Üreme çağında sağlıklı kadın

Üreme çağında sağlıklı kadın

ÜREME ÇAĞINDA SAĞLIKLI KADIN İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

                Kadın yaşam dönemlerinden ‘Üreme Çağı’ 19-45 yaş grubunu kapsasa da ‘Sağlıklı Kadın’ açısından 40 yaş üstünü bazı hastalık riskleri artmaya başladığından, bu yaş grubundan ayırmak gerekir. Bu yüzden 19-40 yaş grubu için ana başlıkları ele alacağız. 

Üreme sağlığı konusunda neler değerlendirilmeli?

Bu yaş grubu, adından da anlaşıldığı gibi, isteyenler açısından çocuk sahibi olma dönemidir veyahut çocuğu olanın da gebelikten korunmayı etkin uygulaması gereken dönemdir. Gebelik planlayanlar,  gebelik öncesi ve gebelikler arası dönemde, olası gebelik riskleri açısından değerlendirmeli, ona göre önlemler alınmalıdır. Bir gebelik öyküsü olan için sonraki gebeliklerdeki riskleri belirlemek daha kolaydır. Ancak gebelikler arası dönemde de kronik bir hastalık başlayabilir. Hiç gebe kalmamışların ise temel sağlık açısından gözden geçirilmesi gerekir. Diyabet, tiroid hastalıkları gibi metabolik hastalıklar için riski olanların gebelikte bu hastalıklara yakalanma oranı artmıştır. Kiloluların zayıflaması önerilir. Üreme çağındaki sağlıklı tüm kadınların günde 400 mikrogram folik asit takviyesi alması, başta bebekte oluşabilecek bazı yapısal anomalileri önleme açısından önerilir.

Planlı gebelik açısından ele alınması gereken bir diğer konu genetik danışmanlıktır. Türkiye’de akraba evlilikleri sıktır. Coğrafi bölgemizde sık görülen genetik hastalıklar (akdeniz anemisi gibi) da vardır.  Gerekirse anne-baba adayları belli genetik hastalık taşıyıcılığı için taranır.

Modern ve etkin gebelikten korunma ve cinsel temasla bulaşan hastalıklardan korunma yöntemleri de bu yaş grubu kadınlarda konuşulmalıdır. İstenilen zamanda, istenilen sayıda çocuk sahibi olmak için o çift için en uygun yöntemin seçilmesinde yardımcı olunmalıdır.

Cinsel sorun ve kaygılar ise kadının ve çiftin ruh sağlığını bozan ve maalesef toplumumuzda konuşulmaktan çekinilen konulardır. Hekimin bu sorunlar açısından uyanık olması, doğru yönlendirme ile hastanın kendisine açılmasını sağlaması gerekir. Sıklıkla farklı branşların birarada yardımcı olması gereken bir konudur.

Sosyal ilişkiler ve zihin sağlığı için hangi konular ele alınmalı?

Kişisel ve aile içi ilişkiler, ruh sağlığını etkileyen sorunların başında gelir. Yine, ülkemizde aile içi şiddet sık görülür. Çalışan kadınların ise mesleki tatmini ve iş yerindeki stresi ruh, dolayısı ile zihin sağlığını etkiler. Uyku bozuklukları, ruh ve zihin sağlığı sorunlarının göstergeci olabileceği gibi kendisi de genel sağlığı bozar. 

Konuşulması gereken diğer konular nelerdir?

Kendi kendine meme muayene öğretilmelidir. 35 yaş ve üstündeki kadınlarda yüksek kanser riski varsa önleyici tedaviler başlanmalıdır. Bu yüzden risk faktörlerinin belirlenmesi gerekir.

Hangi tarama testleri yapılmalıdır?

Rahim ağzı (serviks) kanseri taraması, rahim ağzından alınan sürüntüde çalışılır. İki tip laboratuvar testi vardır:  Pap test ve Ko test. 21-29 yaş arası 3 yılda bir Pap test önerilir. 21 yaşından önce bu kanser taraması önerilmez. 30 yaş ve üstü grupta ise tercihan, Pap test ve HPV (kanser etkeni virüs) tipinin birlikte bakıldığı Ko test yapılması önerilir. Ko test, 5 yılda bir tekrarlanır. Ancak, maaliyeti yüksek olduğundan 3 yılda bir Pap test ile taramaya devam da edilebilir.

Klamidya ve Gonore:     Başta rahim ağzında enfeksiyona neden olup, sonra daha ciddi sorunlara yol açan bu iki mikroorganizma, vajen, ağız, yutak, rektum veya rahim ağzından alınan sürüntülerde incelenir.  İdrar örneğinde de çalışılabilir. Tarama yılda bir yapılır. 24 yaş ve altı kadınlarda cinsel aktif ise ve 25 yaş ve üstü grupta risk faktörü varsa (çok sayıda partner, yeni cinsel partner, yeni cinsel temasla bulaşan hastalık tanısı) yapılır.

Klinik Meme Muayenesi,  20 yaş üstünde yılda 1-3 defa yapılması önerilir.

HIV testi ise yaşam boyu en az 1 defa yapılmalıdır. Yılda bir de riskler değerlendirip gerekirse tekrarlanır.

Yapılması gereken aşılar:

Tetenoz, difteri aşıları (Tdap, Td): Tek doz uygulanır. Tercih edilen, 10 yılda bir tekrarlanan Td aşısı yerine tek doz Tdap tapılmasıdır.

HPV aşısı: Tartışmalıdır. Tercih edenelerde 26 yaş altında aşılanmamış ise 3 doz şekindedir.

İnfluenza (grip) aşısı: Tek doz ve yılda bir uygulanır.

KKK (Kızıl, kızamık, kabakulak) aşısı: Daha önce aşılanmamışlara tek doz önerilir.

Suçiçeği (varicella) aşısı: Aşılanmamış veya suçiçeği geçirmemişlere 2 doz uygulanır.

Bu makale 14 Şubat 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Başak Baksu

Doç. Dr. Başak BAKSU, 1970 yılında İstanbul'da doğmuştur. İlköğrenimini Kayseri Ahmet Paşa İlkolulunda, orta ve lise öğrenimini İstanbul Özel Amerikan Robert Lisesi'nde tamamlamıştır. 1988-1994 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimini alarak 1994 yılında  tıp doktoru unvanı almıştır. Uzmanlık eğitimine dermatoloji alanında devam etme kararı alarak 1994 – 1995 yıllarında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi kadrosunda İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda 9 ay, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 4 ay dermatoloji asistanlığı yapmıştır. Kadronun getirdiği sorunlar nedeniyle tekrar tıpta uzmanlık sınavina girmiş Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği'nde asistanlık hakkı kazanarak 5 ay da orada çalışmıştır. Bu süreçte alan değişikliğine karar vererek tekra ...

Etiketler
Jinekolojik muayene
Prof. Dr. Başak Baksu
Prof. Dr. Başak Baksu
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube