Merhaba. Meslek Lisesi İnşaat bölümünü bitirdikten sonra üniversiteye kayıt yaptırdım fakat ailemin maddi durumundan ve okula gitmeden önce iş ortamını görmek istememden dolayı üniversiteye gitmedim. İnşaat sektöründe yapı laboratuvarında teknisyen olarak işe başladım. İş hayatımın 7. ayında piskolojik bir hastalığa yakalandım. Yaşadıklarımı tarif etmem gerekirse; Ailem ve tek bir dostum dışında hiç kimseyle yüzyüze iletişim kuramıyorum, Konuşma esnasında tamaman farklı bir frekansa geçiyorum,kalp atışlarım hızlanıyor, reflekslerimi yitiyorum, vücudumu kontrol edemiyorum, gözlerim kızarıyor, kasılıyorum, o an hiçbirşey düşünemiyorum sanki beynim kilitleniyor,korkunç dakikalar yaşıyorum kendimi aciz,garip hissediyorum insanların o tuhaf bakışlarını hissettiğimde utanıyorum, ve orayı terketmek istiyorum. Bu duyguyu defalarca yaşadım. İş yerinde,şantiyelerde,arkadaş ortamında,kuaförde,toplu taşıma araçlarında,misafir geldiğinde... kısacası insanların olduğu heryerde. Eve misafir geldiğinde sırf muhabbet etmeye calışırlarda o duyguları yaşarım ve benim o halimi görürler diye odamdan çıkıp hoşgeldin deme tenezzülünde bile bulunamıyorum. Yolda birisi görürde muhabbet etmeye calışır benim o halimi görür diye çöp atmaya,markete herhangi biryere gitmek istemiyorum. Bu hastalık yüzünden 1.5 yıldır 10metrekarelik odama hapsoldum. Babam elinden geleni yapıyor ama annem birtürlü bu durumu kabullenemedi. 2.5 sene uyuşturucu[esrar,kubar,bonzai,hap(extacy)] kullanımım oldu. 1 sene Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları pskiyatri bölümünde tedavi gördüm. Doktorumun verdiği ilaçları kullandım ama herhangi bir neticeye varamadım. Artık bende arkadaşlarımla eğlenmek,insanlarla iletişim kurmak, Okulumu bitirip hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum. Şifamın elbette Allah'tan geleceğini biliyorum ve birilerini vesile kılacağına inanıyorum. Bunun siz olabileceğinizi umut ediyorum. Teşekkürler.
Furkan bey merhaba, Utanç verici bir duruma düşmekten, eleştirilmekten, reddedilmekten, beğenilmemekten, onaylanmayacak bir davranışta bulunmaktan, alay edilmekten, rezil olmaktan, olumsuz olarak değerlendirilmekten duyulan korkuya "sosyal fobi" denir. Sosyal fobinin temelinde "onaylanmama korkusu" vardır ve "başkaları ne der?" sorusu arttıkça sosyal fobiye yatkınlık da artar. Bir çocuğun içinde "sen değersizsin, dövülecek bir nesnesin, sevilmeye layık değilsin" mesajının yer etmesi için, ezilmesi, dövülmesi veya aşağılanıp küçük görülmesi gerekir. Korku merkezli bir disiplin anlayışı ile yetiştirilen, alay edilen ve kendisini ezilmiş hisseden kişi, insanlarla iletişim kurarken rahat davranmakta zorlanır ve çekingen bir kimliğe bürünebilir. Bu nedenle, ebeveynlerin aşırı disiplinli olması ve ailenin işbirliğinden uzak tutumlarının olması en önemli sosyal fobi nedenleri arasındadır. Sosyal fobi günümüzde oldukça iyi tedavi edilen bir psikolojik kökenli bir sorundur. İlaç tedavisi, psikoterapi, gevşeme egzersizleri ve grup terapisi sosyal fobinin tedavisinde kullanılan tekniklerdir. Size tavsiyem; öncelikle korkularınızın farkında olmanız ve korkularınızla yüzleşmenizdir. Korkularınızın üstüne gitmek için ise korktuğunuz alanlarda kendinizi suçlamadan cesaretinizi toplamanız ve korkularınızın üstüne gitmelisiniz. Ayrıca uygun tedavinin uygulanabilmesi için bir uzmana danışmanız onun değerlendirmeleri doğrultusunda size uygun tedavi programını seçmesi ve uygulaması da sürecinizi kolaylaştıracaktır. Tekrar psikiyatristinize giderek durumunuzdaki değişiklikleri anlatıp buna uygun bir ilaç tedavisine başlamanızı öneririm. Saygılar