Kaygı; olması gereken ve günlük hayatta olan normal bir duygudur; ancak yaygın kaygı bozukluğuna sahip olan kişilerde var olan kaygı normal dışıdır.
Bu kişilerin yaşantılarında kaygılarının nüksekttiği anda; ortada gerçek bir neden yoktur veya yaşanılan durumla uyumsuz nedenleri vardır ve bu kişiler bu nedenlere karşı aşırı ve kontrolsüz kaygı ve endişe duyarlar.
Yaygın Kaygı Bozukluğuna Sahip Kişilerin Söylediklerine Örnekler
‘Bir şey için kaygılanmıyorsam, başka bir şey için kaygılanıyorum.’
‘Kaygılanmamaktan/kaygılanmaktan bile kaygılanıyorum.’
‘Her zaman, olabileceğin en kötüsünü düşünüyorum.’
Terapi Noktası
Bu kişiler devamlı ve yoğun bir kaygı halindedir ve kendi kaygılarının ‘gerekli’ olduğunu düşünürler.
Bu kişilerin kaygıları gerçeklikten uzak olduğu durumlar çoktur. Terapi bu noktada yarar sağlayarak, kaygı tepkisinin gerçekliğe ne kadar yakın olup olmadığı ve şiddeti değerlendirilip üzerinde çalışmalar yapılır.
Bu kişilerin yoğun kaygıları kendi vücutlarında birden irkilme gibi birçok fizyolojik tepkiye neden olur. Terapi ile bir takım gevşeme ezgersizleri (nefes çalışmaları) yaparak kişilerin rahatlaması sağlanır.
Bu kişiler içlerinde yaşadıkları kaygılarını erteleyemez ve planlayamazlar. Terapi, bu noktada yarar sağlayarak yapılandırılmış kaygı zamanını oluşturur.
Bu kişilerin o kadar yoğun kaygıları vardır ki, kendi kaygılarının işlevsel/mantıklı olup olmadığının farkında değillerdir. Terapi, bu noktada yarar sağlayarak kişilerin işlevsel olan ve işlevsel olmayan düşünceleri üzerine çalışır.
Bu kişilerin kaygılarının meydana gelmesini sağlayan kökleşmiş inançları vardır. Terapi, bu noktada yarar sağlayarak kişilerin inançları üzerine davranışsal ve bilişsel çalışmalar yapar.