Öncelikle merhabalar; 6 yıllık bir ilişkim var. Kız arkadaşım istanbulda oturmuyor yurtdışında yaşıyor.Orada üniversite okuyor..Bizi bütün çevremiz biliyor.Kız arkadaşımda bütün çevremizde oturup kalkmasını bilen ve herkesin sevdiği ve beğendiği birisi. 3 buçuk yıl önce başıma istemediğim bir olay geldi. 3 buçuk yıl önce sınııf tekrarı yaptı o dönem ailesi ve ben ona çok yüklenmiştik.Sürekli tartışıyorduk ve konuşamıyorduk. Yalnız kaldığı bir dönemdi. Tamda o zamanlar ona bir arkadaslık sitesinde bir cocuk yazmaya başlamış ve bulusalım derdini anlat falan yazmış. Ve buluşmuşlar 15-20 dk konuşmuşlar sonra dönerken cocuk öpmüş dudağından.Ondan sonra eve gelip çocuğa yazmıs hataydı senin yanına gelmem ne yaptın sen falan, ben böyle birisi değilim falan demiş.Ve cocuk özür dileyeceğim diyerek tekrar bulusmaya zorlamış ve oda ben öyle birisi olmadığımı göstereceğim diye tekrar buluşmuş, 10 dk felan özür dilemis sonra dönerken tekrar öpmüş çocuk ve sonra hemen eve gelmiş siteyi silmis dahada yazmamış ve olaydan bir hafta sonra bana anlatmıştı. Olaydan sonra 1 sene falan çok kötü davrandım sinirim geçene kadar acısını ondan aldım, hiç itiraz etmedi hatamın farkındayım dedi. Bazen kendime de kızdım keşke yalnız bırakmasaydım diye. Ve 3 buçuk senedir hiç bir hatasını görmedim. Hala arada söylüyor hayatımın hatasını yaptım diye. Onun ilk erkek arkadaşı benim ve bu olay dışında hayatında hiçbir erkek olmadı. Artık tekrar güvenimi kazandı diyebilirim ve onu çok seviyorum. Artık evlilik yoluna girdik. Ama önceki kadar öfkeli olmasam da bu olay aklıma geldikçe mutsuz oluyorum ve hayatımı kötü yönde etkiliyor ve ona da kötü davranıyorum. Soruyor bir şeyin mi var diye, tekrar bu konuları açmamak için yok diyorum. Ama aklıma geldikçe her şey boş gibi geliyor. Bu durumu nasıl atlatabilirim. Lütfen bana yardımcı olun.
Burak bey merhaba, Kıskançlık kararında ve yerinde olduğunda ilişkiyi diri tutar, kişileri birbirine bağlar. Ancak çok ciddi olarak bir ilgiden, sevgiden yoksun kalma kaygısı taşınıyorsa bu hem kıskanan kişiye hem de ilişkiye zarar verir. Kıskançlığın en temel nedeni kişinin kendisine güven eksikliği, sevdiği kişiyi kaybetme korkuları, terk edilme korkularıdır. Ancak yoğun bir şekilde yaşanılan kıskançlıkta süreç içerisinde sevilen kişi istem dışı uzaklaşma yaşamaktadır. Çünkü kıskançlığın yaşandığı ilişkilerde kıskanan için de kıskanılan için de hayat çekilmez hale gelir. Her şeyden kıskanılan kişi kendisini kapana kısılmış gibi hisseder. Kıskanan ise zaten en büyük zararı kendisine verir. Çözümsüz kalan kıskançlık olayları da ilişkinin temelini sarsar. Partnerini baskı altında tutmaya çalışmak, her hareketini takip etmek, aşırı şüpheci davranmak, kıskançlığı öfke biçimde yansıtmak partneri uzaklaştıran süreçler yaratır. Kıskançlığı tetikleyen güven duygusunu zayıflatan en önemli etken açık iletişimin olmamasıdır. Dolaylı, imalı mesajlar, kinayeli konuşmalarda insanlar farkında olmadan düzeltmek istedikleri yanlışı daha da arttırır. Bunlardan dolayı öncelikle partnerinizle açık iletişim yolları kurmanız önemlidir. Ayrıca sevdiğiniz kişi karşısında önce kendinize güvenmeniz daha sonra ona güven duymanız gerekmektedir. Yoğun kıskançlık duygularını kişinin tek başına anlamlandırması ve çözmesi kimi zaman zor olan süreçlerdir. Bu süreçlerde bir terapistle çalışmanız kendinizi ve kıskançlık süreçlerinizin nedenini daha kolay anlamanızı sağlayacak ve yaşamınızda size fayda sağlayacaktır.. Saygılar...