Hocam merhaba umarım size ulaşır mesajım ... son zamanlarda özellikle gece yatağıma gecince ölüm korkusu sarıyor beni kendim icin değil annemin,erkek arkadasımın,ailemden herhangi birinin ölümünü düşünmeye başladım onlara bi şey olur korkusu beni kahrediyor uyuyamıyor sağlıklı düşünemiyorum, bu düşünceyi atmaya çalışıyorum, düşünmemeye çalışıyorum beynimin içi olumsuzluklarla dolu, çok küçük yaşta babamızı kaybettik.. Tek dayanağım annem, onun yokluğunu düşünmek benim iştahımı kapıyor, su içmeyi unutuyorum... hele hayatımda ki erkek arkadaşım tek güldüğüm insan içimde ki cocuğu cıkaranım.. beni çok seviyor.. hissediyorum biliyorum, ama bigün geliyor ki sanki sevmiyormuş olumsuzluklarıyla doluyorum, sorsam defalarca seviyor musun, seviyorum der yılmadan biliyorum.. O bi anda gelen kaybetme korkusu.. bi sey olursa korkusu, yine dibe düşme korkusu beni eritiyor hocam...... Bi kac defa psikiyatri görüşmelerim oldu antideprasan da kullandım ama ilaçlar beni hayattan koparıyor gibi hissetmeye basladığımdan beri içmiyorum. yaklaşık 3 sene oldu sizinle görüşmek can-ı gönülden isterdim fakat hiç bi zaman duygularımı rahatça ifade eden biri olamadım aileme karşı sevgimi bile gösteremem Evde online olarak sizinle rahatça konusamam görüşemem ofisinizde sizinle görüşmek isterim bu pandemide mümkün olmasa da belki bi gün olur. 23 yasında çok yoruldum astrolojiye de inanan biriyim, karma mevzusu siz bilirsiniz işte ne verirsen onu alırsın gibi.. Ben bu olumsuzlukları düşündükçe ,evrene olumsuzluk gönderiyorum, bunun bilincinde olumsuz düşünmek beni iki kat yıkıyor, “ya birgün gelirse korkusu” sitede dolaşırken size denk geldim, yine uyuyamayıp ölümü düşündüğüm bir gece yorumlar, sorular, cevaplarını.. icimden geldi ben de yazmak istedim. Hayat olumsuz düşüncelerle yolda duracak kadar uzun değil biliyorum .. ama beynimin biraz olsun susmaya ihtiyacı var. Çünkü çok yoruldum.. oldukça öfkeli, bi o kadar üzgünüm..
Merhaba Gülperi, Ölüm hepimiz için hayatın bir parçası ve belirsiz olduğu için, ondan da korkmamız çok doğaldır. Bazen kendi ölümümüzden bazen de sevdiklerimizin ölümünden endişelenebilir, yoğun bir kaybetme korkusu yaşabiliriz. Fakat bu çok yoğun hissedildiğinde panik atak, kaygı bozuklukları, stres gibi günlük yaşamımızı etkileyecek etkenlere sebep olabilir ya da bu gibi bozukluklar ölüm korkunu tetikliyor olabilir . Ölüm, sağlıklı bir şekilde konuşulmadığında, duygular doğru ifade edilmediğinde, ya da kaybettiğimiz kişinin yas süreci sağlıklı bir şekilde yaşanmadığında bu durumla karşılaşma ihtimalimiz artar. Erken yaştaki kayıplar zaten ölümle ilgili çok bir fikrimiz olmadığı için ya da o zamana kadar hiç bilmediğimiz ve konuşmadığımız bir durum olduğu için bizi olduğundan fazla etkilemiş olabilir. Yaşadığımız pandemi süreciyle birlikte de bu durumun daha da tetiklenmesine sebep olmuş olabilir. Bence buradan dahi kendini, duygularını çok güzel ifade etmişsin. 23 yaşındasın ve hayatında uzun bir yol var. Bazen hepimiz sorunlarımızı çözmek için birçok yol deneriz fakat kendimiz durumun yoğunluğu ile çözemeyebilir, tıkanabiliriz. Bu noktada kendin için önemli bir adım atarak uzman desteği almak çok normal ve sağlıklıdır. Terapi süresince kaygı ve korkunu tetikleyen alt kaynakları bulabilir, duygular üzerinde durularak daha işlevsel bir hal sağlanabilir. Bu yüzden vakit kaybetmeden online ya da sosyal mesafeli ve maskeli yüz yüze görüşmelerle destek alman faydalı olacaktır. Sevgiler.