Yaşamınızda “hızla! değişenlerin” ne kadar farkındasınız? ya beslenmeniz?

Yaşamınızda “hızla! değişenlerin” ne kadar farkındasınız? ya beslenmeniz?

Yaşamınızda “Hızla! Değişenlerin” Ne kadar Farkındasınız? Ya Beslenmeniz?

Sahi hiç düşündünüz mü güne nasıl bir ruh haliyle başlıyorsunuz?

O günkü “ önceliklerinizi” ne kadar uyguluyorsunuz?

Ya, yaşamın getirdikleri “önceliklerinizi erteliyorsa? Nasıl bir ruh hali içinde oluyorsunuz?

Çevremdeki insanlardan/ danışanlarımdan bu duygunun sıklıkla yaşandığını biliyorum.

Bu ruh halimizi iyileştirmenin öncelikli katalizörü nedir dersiniz?

Atıştırma haliniz mi?

Tatlı isteğinizin önüne geçemediğiniz duygu durumu mu?

Farkında olmadan çoğunlukla yapamadığımız /uygulayamadığımız şeyler “ yeme/içme davranışımızı aktif hale getiriyor, atıştırma hali, ne yazık ki zamanla asıl beslenme alışkanlığımız haline geliyor.

Kilolarımız artıyor, bedenimiz/ruhumuz ağırlaşıyor. Zamanla yeni beden / ruh halimize alıştığımızı zannederken bir de bakıyoruz ki kalp atışlarımız, nefes darlığımız genel sağlığımızı olumsuz etkileniyor.

Ve sonrasında kilolarımızdan kısa sürede nasıl kurtulacağımız telaşına kapılıyoruz. Çevremizden, arkadaşımızdan duyduğumuz, veya bir internet sitesinden ulaştığımız bir zayıflama/destek!! Ürününe sıkı sıkıya sarılıyoruz.

Bir süre! Yanıltıcı zayıflama/ fazlaca su kaybından mutlu olsak da sonrasında hayal kırıklığımızın bedelini daha az sağlık, daha mutsuz bir beden ve ruh haline mağlup düşüyoruz.

Bu kısır döngü, günlük yaşam enerjimizi , iş verimliliğimizi kısaca yaşam kalitemizi azaltıyor.

Bu yazı bir taraftan kendinizi sorgularken diğer taraftan da “kendiniz için iyi olan şeyleri nasıl yapmanız gerektiğine bir kapı aralamak istiyorum; şöyle ki;

Özellikle İstanbul gibi büyük metrapoller de yaşamanın bedeli oldukça ağır

Sürekli bir şeylere, bir yerlere ulaşma ruh hali içindeyiz bu da bizi yoruyor. Yaşam düzenimizi, yeme/içme davranışımızı derinden çoğunlukla da olumsuz etkiliyor.

Bu karmaşada “farkında olmadan “ yeme –içme güdümüzü sürekli aktif hale getirecek o kadar çevresel uyaranlarla baş etmek zorunda kalıyoruz ki ( farklı tadlar, dünya mutfakları..gibi gibi), bizi sürekli tetikleyen yiyecekler/ tabaklarla yaşamın bize getirdiği ağır yüklerden kurtulmaya çalıştığımızın bir kurtarıcısı olarak görüyoruz. Adeta yeme /içmeye bağımlı hale geliyoruz, farkında değiliz.

Yada şöyle bir soru sorsam;

Kaçımız, işimizle veya kişisel olarak aşamadığımız bir sorunumuzu “bir kaffede” bir arkadaşımızla bir şeyler yemenin/ içmenin dışında

Açık havada kendimizle baş başa kalarak bir egzersiz seçiyoruz?

Ya da sevdiğimiz bir filme/tiyatroya gidiyoruz?

Veya açık havada bizi rahatlatacak ilgimizi çekecek bir kitap okuyoruz, müzik dinliyoruz …dersiniz?

Bir de “yaşamımızı kolaylaştıran teknolojik girdileri” ne kadar doğru kullanıyoruz dersiniz, bu da “belirli bir bilinç düzeyi” gerektiriyor değil mi?

Her yere araba ile gitmek yerine; yürüme mesafeleri yaratmak,

Asansör yerine merdivenleri kullanmak,

İnternetten alış veriş ( giysi dışında sebze- meyve) yapmak yerine mağaza gezerek, pazardan sebze-meyveye dokunarak hissederek almayı seçmek,

Spor salonları yerine “açık havada daha özgür zaman ve saatler yaratarak egzersiz planlamak,

Ambalaj- saklama teknolojisinin her mevsim gıdalara kolay ulaşmamızı sağlamak yerine “mevsiminde üretilenleri “taze yemeyi seçmek…gibi ..gibi daha birçok şey hatırlatabiliriz.

Hadi kendinizi, yaşamınızı, beslenmenizi yeniden sorgulamak için bir neden yaratın

Bütün yapamadıklarınızı tek tek yazın.

Yaşamla - beslenmenizle ilgili eksik ve yanlışlarınızı değiştirmek için kendinize bir fırsat verin

Kararlı olun.

Kararınızı eyleme dönüştürün.

Sonuçlarının farkındalığını yaşamınızda hissedin.

Başta zorlansanız da, sonrasında yaşamınızda yaptığınız değişikliklerin bedensel- ruhsal sağlığınızı ne kadar iyileştirdiğinin canlı tanığı olacaksınız.

Değiştirmek istediklerinizin kazanımınız olacağını peşinen kabul edin.

Sahi, her değişim biraz sancı değil midir, bedenimizde- ruhumuz da

Yaşama karşı yenilenmek biraz da böyle bir ruh/ istenç hali değil midir.

Sizde deneyin, kazanımlarınız sizi mutlu edecektir. Sağlıkla kalın. Kolay gelsin

Ölçülü Beslenin Sağlıklı Yaşayın!

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dyt. Ayşe Cengiz

Uzm. Dyt. Ayşe CENGİZ, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nde başladığı lisans eğitimini başarıyla tamamlayarak Diyetisyen unvanı almıştır. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Bilimlerinde “gebe annenin beslenmesi ve kalsiyum metabolizmasına etkileri” konusunda master yapmış ve Uzman Diyetisyen unvanı almıştır. Üniversite eğitimleri sonrasında mesleki hayatına Yedikule Ermeni Hastanesi'nde başlamış olan Uzm. Dyt. Ayşe CENGİZ, daha sonra İnternational Hospital'da  ve 1999-2009 yılları arasında Acıbadem Sağlık Grubu Etiler Polikliniği'nde klinik diyetisyeni olarak yarı zamanlı olarak hizmet vermiştir. Şu anda ise Bahçeşehir de bulunan kurucusu da olduğu Yöntem Beslenme Danışmanlığı Merkezi'nde bireysel ve kurumsal beslenme eğitim hizmetleri vererek çalışmalarına dev ...

Uzm. Dyt. Ayşe Cengiz
Uzm. Dyt. Ayşe Cengiz
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube