Doktorsitesi.com

YAYGIN KAYGI BOZUKLUĞU

Psk. Dan. Nur Dilşat Küçükoğlu
Psk. Dan. Nur Dilşat Küçükoğlu
20 Mayıs 202437 görüntülenme
Randevu Al
Endişe zihnimizde oluşan gelecekle ilgili muhtemel olumsuz düşüncelerdir. Her insan zaman zaman endişe duyar ve bu kendimizi tehdit altında ya da huzursuz hissettiğimizde gerçekleşir.
YAYGIN KAYGI BOZUKLUĞU

Endişe zihnimizde oluşan gelecekle ilgili muhtemel olumsuz düşüncelerdir. Her insan zaman zaman endişe duyar ve bu kendimizi tehdit altında ya da huzursuz hissettiğimizde gerçekleşir. Özellikle; öngörülemez, yeni ve belirsiz durumların içine girdiğimizde endişe seviyemizin artması gayet normal bir reaksiyondur. Fakat bu endişeler haftanızın çoğunda var oluyor, kontrol etmekte zorlanıyor, günlük yaşamınızı engellemeye ve belirgin şekilde sıkıntıya yol açmaya başladıysa ruhsal bir problem haline gelmiş demektir. Üniversite öğrencisi olduğunuzu düşünelim; finallerin yaklaşmasından çalışmaya konsantre olamayacak kadar endişeliyseniz, ya da iş hayatında bir çalışansınız ve bir toplantıyı iptal edecek kadar toplantı hakkında endişe duyuyorsanız endişeniz yaşam kalitenizi düşürmeye başlamış bir probleme dönüşmüş demektir.

     Kaygı da endişe gibi yaşamımızın bir parçasıdır. Kaygı insanların kendini tehlikede ya da tehdit altında hissettiklerinde deneyimledikleri fiziksel duyumlardır. Günlük yaşamda bazı sorunlarla baş etmemizi ve karar vermemizi sağlar. Endişe zihnimizde oluşurken kaygı bedenimizde meydana gelir. Kaygı durumları kalp atışında hızlanma, terleme, solunum hızında farklılık, mide-bağırsak sorunları, huzursuzluk, baş dönmesi gibi bedensel tepkileri içerebilir.

     Yaygın kaygı bozukluğu olan kişilerde yukarıda bahsettiğimiz kaygı ve endişe sürekli, kontrol edilemeyen ve genellikle durumla uygun olmayan bir halde görülür. Bu kişiler endişelenmelerini kontrol edemez ve kendilerini sakinleştiremezler. Yaygın kaygı bozukluğunda temel belirti genelde kaygı değil, günlük olaylarla ilgili aşırı ve kontrol edilemez endişedir. Kişi gün içerisindeki birçok stres içermeyen, olağan durumlar hakkında önünü alamadığı ve günlük hayat kalitesini düşüren endişeyle mücadele eder. Kendini huzursuz, diken üzerinde ya da gergin hissetme; kolaylıkla yorulma; konsantre olmada ya da zihni boşaltmada güçlük çekme; sinirlilik, tahammülsüzlük; kas ve baş ağrıları; uykuya dalamama ya da gece sık sık uyanma gibi uyku problemleri yaşama belirtilerinden en az üç tanesini en az altı aydır çoğu gün yaşanıyorsa yaygın kaygı bozukluğu olma ihtimali düşünülmelidir. 

     Eğer yukarıdaki belirtilerin sizde olduğunu düşünüyorsanız öncelikle bir tıp doktoruna gidip belirtilerin fizyolojik bir hastalıktan kaynaklanmadığından emin olmalısınız. Bazı durumlarda vitamin yetmezliği vs gibi etkenler bu belirtilere sebep olabilir. Doktorunuz fiziksel olarak bir hastalığınız olamadığını söylerse bir ruh sağlığı profesyoneline başvurmalısınız. 

PSK.DAN.NUR DİLŞAT KÜÇÜKOĞLU

Etiketler

YAYGIN KAYGI BOZUKLUĞUKaygı bozukluğu

Yazar Hakkında

Psk. Dan. Nur Dilşat Küçükoğlu

Psk. Dan. Nur Dilşat Küçükoğlu

Nur Dilşat Küçükoğlu, lisans eğitimini İngilizce eğitim diliyle psikolojik danışmanlık ve
rehberlik bölümünde onur derecesiyle tamamlamıştır. Küçükoğlu lisans eğitiminin
ardından Familiy Enhancement & Play Therapy Center ve Filiz Çetin tarafından
verilen Association for Play Therapy'nin onayladığı Çocuk Merkezli Oyun Terapisi
eğitimini alarak oyun terapisti olarak çocuklarla çalışmaya başlamıştır. Kısa Süreli
Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Masal Terapisi, Sanat Terapisi
eğitimleri alarak danışmanlık sürecindeki yetkinliğini arttırmıştır. Psikolojik
değerlendirme ve dikkat testleri uygulayıcılığıyla kendi ofisinde çocuk, ergen ve
ebeveyn danışmanlığı dallarında hizmet vermektedir. Sosyal medya ve kişisel web
sitesinde çocuk psikolojisi ve kişisel gelişim alanlarında yazılar yazmaktadır.
Psikolojiyi ebeveynler ve çocukları için ulaşılabilir kılmayı hedefleyerek, önleyici ruh
sağlığını ön plana çıkaran atölyeler düzenlemekte ve içerik üretmeye devam
etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.