Merhaba.ben hilal 20 yaşındayım.Ben okulda öğretmenlerimle ,arkadaşlarımla ve annemle yaşadığım sorunlardan dolayı 15 ,16 ve 17 yaşlarımda düzenli olarak psikoloğa gittim psikiyatriye de gittim ilaçlar da kullandım . neticede kendimi iyi hissettiğim için 17yaşımdan sonra gitmedim fakat bu sırada bir sevgilim oldu hala daha birlikteyiz fakat o bana her fırsatta manyaksın doktora git delisin sen psikolojin bozuk ruh hastasısın gibi şeyler söylüyor.2010dan beri birlikteyiz ve her durumda ben bu lafları işitiyorum ve bu durumdan hiç hoşlanmıyorum kendimi berbat hissediyorum .bir yerde okumuştum öğrenciler her sabah öğretmene kötü görünüyorsunuz hastamısınız diyorlarmış ve öğretmen aynı şeyleri duya duya gerçekten hastalanmış.bu durum benimde başıma geldi gibi hissediyorum.acaba bir yardım almalımıyım.cevap verirseniz çok memnun olurum.teşekkürler.
Merhaba Hilal. Yoğunluğumdan dolayı sorunu geç cevaplıyorum. Anladığım kadarıyla çevrenden aldığın olumsuz tepkilerden dolayı bir problemin olduğunu düşünüyorsun. Sana bir hikayeyi hatırlatmak istiyorum. Lütfen sabırla oku. Bir rivayete göre; dört tavuk bir kartal yuvasına gidip bir yumurta çaldılar... Yumurtayı kümese getirdiklerinde, kümeste bulunan diğer tavuklar gördükleri bu yumurtanın çok büyük bir tavuğa ait olduğunu düşündüler...Zaman geçti, yumurtayı getirenler de unuttu,onlar da bu yumurtanın büyük bir tavuğa ait olduğunu inandılar... Bir anne bulundu yetim yumurtaya, kuluçka başladı...Kısa bir zaman sonra yumurta kırıldı.İçinden simsiyah kanatlı,ilginç gagalı tuhaf bir tavuk çıktı.... Herkes mutluydu,böylesini ilk defa görmüşlerdi...Anne tavuk, dersler vermeye başladı yavrusuna: "Bak yavrum,yerden bulduğun böceği şöyle ye! Arpayı buğdayı böyle ye!."Anne tavuk her geçen gün yeni şeyler öğretiyordu yavrusuna... Büyük tavuk annesinin her söylediğini yapıyordu. Tehlikelere karşı nasıl davranılacağını da öğretti annesi: "Bak yavrum, eğer kedi buradan gelirse aksi istikamete doğru kaç,şuradan gelirse buraya kaç..." Büyük tavuk büyüdükçe güzelleşiyordu...Oldukça uzun kanatları vardı... Ara sıra diğerleri onun kanatlarına bakmak için geliyorlardı... Bir gün anne tavuk yavrusuna havadan gelen tehlikelere karşı kendini nasıl savunacağını anlatırken büyük tavuğun gözü,gökyüzünden süzülerek korkunç bir ihtişamla geçiş yapan başka bir canlıya ilişti... -Anne bu ne? Dedi büyük tavuk... -Ha o mu? O kartal yavrum,kuşların padişahı... -Ne de güzel uçuyor!.. -Evet yavrum! Ama sen sakın ona özenme.Asla onun gibi olamazsın!..Sen bir tavuksun...Senden önce baban,deden,amcan hepsi ona özendi ama hiç biri onun gibi uçamadı...SEN BİR TAVUKSUN VE BİR TAVUK GİBİ YAŞAMALISIN... O günden sonra büyük tavuk,ömrü boyunca arka bahçede kartalın ihtişamlı geçişini izleyip iç çekti...ve her seferinde "keşke bende bir kartal olup uçabilseydim..." Dedi...Yine bir gün siyah kanatlı büyük tavuk ihtişamlı kartalı izlerken ölüp gitti...O nu bir tavuk gibi defnettiler; kii hakikatte ölen bir kartaldı... "Bir kartal gibi doğup,bir tavuk gibi yaşayan ve kartallara özenip sonunda bir tavuk gibi ölen binlerce kartal var... Neden bu hikayeyi yazdığıma gelirsek, sana o kadar çok sen şöylesin böylesin denmiş ki kendini kötü hissetmeye başlamışsın. Bence kendini iyi hissediyorsan yardım almana gerek yok. Ancak kafanda soru işaretleri varsa yine de bir psikiyatri uzmanına başvurursan sana yardımcı olacaktır. Sakarya'da Eğitim Araştırma Hastanesine veya Akyazı Devlet Hastanesine başvuru yaparsan seni yönlendireceklerdir. Sağlıklı günler dilerim. Akyazı Devlet Hastanesi Psikolog Ali ÇAKIR