hocam merhaba annem 57 yaşında 8 yıllık dm hastası ben bildim bileli konsti
DB
Dil*** B***
23 Ocak 2008
hocam merhaba annem 57 yaşında 8 yıllık dm hastası ben bildim bileli konstipasyon problemi çekiyor 1 yıldır düzenli kefir içiriyorum hemen hemen bu problemi azaldı yanlız bir zararı olup olmamamsı olası bir hastalığı maskelemesinden korkuyorum yardımcı olup beni bilgilendirirseniz sevinirim bu arada kefirin içine 1 tatlı kaşığı keten tohumu koyuyorum hocam zararlı olabilirmi teşekkürler
1 cevap
46 görüntülenme
Cevaplar (1)

Uzm. Dyt. Turgay Köse
Diyetisyen
Merhabalar, Kefir bir sıkınttı yaratmaz, süt veya yoğurt yerine içirebilirsiniz. Ancak içine keten tohumu eklememenizde yarar var. Eklemek isterseniz light kefir almaya özen gösterin. Peki şeker hastalığında beslenme konusunda hangi ilkelere dikkat etmek gerekmektedir: • İdeal vücut ağırlığına ulaşılmalı ve o kiloda kalınmalıdır. • Sık sık, azar azar (3 ana, 3 ara öğün şeklinde) beslenilmeli ve öğün atlanmamalıdır. • Öğün araları 2.5 - 3 saat kadar olmalıdır. Hep benzer saatlerde beslenmeye özen gösterilmelidir. • Şeker ve şeker içeren (reçel, çikolata, pasta, meşrubat, tatlı gibi) tüm besinlerden kaçınılmalıdır. • Kompleks karbonhidratlara öncelik verilmelidir (örnek: Kurubaklagiller, tam tahıllar). • Tek başına meyve veya taze sıkılmış meyve suyu tüketilmemeli, yanında mutlaka protein içeren bir besin bulunmalıdır. • Süt, yoğurt ve peynirin yarım yağlı, hatta yağsız (light) olanları tercih edilmelidir. • Kırmızı et yerine, beyaz ete (balık, hindi, tavuk) öncelik verilmelidir. Ancak beyaz et de olsa aşırıya kaçılmamalıdır. • Etlerin görünen yağları, tavuk ve hindinin derisi ayrılmalıdır. • Et içeren yemeklere ilave olarak yağ eklenmemelidir. • Sebze yemekleri az su ile pişirilmeli, yemeklerin yağlı suları tüketilmemelidir. • Kızartma, kavurma işlemleri yerine; haşlama, ızgara, buğulama ve fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. • Yumurta farklı günlerde olmak koşulu ile haftada en çok 2 adet tüketilebilir. Kıymalı, pastırmalı, sucuklu veya tereyağlı olarak pişirmek yerine; haşlama, menemen veya çılbır şeklinde hazırlamak çok daha sağlıklı olacaktır. • Doymuş (yani kötü) yağ içeren margarin ve tereyağından uzak durulmalı, doymamış yağ içeren bitkisel sıvıyağlar tercih edilmelidir. • Zeytinyağı ve diğer bitkisel sıvı yağlar kombine bir şekilde kullanılmalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki, katı da olsa sıvı da olsa 1 gram yağ 9 kkal enerji içermektedir. • Sofraya tuzluk getirilmemeli, yemeklerin tadına bakmadan tuz eklenmemelidir. • Alkol alınmamalı, gerekirse sosyal bir şekilde - yemekle birlikte - tüketilmelidir. • Diyete ilave olarak mutlaka egzersiz yapılmalıdır. • Lifli (posalı) besinler, midenin boşalma hızını ve ince bağırsaklardan glikoz emilimini yavaşlatarak kan şekerini dengelemektedir. Aynı zamanda kan kolesterolü ve kan basıncını da arzu edilen seviyelerde tutmaya yardımcı olmaktadır. Midede, su ile birlikte şişerek tokluk hissi vermektedir. Bu nedenle lifli besinlerin tüketimi arttırılmalıdır. Lifli besinler: o Kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, soya fasulyesi, kuru barbunya) o Kepekli tahıllar (esmer ekmek, bulgur, kepekli pirinç / makarna / erişte / un) o Sebze ve meyveler (kabukları ile yenilebilenler mümkünse soyulmadan)
28 Ocak 2008
Diğer Sorular
Toplam Cevap
815