Yaşlanma karşıtı pratik öneriler

Yaşlanma karşıtı pratik öneriler

Genç ve güzel kalabilmek insanlığın geçmişten günümüze en büyük tutkusu. Yaşlanmak ise doğumla birlikte başlayan doğal bir süreç. Peki bu süreci yönetmek için zamana meydan okumanızı sağlayacak girişimleri biliyor muydunuz?

Yaşam koşullarındaki iyileşmeler, koruyucu sağlık ve tıp alanında yaşanan gelişmeler sayesinde yaşam kalite ve süresi giderek artmakta ve buna paralel olarak vücudumuzdaki yaşlılık belirtileri ile mücadele daha çok ön plana çıkmaktadır. Estetik cerrahi ve kozmetik uygulamalar bize bu konuda oldukça etkili ve güvenli çözümler sunmaktadır.

Aynadaki Yansımanızla Barışma Zamanı!

Yaşlılığın vücutta en çok görünür olduğu bölgeler yüz, boyun ve ellerimizdir. Deri yaşlanmasının derecesi ise kişiye özgü olan genetik yapı, beslenme, kronik hastalıklar ve yaşam tarzı, doğru beslenme, güneş/solaryum, spor/egzersiz, sigara alkol kullanımı gibi etkenlere bağlı olarak farklılık gösterir.  Uygun yaşam tarzı, doğru beslenme, spor/egzersiz, sigara/alkol kontrolü gibi önlemlerin yanı sıra derinin nemlendirilmesi ve doğru kozmetik tercihler aslında işin temelini oluşturur. Bu önlemlerin yetersiz kaldığını düşünüyor ve/veya bir basamak daha ileri gitmek, kendinizi daha iyi hissetmek istiyorsanız kişiye özel estetik/kozmetik çözümler size yardımcı olacaktır.

Erken Dönem Müdahaleleri Yaşlanma Etkilerini Geciktiriyor…

Erken dönem kırışıklıklarını botulinum toksini ile azaltıp, ilerde oluşabilecek daha derin ve büyük deformiteleri engelleyebiliriz. İnce kırışıklık ve lekeler için yüzeyel ya da derin kimyasal soyma (peeling) işlemleri, çeşitli enerji (ışık, lazer, ultrason, radyofrekans) uygulamaları, PRP ve iğneleme (PCI, dermaroller) yöntemleri kullanılır. Derinin incelmesi ve daha alt tabakalarda ortaya çıkan erimenin (atrofi) de yaşlanmaya etkisi büyüktür. Bunun çözümü ise çeşitli yapay dolgu (hyaluronik asit, vb) uygulamaları, kendi yağ dokumuz ve içerdiği kök hücrelerin kullanılması, kendi derimizden hazırlanan fibroblast (kollajen yapıcı hücreler) kültürleri ile yapılan uygulamalardır. Bu uygulamalar uzman hekim tarafından kişiye özgü olarak planlanıp uygulandığında deri yaşlanması büyük ölçüde önlenmekte ve daha ileri yöntemlere (eriyebilir iplerle yapılan askılamalar, göz çevresi estetiği, yanak, şakak ya da kaş kaldırma, yüz-boyun germe cerrahisi) olan gereksinim geciktirilmektedir.

Saç dökülmesine yönelik tedavi tekniklerinin gelişimi ile erkekte yaşlanmanın önemli bir bulgusu olan kellik sorun olmaktan çıkmıştır.

Doğum Sonrası Yenilenmek İçin…

Doğum sonrası memeler ve karın bölgesinde görülen deformasyonlar, hem görüntü hem de vücut duruşunun değişmesi, sırt ve bel ağrıları gibi işlevsel açıdan yaşam kalitenizi olumsuz yönde etkileyebilir. Bu bölgelere yönelik cerrahi girişimler ile hem daha şekilli bir vücuda kavuşabilir, hem de duruş (postür) sorunlarınız giderilebilir.

İnatçı yağlar?

Diyet ve spora rağmen bölgesel olarak eritemediğiniz inatçı yağlanmanız varsa liposuction ile kurtularak eski görünümünüze kavuşabilirsiniz. Bu konuda ameliyatsız bir yöntem olan coolsculpting (soğuk ile şekillendirme) de size yardımcı olabilir.

Aynaları şaşırtın!

Yıllar içinde vücudunuzda oluşabilecek sarkma ve gevşeme gibi deformasyonlar için geç kalmış sayılmazsınız. Kollar, dekolte bölgesi, memeler (erkekte jinekomasti),  karın, bel, sırt, kalçalar ve bacaklar yerçekimi ve kilo değişikliklerinden en çok etkilenen bölgelerdir. Bu alanlara yönelik sıkılaştırma, germe, dolgunlaştırma gibi kişiye özel çözümler ile tekrar eski günlere dönebilirsiniz.

Fiziksel yaşlanmayı geciktirmek, kendinizi daha iyi hissetmeniz için estetik/plastik cerrahi size uygun seçenekler sunacaktır…

 

 

 

 

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Aydın Gözü

Prof. Dr. Aydın GÖZÜ, Antakya'da doğmuştur. Lisans öncesi eğitimini Samsun Anadolu Lisesi'nde bitirmiştir. Hemen ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başlamış olduğu tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Prof. Dr. Aydın GÖZÜ, zorunlu hizmet yükümlülüğünü Diyarbakır Yolboyu Sağlık Ocağı ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde yerine getirmiştir. Daha sonra 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı’nda 8 ay süreyle araştırma görevlisi olarak çalışmış ve ardından 1992 yılında TUS sınavını kazanarak Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ihtisas eğitimine başlamıştır. 1998 yılında eğitimini tamamlayarak Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı olmuştur. Bu dönem boyunca Mikrocerrahi alanında deneyim kazanmış olan Prof. Dr. Aydın GÖZÜ ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
facebook
instagram
youtube
twitter
Etiketler
Estetik cerrahi
Prof. Dr. Aydın Gözü
Prof. Dr. Aydın Gözü
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube