıyordu ancak her gece öksürük krizlerine giriyor, balgam söktürücü ilaçlar kullanmasına rağmen balgamını atamıyordu. Ekim ayında stent takılan hastaneye kontrole gittik ve stentin çıkarılmasının uygun olduğunu belirttiler ve stenti çıkarttılar. İşte dedim tamam, bu kez kurtulduk bu illet hastalıktan.. Ama stent çıkarıldıktan sonra 3 gün rahat nefes alan babam 4.gün tekrar darlık yaşamaya ve adım bile atamamaya başladı. Kontrol ettirdik ve nefes borusunun tekrar daraldığı tespit edildi. Yine dilatasyon işlemi yapıldı. Ve dilatasyon işlemimizi yapan doktor ameliyatın başarılı geçmediğini, istenilen genişliğin sağlanamadığını belirtti. Beynimden vurulmuşa döndüm ve ne yapacağımı bilemedim. Git gide umutlarım tükeniyordu. Bir çözüm yolu arıyorduk. Ve dilatasyon işlemini yapan doktorumuz bize bu işi yapsa yapsa ancak Sina hocamızın yapabileceğini söyledi. Sonrasında hemen Sina hocamızdan randevu alıp Yeditepe Üniversitesi Koşuyoluna gittik. Sina hocamıza 3 senedir başımızdan geçen her şeyi anlattık, ek hastalıklarını söyledik. Gerekli kontroller yapıldı ve Sina Hocamız babama trakeal rezeksiyon işlemini uygun gördü ve ameliyat günü planlandı. İlk kez içimde hiç korku yoktu. Öyle güven verici öyle bilgili bir hoca ki daha odaya ilk girdiğinizde o havayı alıyorsunuz. Ameliyat günü geldi çattı, babam ameliyata alındı. Sina Hocam hem ameliyat sırasında hem de sonrasında bizi öyle bir bilgilendirdi ki tüm soru işaretlerimiz gitti. Çok şükür ses tellerine veya başka bir organına zarar gelmeden ameliyat başarılı geçmişti. 4 cm kadar soluk borusunun rezeke edildiğini ve anastomozun gerçekleştiğini söyledi. Yalnızca 1 gün yoğun bakımda kalan babam ertesi gün servise alındı. 1 hafta boyunca Sina hocam babamı yakından takip etti. Sina Hocam ve ekibine minnettarım. 1 haftanın sonunda taburcu olan babamla bu akşam aylar belkide yıllar sonra ilk kez gönül rahatlığıyla gezmeye gittim :) bir evlat için, babasıyla son 3 senedir doya doya vakit geçirememiş bir insan için bu mutluluk tarif edilemez. İyi ki karşımıza çıktınız hocam, iyi ki sizi tanıdık. 3 sene sonra ilk kez yastığa başımı “babam bu gece nefes darlığı yaşayacak mı, öksürük krizine girecek mi” diye düşünmeden koydum. Babam Sina hocamızın sayesinde rahat nefes alıyor. Hatta ben bile :) Elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık Sina Hocam..
Cumhur Gemici ve Kızları