Yeni nesli anlamak

Yeni nesli anlamak

Giderek gelişen teknoloji ile birlikte günümüz artık yeni kuşakların çağı oldu. Özellikle son 10 yılda, geçmiş yıllardakinden daha fazla bir kuşaklar arası fark yaşandığı sürece girmiş durumdayız. 

Yeni nesil dediğimiz gençlerin kendi dilleri, teknolojileri ve yaşam tarzları var. Bir çoğumuz maalesef konuştukları dili, hedeflerini, ne düşündüklerini bile bilmiyoruz. Çünkü biz geleneklerle büyümüş, geleneksel anne babalar olarak hala kendi kurallarımızı ve yaşam biçimlerimizi genç jenerasyona dayatmaya çalışıyoruz. Oysa anlamaya çalışmamız en doğrusu. 

Bu anlamda belki nasıl davranacağımızı da bilmiyoruz. O nedenle önce kuşakları tanımlamak gerekiyor:

Kuşakların adlandırılması doğum tarihlerine göre yapılıyor:

Sessizler – Gelenekseller (1922 – 1945), 
“Ben”ler - Baby Boomers (1946 – 1964), 
“X”ler (1965 – 1980), 
“Y”ler (1981 – 1999), 
“Z”ler (2000 ve sonrası) şeklinde bir tanımlama yapılıyor.

Dikkat edilirse ilk tanımlamalarda kuşakların yaş aralığı daha geniş. Günümüze doğru yaklaştıkça, yani yeni nesillerle beraber yaş aralığı kısalıyor. Bunu da teknolojinin hızına bağlamak mümkün.

M.Ö 800 yılında düşünür Hesiod; Bizlere, büyüklere karşı saygılı olmayı, ağır başlı davranmayı öğretmişlerdi. Şimdiki gençler kurallara boş veriyorlar. Çok duyarsızlar ve beklemeyi bilmiyorlar. demiş. Demek ki yüzlerce yıldır her kuşak kendisinden önceki kuşaktan farklı düşünüp, farklı davranmış ve onları yetiştiren ebeveynler de onları anlamakta sıkıntılar yaşamış.

Peki ne yapmalı, onlarla iletişim kurarken nelere dikkat etmeli, nasıl bir yol izlemeliyiz?
• Yeni nesilde gençler, dolambaçlı yollara başvurmuyor ve düz bir iletişimi tercih ediyorlar. İstemedikleri bir şeye kolaylıkla ‘hayır’ derlerken, beklentilerini ve taleplerini de çok net ortaya koyuyorlar. Dolayısıyla keskin cümleler kurduklarında size karşı olumsuz bir tavır olarak algılamayın. Durumu netleştirmeye çalışın.

• Zorluklar, sıkıntılar, ihtiyaçlara kolaylıkla ulaşamama bizim dönemimizde kaldı. Günümüzde bir ekran ve tuşlarla istedikleri pek çok imkana ulaşabiliyor, her şeyden haberdar olabiliyorlar. Sizin geçmişte yaşadığınız sıkıntıları anlamalarını beklemeyin. Onları suçlamayın, sağladığınız imkanları sürekli gündeme getirmeyin.

• Fikirleri, inançları ve savundukları sizden farklı olabilir, hatta size ters gelebilir. Ancak onları reddederek, değerlerini ve savunduklarını yok sayarak onlarla iletişim kuramazsınız, hatta sizinle iletişimi tamamen kesebilir, araya ciddi mesafeler koyabilirler.

• Çocukların bilgisayar başında ya da odasında çok vakit geçirdiğinden şikayet etmek çözüm değil. Hatta bir süre sonra sizden gelen tüm uyarılara kulaklarını kapatabilirler. Onlarla konuşabilecek ortak noktalar bulmaya çalışın. Siz de iyi bir bilgisayar kullanıcısı olun, teknolojik gelişme ve yenilikleri takip edin.

• Günümüzde gençlerin çok daha fazla bilgiye sahip oldukları bir gerçek. Belki bizim dönemimizde olduğu kadar kitap okunmuyor ama daha fazla bilgiye çok daha kısa sürede ulaşabiliyorlar. Onları değerlendirirken artık eskilerin basma kalıp yargı cümlelerini bırakmak gerek. Günümüzün koşullarının ve getirdiklerinin bu olduğunu önce biz kabullenmek durumundayız.

• Bilgisayarla çocukların ilişkisini düzenlerken, engellemek ya da yasaklamak üzerine değil, kontrollü ve güvenli kullanmasını sağlamaya odaklanın. Teknoloji hayatımızın o kadar içindeki yok saymak veya görmezden gelmek yanlış bir tutum olur.

• Çocuklar ve gençler bizim dönemlerimizdeki kadar aile veya yakın akrabalarla ilişkiler üzerine odaklı değiller. Bunda kent yaşamından kaynaklanan ve iyice küçülen çekirdek aile yapımızın da etkisi var elbette. Ancak çocukların bizden ve çevrelerinden kopmalarına seyirci kalmayın. Akrabalarla iletişime önem verin, bir arada olmaya çalışın. Bunun içinde akran kuzenleri bir araya getirecek etkinlikler düzenlemeye çalışın.

• Bizler hayatımıza sonradan giren cep telefonları, bilgisayarlar ve diğer ileri teknoloji ürünleri kullanma konusunda daha ürkek davranırken çocukların hiçbir şeyden korkusu yok. Atak, hareketli ve zaman zaman hırçınlar. Engellendiklerinde ise çok çabuk öfkelenebiliyorlar. Anne baba olarak olayları hiçbir zaman bu noktaya getirmemeye çalışın. Ilımlı ve dengeli davranma konusunda hassas olun.

• Çocukların hoşlanmadığınız davranışlarını başkalarının yanında ve özellikle arkadaşlarına anlatmayın. Kınamayın, eleştirmeyin. Bir sorun varsa çözüm odaklı olmaya çalışın. Şikayet eden mutsuz ebeveyn modeli çocukları iter.

• Özellikle meslek seçimlerinde, çok dikkatli olmalısınız. Günümüzde çocuklar bu konuda oldukça bilinçliler ve ne istediklerini biliyorlar, araştırıyorlar. Klasik anne baba tavrı ve sadece sizin doğrularınızı dayatma yöntemi yeni nesil çocuklarla aranızın daha çok açılmasına yol açabilir. 

• Çocuklarınızdaki değişimler ve gelişmeler de çağa bağlı olarak çok hızlı yaşanıyor. Ne öğrendiklerinden daha çok, ne hissettiklerine, ne düşündüklerine ve neyi hedeflendiklerine dikkat edin. Gözlemleyin, sorgulamayın, sohbet ortamları yaratın.

• Yeni nesil çocukların bir çoğunun ortalamanın üzerinde zekaya sahip olduklarını unutmadan, iletişim kurun. Çocukça bir dil, sıradan söylemlere başvurmayın ve siz de kendinizi açıkça ifade etmekten çekinmeyin.

• Son olarak da, kesinlikle ama kesinlikle uzun nasihatlar vermeyin. Ne dinleyecek zamanları, ne de sabırları var. Sadece birlikte olmak, birlikte etkinlik yapmak için zamanlar yaratmaya çalışın.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Serap Duygulu

Psk. Serap DUYGULU, İstanbul'da doğmuştur.  Psikoloji dalında gerçekleştirdiği çalışmalarına önemli ölçüde katkılar sağlayan, Sosyoloji, Edebiyat, Kamu Yönetimi alanlarında da Lisans  düzeyinde akademik eğitimler alan Serap Duygulu İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde ‘Uygulamalı Psikoloji’ üzerine Yüksek Lisans yapmış ve  "Afazi Hastası Yakınlarında Depresyon ve Olumsuz Otomatik Düşünceler" başlıklı tezi ile lisansüstü derecesini almıştır.  Ayrıca bu çalışma bu alanda yapılmış ilk ve tek psikolojik araştırma olarak önemini halen korumaktadır.  2009- 2011 yılları arasında Bakırköy Halk Eğitim Merkezi ile yürütülen ortak bir çalışma sonucunda her hafta Perşembe günleri, Bakırköy Halk Eğitim Merkezi'nde Bakırköy halkına kişisel gelişim seminerleri vermiştir. 2012 yılında Cine5'te her gün canlı olarak yayınlanan ‘ ...

Etiketler
Ebeveyn davranışları
Psk. Serap Duygulu
Psk. Serap Duygulu
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube